Küllerinden doğan bir şehir Varşova

Küllerinden doğan bir şehir Varşova

İkinci Dünya Savaşı'nda yerle bir olan Polonya'nın başkenti Varşova, aslına uygun olarak yeniden inşaa edilerek, adeta küllerinden doğan bir şehir olmuş. Şehir büyük bir yıkım görmesine rağmen tarihi dokusunu korumayı başarmış

Polonya, birbirinden ilginç tarihi alanları ve yakın tarihte tanık olduklarıyla çok farklı bir Avrupa ülkesi. Başkent Varşova ise tarihin izlerini sürebileceğiniz, çok farklı bir şehir.  Varşova'da bir tarafta yeni binalar ve gökdelenler yükselirken, diğer tarafta ise tarihi dokunun korunmasına büyük özen gösteriliyor.

x-old_town_warsaw_waf-2012-1501-311945.jpg

Varşova'da geleneksel şehir yapısı ile modern şehircilik bir araya gelmiş. Tarih sahnesinde her zaman hedef tahtasına oturmuş olan Polonya, İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya ile Rusya’nın arasında kalmış, önce Naziler tarafından sonra da Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmiş. Yani iki uç politikanın tüm zorluklarını yaşamış. Almanlar tarafından Slav oldukları için Ruslar tarafından ise Katolik bir millet oldukları için tarih boyunca büyük zülüm gören Polonya halkı üzerindeki ürkeklik duygusu hala hakim durumda. Varşova, 1939’da Hitler’in Polonya’yı dize getirebilmek için şehri uzun süre bombalaması ve Naziler çekilirken de taş üstünde taş bırakması nedeniyle yeniden inşa edilmek zorunda kalmış. Bütün bu yıkımdan kurtulan küçük bir bölüm dışında bugünkü Varşova, Polonya kültüründen çok Sovyet kültürünü sergileyen, devasa caddelerle bölünmüş. Tarihi binaların yerini de zamanla modern gökdelenler almış. Yine de Varşova bütün yıkıma rağmen tarihin kanlı izlerini taşımayı başarmış bir kent.

img_3737.jpg


NAZİLER YIKTI, POLONYALILAR RESTORE ETTİ
Varşova’da tarihi doku özenle korunmuş. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi orduları Varşova'yı yerle bir etmiş. Ağır bombardımana dayanamayan tarihi yapılar bir bir yıkılmış. Özellikle Eski Şehir, bölgesinde ayakta kalan bir tane yapı kalmamış. Eski Şehir bugünlerde Varşova’nın gezilmesi gereken tarihi bölgeleri arasında. UNESCO tarafından koruma altına alınan bölgede, Nazilerin yıktığı binalar aslına uygun olarak restore edilmiş. Şehir restore edilirken, Polonyalıların ellerinde bulunan eski resimlerden de faydalanılmış. Binaların orijinallerine sadık olmasına özen gösterilmiş . Eski planlar bulunmuş ve ona göre düzenlenmiş. Restore çalışmaları 30 yılı bulmuş. Varşova'ya giderseniz Eski Şehir'e mutlaka uğrayın.  Eski Şehir’e ulaşım ise çok kolay. Eski Şehir’e ulaşabileceğiniz gibi, 5 dakikalık bir otobüs yolculuğunu da tercih edebilirsiniz. Metro çıkışındaki tüm duraklarda harita mevcut. Bu haritaları takip ederek bölgeye kaç numaralı otobüsün geldiğini de kolayca öğrenebilirsiniz.

_mg_3826.jpg
TARİHİ YAPILAR BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR
Eski Şehir’in girişinde 13. yüzyılda  yapılan Royal Castle (Krallık Kalesi) sizi karşılıyor. 1926 ile 1939 yılları arasında Polonya başkanının resmi ikametgahı olan saray, 2. Dünya Savaşı sırasında yerle bir olan yapılar arasında. 1971 yılında yeniden inşa edilen Krallık Kalesi, 1984 yılında ziyarete açılmış. Eski Şehir’e gelmişken, daracık sokaklarda gizlenen St. Martin’s Kilisesi ve St. John Bazilikası’nı da mutlaka görün. Özellikle gotik tarzda inşa edilen St. John Bazilikası, muhteşem bir yapı. Eski Şehir’in iç tarafında kalan Eski Pazar Meydanı denilen bölgeye ise 1548 yılında inşa edilen Barbican Kapısı’ndan geçerek ulaşılıyor. Eski Şehir’in merkezi olan Eski Pazar Meydanı, rengarenk binalarla çevrelenmiş büyük bir avludan oluşuyor. Meydanın tam ortasında üst kısmı kadın, alt kısmı balık olan ve Varşova’nın simgesi haline gelen Syrena heykeli bulunuyor. Bu heykel çevresinde at arabaları görürseniz şaşırmayın. Zira bu at arabaları, kısa bir Eski Şehir turu yapmak için kullanılıyor. Ücretleri ise kişi başı 10 ila 20 Euro arasında değişiyor.
STALİN'İN POLONYA'YA HEDİYE ETTİĞİ SARAY
Varşova’nın bir başka sarayı ise Kültür ve Bilim Sarayı.  Polonya’nın en yüksek ve en genç anıtlarından birisi olan Kültür ve Bilim Sarayı, 1952-1955 yılları arasında Sovyet Birlikleri tarafından inşa edilmiş. Bu anıt Joseph Stalin tarafından Rus egemenliğini unutturmamak adına hediye edilmiştir. Stalin bu yapıtı kendine adamış ve isminin de ‘Stalin Sarayı’ olmasını istemiş. 50 yıllık bir geçmişi vardır, buna rağmen Varşova’nın en karakteristik yapılarından birisidir.

_mg_3665.jpg


İçinde 3 binden fazla oda bulunmaktadır. Bu devasa Saray’ın 30. Katında ise Varşova’yı olabildiğine görebileceğiniz muhteşem manzaraya sahip bir teras bulunuyor. Ofislerin, Akademik Bilimler Merkezinin, sinemanın, yüzme havuzunun, kütüphanelerin ve tiyatroların, postanenin ve müzelerin bulunduğu Kültür ve Bilim Sarayı kesinlikle görülmeye değer. Pazar günleri akşam 19′a kadar, diğer günler 17:00′e kadar terası açık. Buradan tüm Varşova’yı seyredebilirsiniz. Bu saray Polonya halkı için acı bir hediye olarak zihinlere kazınmış durumda.

_mg_3598.jpg


POWAZKİ MEZARLIĞINI MUTLAKA GÖRÜN
Powazki Mezarlığı’nı da mutlaka görmelisiniz. Şehrin batısındaki Wola Bölgesi’nde yer alan mezarlık, 17 yy’dan bu yana kullanımda. Mezarlığın önemiyse her biri sanat eseri tadındaki mezar taşları. Eğer heykel sanatına meraklıysanız mezarlığa bir gününüzü ayırmanızı öneririm. Çünkü mezarlık 2,5 hektarlık alana yayılmış durumda ve gerçek güzellikleri arayarak bulmanız gerekiyor. Ayrıca Polonyalı sporcular, artistler, yönetmenler ve yazarlar için de burada temsili mezar taşları da var.

img_3439.jpg

İBRAHİM BÜYÜKEKEN - merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.