Konyalılar hangi araçları tercih ediyor?

Konyalılar hangi araçları tercih ediyor?

Dünya ekonomisinde önemli yere sahip olan otomotiv sektörü sürekli gelişirken, araba kullanıcılaranın sayısı da buna paralel olarak artıyor. Konya'daki vatandaşlar ise, araba tercihlerini düşük motorlu, beyaz renkli ve sıfır arabalardan yana yapıyor

Gün geçtikçe gelişen ve ülke ekonomileri için önemi artan otomotiv sekterü firmalar arasındaki rekabet nedeniyle hızla yükselmekte olan bir alan haline geldi. Buna bağlı olarak da arabaların kalitesi artıyor ve her gelir seviyesine hitap eden arabalar üretiliyor. Araba üreticilerinin gelir seviyesi düşük olan vatandaşları düşünmesi ve bankaların ihtiyaç kredisi adı altında vatandaşa kredi vermesi trafikteki otomobil sayısını da artırıyor. Konya'daki otomobil piyasası ve vatandaşların tercihi hakkında gazetemize konuşan Işık Otomotiv'in Sahibi Ömer Işık, “24 senedir otomotiv sektöründeyim. Bu süre zarfındaki izlenimlerime dayanarak, vatandaşlarımızın maddi imkanlarına göre araba seçtiğini söyleyebilirim. Yani vatandaşımız, 'ben illaki şu arabayı ya da şu modeli istiyorum' demiyor. Aklına ve cebine uygun olan arabayı tercih ediyorlar. 1995 yılından sonra Türkiye'de araba piyasası, kendisine önemli bir yer buldu. 1995'ten beri neredeyse bütün otomotiv markaları Türkiye'de satışa başladı. 15-20 yıl önce arabalarda çeşitlilik göremiyorduk. O dönemlerde en yaygın olan araba markaları, Fiat ve Tofaş'tı. Ancak şimdi, birçok firmanın araba montajı Türkiye'de de yapılıyor. 5 bin liradan başlayıp 1 milyona kadar fiyatı çıkan arabalar var. Bir de günümüzde araba markaları çok çeşitlilik gösteriyor. Bu marka çeşitliliğinin yanında markaların farklı farklı modelleri üretiliyor. Maddi durumu gerçekten çok iyi olanlar ise, zihninde belirlediği arabayı almak için geliyor. Zaten hangi arabayı alacağı belli olduğu için de, bizimle araba hakkında fazla ayrıntıya girmiyor. Zengin insanların da araba markası hakkında genel bir tercihi yok. Neredeyse bütün araba markaları lükslük anlamında birbiriyle yarışıyor. Bu durum da yeni nesil arabaların kalitesini ve güvenliğini artırıyor” dedi.

KENDİ ARABAMIZI ÜRETMELİYİZ

Türkiye'nin kendi arabasını üretmesi gerektiğinin altını çizen Işık, "Araba üreten ülkeler, araba satışlarını ucuza yapıyorlar. Ama, satılan arabaların servis ücretinden, fazla para alıyorlar. Geçtiğimiz günlerde 5 tane sıfır araba aldım. Aldığım arabaların bakımını yaptırmak için sanayiye götürdüğüm zaman 150 lira ya da 200 lira bakım ücreti isterken, servisler 400 lira 500 lira istiyor. Ülke olarak otomobil üretmemiz, hatta dünyada üretilen ne varsa bizim de üretmemiz gerekir. Böylece ülkemizde yeni bir pazar alanı oluşur ve vatandaşımız üretilen malı, dışarıdan aldığı fiyattan daha az bir fiyata alır. Türkiye'de 4-5 tane otomobil üreten firma olduğunu düşünürsek, bu durum beraberinde rekabeti ve çeşitliliği getirirken, ülke ekonomisine de önemli katkı sağlar. Dışarıya olan bağımlılığımızın daha aza inmesini ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı.

DÜŞÜK MOTORLU ARAÇLAR TERCİH EDİLİYOR

"Motor gücü yüksek olan arabalar, motor gücü düşük olan arabalara göre daha fazla yakıyor" diyen Işık, yeni üretilen arabaların düşük motorla üretildiğini ifade etti. Işık, "Bir dönem yaygın olarak üretilen motor gücü 2 bin olan araçlar artık vatandaş tarafından tercih edilmiyor. Motor gücü yüksek olan araçlar çok yakıtı fazla tükettiği için vatandaşlar motor gücü az olan araçları tercih etmeye başladı. Çünkü Türkiye'de benzin fiyatları yüksek. Bundan dolayı vatandaşımız ya düşük motorlu araçlara yöneliyor. Araba üreticileri de gelir seviyesi orta düzeyde olan vatandaşların bu davranışını dikkate alarak yeni üretilen araçların motor gücünün bin 600 geçmemesine dikkat ediyor. Motor gücü düşük olan aracın fiyatı da daha makul olur" şeklinde konuştu. Işık, Konya'daki vatandaşların 'dizel' araçlara fazla rağbet gösterdiğini belirtti.

SIFIR ARABAYA YÖNELDİLER

Konyalıların beyaz renkli araçlara daha çok ilgi gösterdiğini aktaran Işık, Konya'da her geçen gün trafiğe çıkan araba sayısında artış yaşandığını sözlerinde yer verdi. Bunun sebebini de bankaların sağladığı taksit imkanın bağlayan Işık, "Bu gün bankalar, 30-40 bin liraya kadar vatandaşı fazla bir şart koşmadan kredi veriyor. 24 aya, 36 aya kadar da taksit imkanı sağlayan bankalar vatandaşların aylık 400 lira 500 lira ödeyebileceği krediler veriyor. Bunu fırsat bilenler de ya ev ve araba alıyor. Bundan dolayı da piyasada sürekli bir artışı meydana geliyor. Bankaların vatandaşa böyle bir imkan sunması eski arabalara olan ilgiyi düşürdü. İnsanımız artık, 'eski arabayla uğraşamam, kredi çeker sıfır araba alırım' diyor. Oto galerici olarak da ben bu eski arabaların hurdaya çıkarılması taraftarıyım. Bence 25 yılını dolduran her aracın trafikten çekilmesi gerekiyor" şeklinde ileri sürdü.

ADEM DEMİREL merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.