Kudüs’ü kurtarmak hepimizin görevidir

Kudüs’ü kurtarmak hepimizin görevidir

DİN-BİR-DER Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım, Kudüs’ün kurtarmanın her Müslüman üzerine görev olduğunu belirterek, “Kudüs’ü Şerif-i İsrail’in Başkenti olarak kabul etmemiz asla mümkün değildir. Kudüs’ü Şerifin tapusu Türkiye’dedir” dedi

DİN-BİR-DER Aralık ayı il başkanları toplantısı 60 il başkanının katılımı ile 9-10 Aralık tarihlerinde Konya'da gerçekleştirildi. Cuma akşamı Konya'ya gelecek il başkanları, cumartesi günü DİN-BİR-DER Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım'ın da katıldığı Anadolu Gençlik Derneği (AGD) İl Binası'nda düzenlenen Kudüs ile ilgili basın toplantısına katıldı. Başkan Muhittin Hamdi Yıldırım açıklamasında, Kudüs’ün kurtarmanın her Müslüman üzerine görev olduğunu belirterek, “Kudüs’ü Şerif-i İsrail’in Başkenti olarak kabul etmemiz asla mümkün değildir. Kudüs’ü Şerifin tapusu Türkiye’dedir. Bu İslam şehrinin korunması ve kurtarılması bugün dünyada yaşayan her Müslüman’ın üzerine farzdır’ dedi.

İSLAM’DA BİRLEŞMELİYİZ

Kudüs meselesinin siyasi bir mesele olduğu kadar Müslümanların da inanç meselesi olduğunu aktaran Yıldırım, bu amaçla Kudüs için yapılacak her çalışma ve faaliyete Din Görevlileri Birliği olarak destek vereceklerini ve imkânları ölçüsünde yardım edip katılacaklarını dile getirdi. Yıldırım, günümüzde İslam coğrafyasının her bir köşesinde Müslüman kanının aktığı ve Müslümanların etnik ve mezhepsel çalışmalarla birbirine düşürüldüğü zor bir dönemden geçtiğimizi belyirterek, “ Din Bir Der olarak böyle bir dönemde Müslümanları etnik, mezhebi ve bölgesel farklılıkları kavga sebebi yapmadan İslam ortak paydasında bir araya gelebilmenin çarelerini araması ve bulması gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

BİRLEYŞTİRİCİ BİR DİL KULLANILMALI

Toplumun tüm katmanlarını kuşatıcı ve birleştirici bir dil kullanmanın gerekli olduğunu kaydeden Yıldırım, aksi takdirde Müslüman halkların rahat ve huzur yüzü göremeyeceğinin gayet açık olduğunu söyledi. “Ortak bir zemin oluşturabilmek, bir anlamda ‘İslam’da İttifak Ahlakı’nı Tesis Edebilmektir’ diyen Yıldırım, “Bugün küresel fırtınalarla alt üst olan bireysel ve toplumsal hayatımızda; selim fıtratımızı ve kadim değerlerimizi korumak, yaşanabilir bir coğrafya ve yeni bir dünya kurmak için yegane imkanımızdır” şeklinde konuştu. İttifak ahlakının aynı zamanda hukuk, siyaset ve iktisadın vazgeçilmez bir temeli olduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi: “Bugün mevcut dünya düzeni nimet-külfet dengesinde ve paylaşımında adaleti gözetmemekte, faiz ve diğer emperyalist politikalar yoluyla ülkeler sömürülmektedir. Dünya üzerinde servet belli bir kesimin tekeline alınırken diğer bölgelerde açlık sefalet ve iç kargaşa hüküm sürmektedir. Oysa dünyamızda bütün insanlığa yetecek kadar temel gıda ve ihtiyaç maddeleri mevcuttur. Cenab-ı Hak dünyayı bu kapasitede yaratmıştır. Eksik olan İslam’ın emrettiği adalet ve adil paylaşımından mahrumiyettir.”

BİRLEŞTİRMEK BİZİM GÖREVİMİZ

Bugün İslam ümmetinin, batılıların dostluğunu değil, Müslümanların birliğini, ümmetin izzetini ön plana çıkaracak bir duruşa ihtiyacı olduğunun altını çizen Yıldırım, “Ümmetin en büyük düşmanı cehalet, ırkçılık, mezhepçilik ve tefrikadır. Bunların ilacı ise ilim, ümmet bilinci, kardeşlik ve tevazudur” ifadelerini kullandı. Yıldırım, bu temel ilaçları yaparak topluma öğretecek olanların da âlimler, kanaat önderleri ve din görevlileri olduğunu belirterek, “Bu bakımdan bizlere büyük görev düşmektedir.Din Görevlileri Birliği olarak genel merkez ve şubeler aracılığı ile bu görevi yerine getirmenin gayreti içerisindeyiz” şeklinde konuştu.

ALİ İBİLEME

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum