Kimse Yok Mu Derneğine Yapılan Baskı, Amerikalı Yönetmeni De Şaşırttı

Kimse Yok Mu Derneğine Yapılan Baskı, Amerikalı Yönetmeni De Şaşırttı

Hizmet Hareketi'ni anlatan "Love is a Verb" isimli belgeselin yönetmeni Terry Spencer Hesser, Kimse Yok Mu derneğine yönelik siyasi yasakları 'skandal' olarak değerlendirdi.Hizmet Hareketi'ni anlatan "Love is a Verb" isimli belgesel, Paris'te izleyiciler

Hizmet Hareketi'ni anlatan "Love is a Verb" isimli belgeselin yönetmeni Terry Spencer Hesser, Kimse Yok Mu derneğine yönelik siyasi yasakları 'skandal' olarak değerlendirdi.

Hizmet Hareketi'ni anlatan "Love is a Verb" isimli belgesel, Paris'te izleyicilerle buluştu. Belgeselin gala gösterimi, Paris'in en tarihi sinema salonlarından Gaumont Opera Capucines'te yapıldı. Yönetmenliğini ve yapımcılığını 3 Emmy ödülü sahibi Terry Spencer Hesser'in üstlendiği belgesel, Hizmet Hareketi ve Fethullah Gülen Hocaefendi'nin hayatını anlatıyor.

Galanın ardından Cihan Haber Ajansı'na konuşan Hesser, Paris'te gösterimin yapıldığı tarihi salondan ve gösterilen ilgiden etkilendiğini belirterek, "Paris'te bu kadar insanın belgeseli izlemesi, hareket hakkında daha fazla bilgi edinmek istemesi beni şaşırttı. Gerek gösterimin ardından yapılan soru-cevap bölümünde, gerek kokteyl esnasında hareketi ilk kez duyan Fransız izleyicilerim bana soru sordu." dedi.

Belgeselde Somali'deki çalışmaları anlatılan Kimse Yok Mu derneğine yönelik siyasi yasaklara şaşırdığını belirten Hesser, "Bu tür insanî yardım derneklerinin çalışmalarını engelleyerek muhtaç durumdaki insanları mağdur etmek bence büyük bir skandal." şeklinde konuştu.

Türkiye'de son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Amerikalı yönetmen, "Beni en çok şaşırtan Erdoğan'ın Hizmet hareketini bir tehdit olarak görmesi oldu. Adı konulmamış bir savaş yaşanıyor. Tarihi kazananlar yazar. Bir Amerikalı olarak devrimcilere büyük sempatim var. Bence bu yaşanan süreçte devrimciler kendi dinlerini ve kültürlerini yaşamak ve anlatmak için tüm dünyaya açılanlardır." ifadelerini kullandı.

Avrupa'da göç üzerine çalışan akademisyen İsma Khan ise Hizmet hareketinde İslam'da bulunan “insana olan aşk” ve “çalışma ahlakı” gibi iki önemli değerin en iyi şekilde temsil edildiğini söyledi. Khan, "Elbette Hizmet hareketinin temelinde dini bir motivasyon var. Gülen de dünyanın en büyük dinlerinden birisi olan İslam dinine güçlü şekilde bağlı birisi. Ancak bu İslamî temel; başka medeniyetlere açılmanın, ötekine el uzatmanın yolunu açıyor. Gülen hareketi bu değerleri dile getirmenin de ötesinde, aksiyona dönüştürüyor." ifadelerini kullandı.

“FETHULLAH GÜLEN'İN İSMİNİN İLK 4 HARFİ HİZMET'İ ÖZETLİYOR”

Galaya katılan İslamî finans uzmanı Anass Patel, “Benim gibi Türk toplumunu tanımayan birisi için çok ilginç bir belgesel. Sadece basından okuduğum kadarıyla Gülen hareketini tanıyordum. Ancak, bu belgeselle tarihi çerçevesiyle birlikte değerlendirebiliyoruz. Aslında Hizmet'i Fethullah Gülen'in isminin ilk 4 harfiyle özetleyebiliriz. F harfi gıda (food), e harfi eğitim (education) t harfi teknoloji ve bilim ve h harfi sağlık (health) hizmetlerine karşılık geliyor. Filme baktığımızda Afrika'da ve dünyanın diğer bölgelerinde Gülen hareketinin bu 4 alanda çok önemli işler başardığını görüyoruz.” şeklinde konuştu.

"FİLMDE ANLATILANLARI BEN DE YAŞADIM"

Senegal'den Fransa'ya üniversite eğitimi için gelen Muhammed Kan da “Ben Senegalliyim ve ülkemde Yavuz Sultan Selim Koleji'nden mezun oldum. Bugün Paris'te üniversite eğitimime devam ediyorum. Bu belgeselde Hizmet'in Afrika'daki faaliyetlerine ilişkin anlatılanları bizzat kendim yaşadım ve müşahede ettim. Türk okulunda gördüklerimden yola çıkarak belgeselin gerçekleri anlattığını söyleyebilirim.” dedi.

"RUMİ FELSEFESİNİN İZDÜŞÜMÜ"

Fransız avukat Dominique Dumolay ise daha önce bu hareketi basından ve Türk arkadaşlarından duyduğunu belirterek, “Bugün gördüklerimden sonra hareketin büyük oranda 13. yüzyılda doğan Mevlana Celaleddin Rumi'nin felsefesinin bugünkü izdüşümü olduğu yönünde bir kanaatim oluştu. Hizmet, kesinlikle basında görmediğimiz İslam'ın öteki yüzünü temsil eden büyük Müslüman hareketlerden birisi.” dedi.

HAFTANIN EN POPÜLER KÜLTÜR ETKİNLİĞİ

Maryland Uluslararası Film Festivali'nde "En İyi Belgesel" ödülüne layık görülen ve ABD Film Festivali tarafından da tanınan belgesel filmin çekimleri 5 farklı ülkede, 4 yılda gerçekleştirildi. Avrupa turnesine çıkan belgesel Brüksel'den sonra Paris'te gala gösterimini yaptı. 500 kişinin katıldığı galaya çok sayıda sivili toplum örgütü temsilcilisi, akademisyen ve siyasetçi katıldı. Gala biletlerinin rezerve edildiği online bilet sitesi Eventbrite'ta haftanın en popüler kültürel etkinliği oldu. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.