Lille Yörük Şöleni

Lille Yörük Şöleni

Baharın gelmesi ile birlikte ülkemizin çeşitli bölgelerinde yaşayan Yörükler tarafından, Yörük kültürünün tanıtılması gayesi ile şenlikler düzenlenmeye başladı.

Bu şenliklerden birisi olan Lille Yörük Şöleni’ne katılma imkânı buldum. Konya’nın Çumra ilçesine bağlı Yörük köyleri tarafından organize edilen, Çumra’nın Karaman tarafında bulunan Erentepe  Köyü (Sodur) sınırları içerisinde yer alan Lille mevkiinde yapılan şölene ilgi büyüktü.
Geleneksel hale gelen ve bu yıl 14. düzenlenen şölen, yılda bir defa değişik ilçe ve illerden gelen Yörüklerin, akrabalarıyla buluşması ve hasret gidermesi açısından önemli bir işleve sahip.
Bütün bölgelerde düzenlenen benzer etkinlikler şenlik adı ile anılıyor iken “Lille’de yapılan etkinliğin şölen adını taşıması bir tesadüf mü yoksa bilinçli bir tercih mi?” sorusu aklımıza geldi. Sözlükte şölenin karşılığı “En üst idareci tarafından bütün halka verilen, dini ve içtimai fonksiyonları olan yemek, ziyafet” olarak veriliyor. Şenlik ise “Çeşitli gösterilerin yer aldığı büyük çaplı toplantı, festival” olarak tarif ediliyor.
Dün izlediğimiz Lille Yörük Şöleni sözlükte geçen her iki tanımı da içerisine almış vaziyette idi. Şölene katılanlar Yörük çadırlarında pişirilen saç böreği ve ayran ikramı ile karınlarını doyurma imkânı bulurken, düzenlenen eğlence programları ve yarışmalarla da hoşça vakit geçirdiler.
Bu arada Lille Yörük Şölenini ilk defa düzenleyen ve şölenin isim babası olan eski Çumra Belediye Başkanı Zeki Türker ile görüşme imkânı buldum. Şölenin 14 yıldır düzenlendiğini, bu düzenlenme süresi içinde amacından bir sapma olup olmadığını sordum. Sayın Zeki Türker şölenin devam ettirilmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Şöleni düzenlemekte amaçlarının Türk Kültürünün genç nesillere aktarmak olduğunu söyleyen Türker, son yıllarda şölen alanında Türk Kültüründe yer almayan kasnak atma, palyaço, penaltı atma vb. etkinliklerin yer almasının kendisini üzdüğünü söyledi.
Türk Kültürünün olmazsa olmazı olan Halk Ozanı’nın şenlikte yer almamasının büyük eksiklik olduğunu belirten Zeki Türker, Yörük kültürünün en önemli objesi olan kavalın da şölende yer almamasını büyük eksiklik olarak niteledi.
Şölenin 19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramı ile aynı güne denk gelmesi sanırım bir tesadüftü. Sayın Zeki Türker’in belirttiği gibi şölen bir festival havasına bürünme yolunda ilerliyor. Şölenin bir festival şekline bürünmesine karşı değilim, ancak özden uzaklaşılmasını da tasvip etmiyorum. Bunun için şölende mutlaka Türk Kültürünü temsil eden aşıkların atışması, kaval ezgisi, güreş ve hatta ekonomik zorluklar aşılabilirse cirit müsabakalarının yer almasını arzu ediyorum.
Şölen meydanında kurulu bulunan çadırları gezerken Zeki Oğuz Beyin Yörük hayatını yansıtan resim sergisini görmek beni mutlu etti. Bir fotoğraf sanatçısı olarak takdir ettiğim Sayın Zeki Oğuz’un böyle bir sergiyi burada açmış olması bir alçak gönüllülük ve Yörük kültürüne duyulan aşkın göstergesi olarak takdire şayan bir olay.
Bizim eleştirilerimiz şevk kırıcı olarak algılanmasın. Her ne olursa olsun Şölenin devam ettirilmesi bir başarıdır ve bunun devam etmesi de olumlu bir harekettir. Biz sadece gönlümüzden geçen olması gerekenleri bu satırlardan bu yıl Yörük Beyi seçilen Sayın Osman Can’a duyurmak istedik. Görevi bırakan Ahmet Çoban’a bu güne kadar ki katkılarından dolayı teşekkür ediyor, görevi devralan Osman Can’a da başarılar diliyorum.

SADIK GÖKCE

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.