Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Kuranı keyfî tefsir etme

Kuranı keyfî tefsir etme

Allah(cc) ın Kuran-ı Kerimde açık bir şekilde bizzat kendine ve ahiret gününe inananlar için Üsve-i hasene/ En Güzel Örnek olarak vasfettiği Rasulullahı(sav) Müslümanların gönlünden ve İslâmî hayattan silme projesi diyebileceğimiz bir düşünce tarzı olan Kur’ancılık düşüncesinin nihai gayesinin Kur’anı dilediği gibi tefsir etmek olduğu ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Rasulullahın(sav) Müslümanlar için kıyamete kadar güzel bir örnek olduğu Ahzâb Suresinin 21. ayetinde şöyle ifade edilmektedir:

“Andolsun ki, sizin için, Allah'ı ve âhiret gününü ümit eden ve Allah'ı çokça anan kimseler için, Rasûlullah’ ta güzel bir örnek vardır.”

Müslümanlar bu ayet gereği inanışlarında olduğu gibi Kuranı okuyuşlarında, anlayışlarında ve hayata tatbik edişlerinde de Rasulullahı(sav) örnek almak zorundadırlar.

Kuranı okuma ve anlama ile hükümlerini hayata tatbik etme konusunda Rasûlullaha(sav) muhalefet edenler bu defa Kuranda Allah(cc) Rasulüne(sav) itaati emreden diğer ayetlere muhalefet etmiş olmaktadırlar.

Bu muhalefetlerinin sebebi en başta da belirttiğimiz gibi Kuran-ı Kerimi kendi heva ve hevesleri doğrultusunda diledikleri gibi tefsir ve tevil etme düşüncesidir.

Bu düşünce ister dış mihraklarca teşvik ediliyor olsun, ister iç mihraklarca Müslümanların sahih itikatları bozulmak isteniyor olsun netice değişmeyecektir.

Bir taraftan bilerek veya bilmeyerek Kuran ayetleri göz ardı edilmiş hatta red edilmiş olurken diğer taraftan Rasulullahın(sav) örnekliği ile hayat kazanmış olan inanç ve ibadetler bütünü parçalanmış olacaktır.

Bu parçalanma maalesef o denli büyük olmaktadır ki Müslümanları başta sünni ve şia olmak üzere çok sayıda mezhebe bölünmek ve dolayısıyla Allah’ın(cc) ayetlerine karşı gelmekle suçlayan sözde Kur’ancılık mezhebi mensupları itikatta ayrışmak bir yana, Müslümanlarca İslam Dininin direği olarak kabul edilen Namaz ibadetinde bile birbirinden farklı çok sayıda fırkaya bölünmektedirler.

İslam Dinin inançtan ibadete bir disiplinler bütünü olduğuna göre Müslümanlar Kuranı Kerimi anlamak ve tatbik etmek için okurlarken de kendilerine Rabbimiz tarafından Güzel örnek olarak gösterilen o örnekliği sure sure, ayet ayet, kelime kelime takip etmeye çalışacaklardır. Çünkü ancak böyle bir örneği takip etmiş olmakla hayatları mana kazanacak, övülmüş bir örneği takip ederek okudukları her ayet hatta her harf ile kalpleri, bedenleri ve hâsılı tüm hayatları Kuran diriliğine kavuşacaktır.

Cenâb-ı Allah(cc) hayatı bir imtihanı ilâhî olarak yarattığı gibi fısk ve takva esaslarıyla yaratılmış ve hayra da şerre de müsait bir keyfiyetle var edilen insan için Rasûlullaha(sav) ittiba edip etmemeyi de bir imtihan vesilesi kılmıştır.

 

Bu sebepledir ki Rasûlullaha(sav) her konuda olduğu gibi Kuranı anlama konusunda da ittiba etmek insandaki nefisten kaynaklanan olumsuzlukları yok ederken, Rasûlullaha(sav) özellikle Kuran ayetlerini anlamak ve hüküm çıkarmak konusunda muhalefet etmek nefisten kaynaklanan gayri İslâmî ve gayri ahlaki vasıfları zirveye çıkarır.

Cenabı Allah(cc) tarafından kıyamete kadar sürecek ebedî bir risâletle görevlendirilmiş olması bakımından Peygamberimiz Hz. Muhammed(sav) 23 yıl zarfında inzal edilen Kuran-ı Kerimin hakikatlerini anlayabilmek ancak Kuranda övülmüş olan Ashab-ı Güzin’in(ra) yaptıkları gibi akıldan ziyade muhabbet ve aşkla yaklaşılabilen bir tavır ile mümkündür.

Kuran ayeti ile belirtildiği üzere “övülmüş bir ahlak üzere olan” Rasulullahı(sav) devre dışı bırakan bir zihniyet ile Kuranın bütün manalarının, sırlarının ve muradı ilahinin anlaşılması mümkün değildir.

Rasulullahın(sav) örnekliğini red eden bedbahtların örneklerini görmek isteyenler tarihin çöplüğüne bakabilirler.

Çünkü kendilerine ve çevrelerine zulüm eden bu kişiler bilmelidirler ki; Kuran ayetlerinin anlamları kişilerin heva ve hevesleriyle değil, ancak ve ancak Muhammedî hakîkatlelerle çözülür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR