Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

KTO Karatay Üniversitesinin Yörüngesi

KTO Karatay Üniversitesinin Yörüngesi

Konya’da resmî değil yarı resmî sayılabilecek, doğrudan Konya esnafının ödemelerinden ve onların resmi kuruluşu olan KTO gelirlerinden kaynaklanan bütçe ile yaptırım olan…
KTO Karatay Üniversitesi Konya’nın bağrına yerleşen ilim ve bilim yuvalarından biri olmakla beraber. Özgün bir nitelikli olacağı görüşü…
Bu yuvayı kurmakla görevli Mütevelli Heyet ve Rektörlük yanında Öğretim üyelerinin içinde bekleyip umduğumuz bir yörüngesi içine gireceği ile belirtilmekte.
Düşünceyi biraz açalım.
Dünyada ilim ve bilim yuvası olmasında ilerleme kaydeden Üniversite kurumlarının T. C. bulunanlar da aynı mealde gitmekte iken bu yöne birde maalesef ideoloji yörüngesi ilave ederek nerede ise asıl yörüngeyi bırakıverme temayülünü yeğlediler ve hâlâ bir kısmı devamda direnmekte.
Bu yüzden de yüzümüzün akı ile ön sıralarda görmek istediğimiz ilim yuvalarımız bu yol üzerinde olunca…
Dünya üniversitelerindeki başarı sırasının beş yüzüncüden daha aşağılara inmekteler
Geçenlerde yapılan yeni ders yılı töreninde bu yönde konuşmalar oldu.
Üniversitenin kurulması ve törenle ilgili yazımda da belirttiğim gibi. Konuşmaların içinde özlediğimiz bir tutum, amaç yörüngesi ifade edildi.
( HYPERLINK "https://www.merhabahaber.com/yazar/Ahmet_Guldag/3998/KTC_Karatay_Universitesi.html" https://www.merhabahaber.com/yazar/Ahmet_Guldag/3998/KTC_Karatay_Universitesi.html)
Konuşmaların tamamını mutlaka Medya vasıtasıyla duymuş ve gözlemlemişsinizdir.
Bendeniz bu konuşmalarda ki bazı vurgular üzerinde durmak isterim.
***
KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu’ndan paragraf;
“…Konya denilince, Selçuklu’nun kurucu başkenti, tarihi zenginliklerimiz, öncü belediyecilik hizmetleri, öğrencilere çok uygun hayat şartları ve bilge bir şehir akla gelmektedir. Tarihi süreçte Konya, emin ve eğitici şehirlerden birisi olmuştur. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde hâkimiyetimiz altındaki bölgelerden eğitim amaçlı binlerce aile ve kişi Konya’ya getirilmişlerdir. Belirli sürelerde ilmi ikamete tabi tutulduktan sonra, aldıkları kültürle memleketlerine gönderilmişlerdir.
Üniversitemiz; bu tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkan ve aynı zamanda modern bilimleri kullanarak sanayi ve ticaret kesimleriyle işbirliği içinde ‘birlikten sinerji (görevdeşlik) üretecek’ bir misyon üniversitesi olacaktır. Ülkemizde benzer misyona sahip çok az sayıda üniversiteden birisiyiz.”
Bu konuşmada dikkatinizi çekmek istediğim nokta;
“Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde hâkimiyetimiz altındaki bölgelerden eğitim amaçlı binlerce aile ve kişi Konya’ya getirilmişlerdir. Belirli sürelerde ilmi ikamete tabi tutulduktan sonra, aldıkları kültürle memleketlerine gönderilmişlerdir.” cümlelerinin hakikatte de var olduğunun ispatı olmakta.
Birkaç yeri halen mevcut olsa da, ya harabe haline gelen ve tamamen yok olan Selçuklu devletinde Dünya’ya bedel Sahip Ata Külliyesi yani Üniversitesi asırlar evvel sadece Konya’da vardı.
Yerinde yeller esen Adliye Sarayı civarında yine yerinde yellerin estiği Tıp külliyesi de olan Sahip Ata’ya İnce Minare ve Karatay medreseleri de irfan yuvası olarak katılmakta idi.
Ne yazık ki Osmanlıyı pek bilemeyeceğim ama Cumhuriyet döneminde Konya’da Üniversite değil Yüksek Okulu bile açmayı düşün(e)meyen bir devre vardı. Yakın yıllardan beri Devlet yerine Konyalılar sağladı ve sağlamakta!..
***
İkinci Konuşmacı olarak KTO Başkanı ve TOBB Yönetim üyesi ve Üniversite Mütevelli Heyet Başkanı Sayın Hüseyin Üzülmezden;
“Bugünün bir ayrı önemi de bu şehirde yedi asra yakın kesintisiz eğitim veren Karatay Medresesi’ni tekrar hayata geçiriyoruz. Türkiye’nin en eski üniversitesinde eğitime yeniden başlıyoruz. 1251 yılında kurulan Karatay Medresesi; KTO Karatay Üniversitesi adıyla, gelecek vizyonumuzu taşıyan mimari yapısıyla kapılarını öğrencilerimize açıyor. …”
Sayın Üzülmez de aynı noktayı vurgulayan ve devam eden konuşmasından paragraf;
“… Ülkemiz cumhuriyetimizin yüzüncü yılına büyük hedeflerle hazırlanmaktadır. Bugün seksen farklı sektörde üretim yapan, 35 bin KOBİ’siyle ticaretin merkezi olan Konya, dünyanın 165 ülkesiyle ticaret bağı kurmuş bir şehirdir. Bu özellikleri ile yüzüncü yılda ülke ekonomisine en büyük katkılardan birini yapacak olan şehrimiz, yeni kurulan üniversiteleri ile gelişen sanayi ve ticaretini bilim ve kültür temellerine oturtarak dünyanın ticaret, sanayi ve kültür merkezi olma hedefindedir. …”
Yukarıda vurguladığım gibi Üniversite ilim ve yuvası olarak amacını da belirtmekte.
“Üstlendiği misyonla üniversitemiz kısa zamanda Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasına girecektir. Bunun için bir şehir üniversitesi kimliğinde; sanayisi, ekonomisi, öğrencisi ve akademik kadrosu ile bütünleşerek öğrencilerimizin iyi bir yükseköğretim görmeleri için tüm alt yapımızı oluşturduk. Öğrencilerimizin okudukları bölümle ilgili uygulamalı eğitim göreceği bir sistemi getiriyoruz. Böylelikle öğrencilerimiz hem pratik, hem de teorik alanda kendilerini yetiştirerek nitelik kazanmış olacaklar.
KTO Karatay Üniversitemizde bugün eğitime başlayacak öğrencilerimiz daha ilk yıldan ayrıcalıklı, standardı yüksek bir üniversitede eğitim aldıklarını hissedecekler. Çünkü biz, sloganımızdan da anlaşılacağı üzere “Lider, yenilikçi ve girişimci” bir anlayışla “iyi bir üniversite”nin kapılarını açıyoruz. …”
(Bu arada belirtmek isteğim olarak. İlk dersi veren Konya aşkına tutuşmuş değerli Profesörlerimizden Sayın Prof. Dr. Saim Sakaoğlu’nun ilk dersi verimindeki ilgi çeken konuşmaları, köşe dolması ile alamıyorum. İnşallah başka bir zaman noktalamak isterim.)
***
İşte özlediğimiz ve aslında olması gereken Öğretim yuvasının amaçları.
Yalnız belirtmek istediğim bir nokta var
 Yılların tecrübe ve müşahedelerim meşhur Atasözümüzü hatırlatır.
“Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer" deyimi manasında bu sözlerin sadece konuşmalarda kalmaması.
Üniversitenin, Mütevelli Heyeti’nden başlayarak sıra ile Rektörlük, Öğretim üyeleri, öğrenciler bu minvali içlerinden duymalı ve serdetmelidirler.
Birde siyasiler ile ideoloji peşinde olanların el atamamsı da dileklerim için de
Zaman. Evet, zaman her şeyi gösterecek.
Bekleyelim görelim.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi
SON YAZILAR