Kurtulmuş: Hiçbir Ülke, Türkiye Gibi Bir Gecede 45 Bin Kişiyi Barındıramaz

Kurtulmuş: Hiçbir Ülke, Türkiye Gibi Bir Gecede 45 Bin Kişiyi Barındıramaz

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Suriye’nin Ayn'ül Arap Bölgesi’den gelen yaklaşık 45 bin mültecinin ihtiyaçlarının karşılanarak barındırıldığını söyledi. Kurtulmuş, “Dünyanın hiçbir ülkesi ekonomik şartları Türkiye’den...

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Suriye’nin Ayn'ül Arap Bölgesi’den gelen yaklaşık 45 bin mültecinin ihtiyaçlarının karşılanarak barındırıldığını söyledi. Kurtulmuş, “Dünyanın hiçbir ülkesi ekonomik şartları Türkiye’den ne kadar gelişmiş olursa olsun bir gecede 45 bin mülteciyi alıp, bunları tereyağından kıl çeker gibi sağ salim bir ikamete, barınmaya kavuşturamaz. Bu Türkiye’nin gücünü, niyetinin iyi olduğunu gösteriyor.” dedi.

Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile bir araya gelerek göçmenler konusunda atılacak adımları görüşen Kurtulmuş, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Suriye’den gelen son göç dalgasına karşı bütün çalışmaların önceden yapıldığını belirten Kurtulmuş, “Önceki akşamdan itibaren başlayan hareketlilik, biz ilgili bakan arkadaşlarımızla, AFAD Başkanımızla gerekli görüşmeleri yaparak dün itibariyle en iyi senaryodan en kötü senaryoya kadar hazırlıklıydık. 100 bini geçebilecek bir göçmen dalgasına dahi Türkiye hazırlıklıydı. Her türlü hazırlığımız yapıldı, bunların nasıl karşılanacağı, nerelerde ne şekilde ikamet ettirileceğinin hazırlıkları yapılmıştı. Dün itibariyle 4 bin 500 civarında Suriyelinin Ayn ül Arap Bölgesi’nden göçmenler sınırlarımıza geldiler, saat 13.00 civarında kapı açıldı. Açmak mecburiyetindeydik, ilk kararımız oradan gelecek olan göçmenlerin sınırımızın hemen ötesinde barındırılması ve ağırlanmasıydı. Ama IŞİD güçlerinin çok yakın bir mesafeye, 6-7 kilometre kadar yakına gelmiş olması buradaki Suriyeli kardeşlerimizin can güvenliğini tehlikeye atacağı için öğlen saatlerinde kapı açıldı ve 4 bin 500 civarında insan içeriye giriş yaptı.” ifadesini kullandı.

Akçakale ile Mürşidpınar Bölgesi arasındaki 30 kilometrede 8 ayrı giriş noktasından 45 bin kişinin Türkiye’ye giriş yaptığını belirten Kurtulmuş, “Bunların tamamı kontrollü bir şekilde içeri alınarak bu kardeşlerimizin bir kısmının kendi akrabalarının yanında ikametleri, bir kısmı devlet okulları ve devlet tesislerinde ikametleri, bir kısımları ile ilgili de orada yapılan çadırlarda ikamet etmeleri, barınmaları sağlanmıştır.” dedi.

Bu büyüklükteki bir göç dalgası karşısında dünyada hiçbir ülkenin bütün sorunları hallederek bu insanları barındıramayacağını belirten Kurtulmuş, “Dünyanın hiçbir ülkesi ekonomik şartları Türkiye’den ne kadar gelişmiş olursa olsun bir gecede 45 bin mülteciyi alıp, bunları tereyağından kıl çeker gibi sağ salim bir ikamete, barınmaya kavuşturamaz. Bu Türkiye’nin gücünü, niyetinin iyi olduğunu gösteriyor. Bu Türkiye’nin tarihten gelen sorumluluğunu gösteriyor. Biz uluslararası platformlara gittiğimizde başka ülkelerin hem de çok gelişmiş ülkelerin bakanlarının 5-6 bin mülteci ile nasıl başa çıkmakta zorlandıklarının hikayelerini dinliyoruz. Türkiye bir gece içinde 45 bin kişiyi ağırlamanın onurunu yaşıyor. Türkiye tarih boyunca böyle davrandı. Ta 540 sene önce İspanya’dan Yahudiler geldiği zaman ‘bu Yahudiler nereden çıktı’ demedik. Onlara da sınırlarımızı açtık. Hitler Almanyası’ndan kaçan Yahudilere de sınırlarımızı açtık. Saddam’dan, onun zulmünden kaçanlara da sınırlarımızı açtık. Balkanlardan kaçan göçmen kardeşlerimizin Boşnakların, Arnavutların onların da bu topraklara sığınması için ellerimizi açtık. Aynı şekilde Kafkaslarda, aynı şekilde Bulgaristan’da Jivkov zamanında gelen Türk kardeşlerimize da kapılarımızı açtık. Şimdi de yaklaşık bir buçuk milyona yakın Suriyeli Türkiye’de mülteci durumundadır. Evet bunun bir yük getirdiğini biliyoruz. Bunun ekonomik, sosyal bir yük getirdiğini biliyoruz ama kardeşlik vazifemizi yerine getiriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

YEZİDİLERE DİNİ İNANÇLARI, ETNİK KİMLİKLERİ SORULMADI

Türkiye’den yardım istendiği zaman din, mezhep, meşreb, ırk, ten rengi nedir şeklinde soru sorulmadığını belirten Kurtulmuş, imkânlar ölçüsünde herkese yardım elini uzatmaya çalıştıklarını ifade etti. Göçmenler arasında bulunun ve Kuzey Irak’tan gelen Yezidilerin durumuyla ilgili değerlendirme yapan Kurtulmuş, “Kuzey Irak’ta yaklaşık 380 bin Yezidi göçmen durumuna düşmüştür. Bunlar arasında 30 bin civarında Yezide Türkiye sınırı içinde ağırlanmaktadır. Onlara da etnik yapıları, dini inançları sorulmamıştır, sorulmayacaktır. Her kim Türkiye’den bir türlü yardım isterse bu yardımı elimizden geldiği kadar yapacağız.” dedi.

'YARDIM MİKTARI 4 MİLYAR DOLARI BULDU'

Suriye’den gelen mülteciler konusunda genel olarak sadece AFAD’ın 2013 yılı itibariyle yaptığı yardımın miktarının 2.3 milyar TL olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “Bunları Birleşmiş Milletler standardı ile karşılaştırdığımızda bunların şimdiye kadar yemeleri, içmeleri, sivil toplumun desteklerini de koyduğumuz zaman Türkiye’nin Suriyeli göçmenlere yaptığı yardım miktarı 4 milyar dolar seviyesindedir. Bu konuda Türkiye’ye gelen yardımların miktarını söylemiyorum bile. Birkaç on milyon dolardan ibarettir, kayda değer bir rakam değildir. Türkiye bu rakamlarla dünyada göçmenlere yardım miktarı bakımından 3.ülkedir.” ifadesini kullandı.

'IŞİD BİR NEDEN DEĞİLDİR'

Kurtulmuş, “Suriye’de Irak’ta karşılaştığımız IŞİD meselesi sadece bir sonuçtan ibarettir. IŞİD tek başına bir netice bir sebep değildir, bir neden değildir. Suriye ve Irak’ın terörü ve terör örgütlerini besleyen bu siyasi ortamı iyileştirilmediği sürece, uzunca bir süredir Suriye’de halkına karşı devlet terörü estirmiş olan bu siyasi ortam iyileştirilmediği sürece, Suriye halkının siyasal katılım süreçlerinin bir parçası olması sağlanmadığı sürece, Irak’ta özellikle Maliki yönetimleri zamanında devem eden sünni çoğunluğun yönetimden dışlanması süreçlerine son verilmediği müddetçe bölge zaten Işid benzeri yapılanmalar için bulunmaz bir ortam oluşturur. Bu anlamda da altın tepsi içinde IŞİD'’e fırsatlar sunulmuş olur. Biz, bu bölge ülkelerinde kimin iş başında olacağı ile ilgili değiliz. Bizim siyasi perspektifimiz, Suriye’de de Irak’ta da bütün bölge ülkelerinde bütün toplumsal kesimlerin demokratik süreçlerin içine katılmasının sağlanması ve böylece bölgedeki sorunların hem içeride demokratik yollarla, hem karşılıklı olarak rızaya dayalı yollarla çözülmesinden yanayız. IŞİD tehdidi bir kez daha sadece Türkiye’ye değil, sadece bölge ülkelerine değil, bütün dünya ülkelerine bu gerçeği gösteriyor. Bu yardım faaliyetlerimizi insani bir gerekçe ile sonuna kadar sürdüreceğiz." açıklamasını yaptı.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.