Medya üzerinden algı operasyonu

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, beraberinde CHP il yönetim kurulu üyeleriyle birlikte cumhurbaşkanına hakaretten tutuklanıp daha sonra yargılanmak üzere serbest bırakılan M, E. Ay’ı ve ailesini ziyaret ederek, “Hükümet mensuplarına, Cumhurbaşkanı ve ailesine karşı olan hakaretleri tasvip etmiyoruz. Ancak uyguladıkları politikaları ve yanlışlarına tepki gösterdik ve gösteriyoruz. Bu uğurda da mücadelemizi sürdürüyoruz. Anadolu evladı olarak sen devlet büyüklerine zaten saygılısın. Okuluna devam et. Seni kullanmak isteyenlere de fırsat verme. Orada toplumsal duyarlılıkla hükümetin yanlışlarına tepki gösteriyorsun. Türkiye’deki temel hak ve özgürlüklerin tehdit altında olduğundan dolayı bundan nasibini aldın. Sorumluluk anlayışından dolayı da sana sahip çıkıyoruz. Sen Berkin Elvan’ların, Ali İsmail Korkmaz’ların hukukuna sahip çıktın. Gençlerimiz çatışma ortamına ve çeşitli oyunlara gelmemelidir. Biz daima senin hukukunu koruyacağız” dedi. Daha sonra partisinin il binasında düzenlediği basın toplantısında Türkiye ve Konya gündemini değerlendiren CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, “17 Aralık’ta düzenlenen Konya İstanbul hızlı tren hattının açılış töreni esnasında M.Ş. isimli bir vatandaşımızı karakola götürülüp ilgili nöbetçi savcı tarafından ifadesinin alınarak serbest bırakılmıştır. Daha sonrasında takım harici girişimler sonucunda vatandaşımız Sulh Ceza Hâkimliğine sevk ettirilmiş tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır” dedi. Medya üzerinden Türkiye’de operasyonlar yapıldığına dikkat çeken Atilla Kart, “Medya üzerinden TMSF yoluyla operasyonlar yapılıyor. Ayakta kalmaya çalışan medya kurumlarına yönelik TMSF ve vergi üzerinden operasyonların devam edeceği görülüyor. Demokrasilerde basın özgürdür, basın kuruluşlarına el koyma diye bir şey yoktur. Böyle bir işlem ancak dikta rejimlerinde olur. Havuz medyası dışında kalıp kendi çabalarıyla ayakta kalmaya çalışan diğer basın kuruluşlarına karşı da TMSF veya vergi yoluyla el koyma girişimlerinin yapılacağını kaygıyla ifade etmek istiyorum. Oysa Türkiye'nin anayasası ve anayasal kurumları, demokrasisi ve basın özgürlüğünü korunması gerekiyor. Vatandaşlarımız M. E. A. olayında olduğu gibi sivil ve meşru direnme hakkı dâhil, anayasal sınırlar çerçevesinde bu kötü gidişe tavrını ve tepkisini göstermelidir. Bu anlamda Konya’da bir örnek yaşandı. İnsanlar haklarını kullanarak hak ve hukuklarına sahip çıkmalıdır. İktidar maalesef Türkiye'yi bu noktaya götürüyor" diye konuştu