Lütfi Yalman: Kimlerin rüveybida olduğu anlaşılıyor

Saadet Partisi Karatay İlçe Teşkilatı Olağan Divan Toplantısı parti il binasında gerçekleştirildi. Toplantıya Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman da konuşmacı olarak katılırken İlçe Başkanı Ali Genç, yönetim kurulu üyeleri ve partililer de hazır bulundu. Yoklama ve raporlarının okunmasının ardından söz alan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, “31 Mart Seçimleri hakikaten, Cumhuriyet tarihinde, özellikle 1950 sonrası, en şaibeli, en iftiralar, yalanlarla dolu, en kamplaştırıcı, ötekileştirici bir seçim oldu. Biz doğruyuz, karşı taraf terörist anlayışı savunuldu. Bunu devletin en tepesindekiler yaptı. Münafıklıgın üç temel adeti vardır. Konuştuğu zaman yalan söyler, emanete hıyanet eder, vefasızdır. Bu vasıfları kim taşıyorsa taşısın münafıktır. Biz bin 389 yerde seçime girdik. Türkiye’de 3 ilçede aksama oldu. Bunun dışında her yerde seçim kendi adayımızla seçime girdik. HDP ile felan görüşmedik. Ne onlar bize geldi, ne de biz onlara gittik. Sadece CHP bize geldi, ‘Biz ittifakta yokuz’ dedik. İstanbul adayımız, Cumhurbaşkanımız ile uzun süre beraber çalışmış, Erbakan Hoca’nın ağır sanayi ekibinde yer almış bir isim. Ama Cumhurbaşkanı çıkıp, ‘Saadet Partisi’nin İstanbul’da adayı yok. CHP’ye destek veriyor’ diyor. Anakara’da adayları yok diyor” ifadelerine yer verdi.

RÜVEYBİDA NEDİR?

Yalman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rüveybida hadisi vardır, internetten bakabilirsiniz. Peygamberimiz diyor ki, ‘Öyle zaman gelecek ki, sadıklar, doğrular, yalancı addedilecek. Emin olan insanlar hain olarak gösterilecek. İşte o zaman rüveybida konuşacak’ diyor Efendimiz. Sahabe, ‘rüveybida nedir?’ diye soruyor. Efendimiz, ‘Durmadan konuşan, halkın işi ile meşgul olan, yalan yanlış sözler söyleyen, müsrif adamdır’ buyuruyor. Bu hadisi iyice okuduğunuzda kimin ve kimlerin rüveybida olduğu anlaşılır. Saadet partisi olarak Türkiye’de en kıt imkanlarla en çok ve verimli çalışmayı biz yaptık Allah’ın izni ile. Çünkü biz bunu vazife olarak, ibadet aşkı ile yaptık. Televizyonların yasaklandığı tek partiyiz. Liderimiz kanallara çıkarılmadı. Perinçek, Destici hep çıkartıldılar. Ama biz yasaklıyız. Şimdi diyorlar ki, ‘İstanbul’u sizin yüzünüzden kaybettiler.’ Hayır neden kaybettiler biliyor musunuz; attıkları iftiralara taban tepki gösterdi. Halk rahatsız oldu. İkinci olarak Binalı Yıldırım’a kimse güvenmiyor. Yaptığı işlerde birçok şaibe ve iddia var. Halka güven veremediler. 2004’ten beri kazanıyordun, bizim de adayımız vardı. Şimdi neden kazanamadın?”

YANLIŞLARI SÖYLEMEYİN DİYORLAR

“Ülkenin gidişatı, ekonomik durum, dış politika ile ilgili vatandaşlarımız bazı şeyleri görmeye başladı” diyen Lütfi Yalman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her dönemde ekonomi patlayacak diye vaatler verdiler. Evet hayır meselesinde, başkanlık sistemi gelince ekonomi patlayacaktı. Sonra cumhurbaşkanlığı seçiminde ekonomi patlayacaktı. 24 Haziran sonrası ekonmi patlayacaktı. Ne oldu? Her dönemde yalana dayalı ortaya konulan sözler gerçekleşmedi. Halk dedi ki biz ahmak mıyız? Bir kısmı. İktidarın rampa aşağı giden bir gidişatı başladı. Önümüzdeki 4,5 yıl seçim yok diyorlar ama bunların hiçbir zaman sözlerini tuttuklarını görmedik. Ama bu süre içinde seçime gidebilmelerinin zor olduğunu düşünüyorum. Çünkü ekonomide çok ciddi sıkıntılar var. Bu dönemde yaklaşım 170 milyar dolarlık bir ödeme var. Nerede ise her hafta milyarlarca lira borçlanma yapılıyor. Yalvarıyorlar, şimdi herkese. El altından IMF ile görüşüyorlar. Amerika’ya gidip Morgan ile görüşüyorlar. Ama onlar da taviz istiyor tabi. Her dönemde birtakım tavizler vererek borçlanma yaptılar. 2002’de bunlar iş başına geldiği zaman iç ve dış borç toplamı 232 milyar dolardı. Bu 22 yıllık borç stokudur bu. Şimdi ne kadar toplam borç? 650 milyar doları aştı. Ne oldu da 17 yılın içinde 400 milyar dolar ilave yaptık? Hem de Türkiye’nin tüm mal varlığını sattığımız halde, 80 milyar dolarlık özelleştirme geliri olduğu halde. Önceki dönemlerde böyle özelleştirme gelirleri de yoktu. 1980-2002 arası 22 yılda ödemiş olunan faiz 135.1 milyar lira. 2003-2017 arası ödenen faiz ise 759,6 milyar lira. Eski para ile katrilyon. Türkiye’yi bu hale getirdiler. Biz bunları söyledikçe onlar bozuluyor. Irak’ta katliam yapıldı, hem de Ramazan ayında başladı. Binlerce kadın tecavüze uğradı. ‘Amerikan askerlerine sağ salim dönmeleri için dua ediyorum’ diyor. Biz bu yanlış diyoruz. Söylemeyin bunu diyorlar. Zina meselesi. ‘Affınıza sığınarak söylüyorum’ kadınlar, sokakta araba bekliyor, kartvizit dağıtıyorlar. Bunu söylediğimizde, bunu söylemeyin diyorlar. Domuz etine izin verildi. Tarım Bakanlığı tarafından vergisiz domuz eti ithalatı yapılıyor. Bunları dile getiriyoruz. Paraguay’dan, Uruguay’dan et ithal ediliyor. Sırbistan’dan, Rusya’dan et alıyoruz. Bu yanlışları söyledikçe susun diyorlar. Bizim vazifemiz, hakkı insanların gözünün önüne koymaktır. Bu bir insanlık vazifesidir. Bundan sonra da doğru bildiğimiz şeyleri kınayıcıların kınamasına aldırmadan söyleyeceğiz. Tabii ki üslubumuza dikkat edeceğiz.”

Program sonunda Ak Parti ve MHP’den istifa ederek Saadet Partisi’ne katılan kişiler Lütfi Yalman tarafından rozetleri takıldı.

HÂLİD ŞEN merhabahaber.com