Köyler cazip hale getirilmeli

Şehirden köye doğru göç bazı bölgelerde kendini hissettiriyor. Ancak bu durum sadece bazı bölgelerle sınırlı. Yurt genelinde köyden kente bir göç söz konusu. Köyden şehre göçün en büyük nedeni ise kentteki yaşam standartlarının çok daha iyi olması. Sosyal ve ekonomik yetersizlikler nedeniyle bir çok aile şehre göçüyor.

Şehir daha cazip hale geliyor. Ancak bu durum tarımsal kalkınmanın önüne taş koyuyor. Köylerdeki iş gücü azalıyor. Öte yandan ise kentteki istihdam bekleyenlerin sayısı artıyor. Kentten köye doğru göçüşün en güzel örneğini Hüyük oluşturuyor. Çileği ile ünlü olan Hüyük ilçesine büyük bir göç başlıyor. Bu yıl yaklaşık 50 aile yeniden Hüyük'e taşındı. Köyden kentlere olan göçü azaltmak için köydeki yaşam standartlarının geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Selçuk Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cennet Oğuz,önemli açıklamalarda bulundu.

ÇİFTÇİLERİMİZİN YAŞAM STANDARTLARI DÜŞÜK

Avrupa'daki çiftçi ile Türkiye'deki çiftçilerin hayat standartlarının aynı olmadığını dile getiren Oğuz, "Göç konusunda olaya çiftçinin gözünden bakmak gerekiyor. Avrupa'daki çiftçiye bakın, güzel bir evde oturuyor. Kahvaltısını lüks bir şekilde yapıyor. Zaman zaman yemeğini dışarıda yiyor. Yani yabancı ülkede çiftçinin refah seviyesi yüksek. Ancak bizim ülkemizdeki çiftçilere baktığımız zaman ise, refah seviyesi düşük, elleri nasır tutmuş insanlar görüyoruz. İkisi de aynı işi yapıyor. Fakat refah seviyesi düşük olunca, sosyal hayatına da yansımıyor. İşte burada devlet teşviki çok önemli. Devlet uyguladığı politikalar ile birlikte köyü özendirmeli ve köyü cazip hale getirmelidir. Bugün herhangi bir köye gidelim, okulu yok, hastanesi yok, elektriği doğru düzgün gelmiyor" diye konuştu.

TARIM POLİTİKALARI DEVLET POLİTİKASI OLSUN

Tarım politikalarının devlet politikası haline gelmesi gerektiğini söyleyen Oğuz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Böylelikle tarımsal proje ve planlarda bir süreklilik sağlanacaktır. Gençlerimizin burada daha hevesli olduğunu görüyoruz, kente göç konusunda. O yüzden gençlerin üzerinde daha çok durmamız gerekiyor. Mesela çiftçi genç bir bayan, bir çiftçi ile evlenmek istemiyor. Çünkü köy hayatından bıkmış."

Yeniden Hüyük'e dönen Bahri Aydoğan da, "Emekli olduktan sonra Konya merkeze taşındım. Çünkü kent hayatı bana daha cazip gelmişti. Hüyük'e dost ziyaretine gittiğim zaman, Hüyük'teki çilek üretiminin büyük bir gelir kapısı olduğunu gördüm. Konya'ya geldikten bir müddet sonra Hüyük'e taşınma kararı aldım. Ufak bir arsamız vardı. Bu arsaya çilek ekimi yaptık. Bu yıl hasadını yaptık. Çileğimize büyük bir talep şu anda. Konya'da emekli maaşımla ucu ucuna yaşamımı sürdürebilirken, bugün 3 aydır emekli maaşımı çekmeye ihtiyacım olmadı. Köy bizim için büyük bir gelir kapısı oldu" şeklinde konuştu.

50 AİLE KÖYÜMÜZE GELDİ

Hüyük'e olan aile göçlerinin arttığını belirten İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Yücel Doğan ise şöyle konuştu: "İlçemiz beldelerinde yetişen çilek, insanları buraya çekmeye başladı. Çilek üretimi buraya bir göçü başlattı. Halen de devam ediyor diyebiliriz. Mesela bu yaz 50 kadar aile Hüyük'e yerleşti. Bunların dışında mevsimlik olarak buraya gelip çiftçilik yapan insan sayısı çok fazla. Biz de devlet olarak elimizden geleni yapıyoruz. İlçe ve beldelerimize gidip onların sorunlarını dinliyoruz. Belediye ile işbirliği içerisinde, Hüyük'te yaşamın özendirilmesi konusunda çalışmalarımız oluyor. Dışarıdan bizlere arsa soran insan sayısı hat safhada. Buraya gelip yerleşmek isteğini fakat çilek ekimi yapabilecek bir arsa konusunda sıkıntı yaşadığını söyleyen insanlar var. Önümüzdeki günlerde insanımızı köyde tutmak adına çalışmalarımız olacak."

BERKHAN PARLAK - merhabahaber.com