Kırım Türkleri'nden Kırım Tatar Milli Meclisi'nin İşgal Edilmesine Tepki

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Kırım Tatar halkının en üst temsil organı Kırım Tatar Milli Meclisi'nin silahlı ve maskeli şahıslar tarafından işgal edilmesine tepki gösterdi.

Dernek genel merkezinde yapılan yazılı açıklamada, "Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) tarafından yapıldığı öğrenilen bu baskının, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin yaptığı faaliyetleri soruşturmak yani Rus işgaline karşı yürütülen faaliyetleri ezmek için yapıldığının anlaşıldığı" ifade edildi. Geçtiğimiz şubat ayından beri devam eden Kırım’daki geçici Rus işgalinin, çeşitli şekillerde halka ve muhalif Kırım sakinlerine kabul ettirilmeye çalışıldığına dikkat çekilen açıklamada, "Halk yapılan sözde seçimler ve demokrasi taklitleri ile kandırılmaya çalışılmış ancak muvaffak olunamayan noktalarda polis ile korkutmak, gösteri izinlerini iptal etmek, evleri aramak, insanları gözaltına almak gibi işgalin ve Rus idaresinin gerçek yüzünü ortaya çıkaran, despot ‘önlemler’ alınmaya başlanmıştır." denildi.

'SEÇİMLERDE SONUÇLAR SAPTIRILMAKTA VE FARKLI GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR'

Kırım Tatar Milli Meclisi’nin Rus işgaline karşı kararlı tutumunu devam ettirdiği ancak bu süreç devamında başta Kırım Tatar halkının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu olmak üzere milli liderlerin tehdit edilip, Kırım’a sokulmadığı, gözaltına alınarak korkutulmaya çalışıldığı hatırlatılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bütün bu çabalara rağmen Milli Meclisimiz üzerinden gök bayrağımız ve işgale karşı duruşumuzun sembolü olan Ukrayna bayrağı indirilememiştir. Birkaç defa özellikle Ukrayna bayrağını indirme çabaları olmuş, silahlı kişilerce Milli Meclisimize gece baskınları düzenlenmiş ancak kararlı duruşumuz engellenememiştir. Birkaç gün evvel işgal hükümeti tarafından Rusya’ya sözde bağlılığına ve Kırım’daki demokrasi oyunlarına meşruiyet sağlamak için bir seçim düzenlenmiştir. İşgal makamlarının sözleri başka bir noktayı işaret etse bile, bütün dünya görmektedir ki başta Kırım Tatar halkı olmak üzere Kırım sakinlerinin çoğunluğu bu seçimleri boykot etmiştir. Bütün seçim hilelerine, mükerrer oy kullanımlarına rağmen; katılımın oldukça düşük olduğu, yüzde ellileri (yüzde 50) bile bulmadığı, bu seçimlerde sonuçlar saptırılmakta ve farklı gösterilmeye çalışılmaktadır. Başta Avrupa Birliği gibi uluslararası teşkilatlarca tanınmayan bu seçimler dünyayı ve en başta Rus halkını kandırmak için kullanılmak istenmektedir."

'KIRIM TATAR HALKINA CEZA KESMEK MAKSADIYLA YAPILMIŞ VE KORKUTULMAK İSTENMİŞTİR'

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, bu şekilde devam eden süreç neticesinde 15 Eylül’ü 16 Eylül’e bağlayan gece, silahlı kişilerin Kırım Tatar Milli Meclisi’ne bir kere daha bir silahlı saldırı düzenlediği ve Ukrayna bayrağını indirdiğine işaret edilerek şöyle denildi: "16 Eylül sabahı ise 26 Şubat sabahını hatırlatan bir şekilde, Kırım Tatar Milli Meclisi bu sefer nereden geldiği oldukça belli olan kişilerce işgal edilmiş ve içerisindeki görevliler binadan kovulmuştur. Milli Meclisimizin üzerinde bulunduğu yol trafiğe kapatılmış ve Milli Meclisin önüne cezaevi araçları getirilmiştir. Direnen ve direktiflere karşı gelen herkes silahla ve gözaltına alınmakla tehdit edilmiştir. Aldığımız bilgilere göre, Rusya Gizli Servisi ve onun kuklası durumunda olan Kırım’da kurulu işgal hükümetinin polisleri tarafından gerçekleştirilen bu baskın halkımızın maruz kaldığı ilk hakaret değildir. Şu oldukça açıktır ki Kırım’da gerçekleştirilen seçimleri protesto eden Kırım Tatar halkına bir ceza kesmek maksadıyla yapılmış ve halkımızın gözü korkutulmak istenmiştir. İşgalci idare tarafından seçilen sözde liderleri takip etmeyen Kırım Tatar halkı yapılmak istenen oyunu bozmuş ve bu sebepten ötürü tehdit edilmektedir. Giderek artan baskılar göz önüne alındığında milletimizin direncini kırmak ve medeniyetimizi Kırım’da ezmek isteyen bu hareketler Kırım Tatar halkının Rus işgaline ve Rus despotizmine bakışının ne kadar haklı olduğunu göstermektedir. Bizler, Türkiye’de yaşayan Kırım Tatar diasporası olarak gerçekleşmekte olan bu olayları büyük kaygı ile takip etmekteyiz. Kırım Tatar halkının vatanında huzur içerisinde yaşaması için çaba sarf eden bizler, tek bir vatandaşımızın burnu bile kanasa olabilecek her türlü metodu, milli prensiplerimize göre kullanmaktan çekinmeyeceğiz. Gerçekleşen ve gerçekleşmekte olan bu insan hakları ihlallerini, baskıları, Rus saldırganlığını kınıyoruz. Kırım’da halkımızın ve milli hareketimizin sonuna kadar arkasında duracağımızı şerefle ilan ediyoruz." CİHAN