Kemer ürünleri Konyalılar'dan

Kemer ürünleri Konyalılar'dan

Bozkır ve çevresinin dağlık arazi üzerinde olması, insanları tarımdan başka farklı alanlarda ekmek kazanmaya yönlendiriyor.

Köylerde yaşayanların bazıları kendi ufak tarla ve bahçelerinde kendi rızklarını kazanırken, bazıları da daha çok kazanmak, refah seviyesini yükseltmek için de ya okumayı tercih ediyor  ya da İstanbul, Bursa, İzmir, yurt dışı gibi yerlerde çalışmayı tercih ediyor. Türkiye'de kalıp da çalışmayı tercih eden Bozkır insanının büyük bölümü, İstanbul'da deri ve deri ürünleri imalatı ile uğraşıyor. Deri ürünleri imalatının başında bayan ve erkek kemerleri geliyor. Kemer imalatı yapan iş yerlerinde çalışanların büyük bölümünü okumak istemeyip de İstanbul'da iş sahibi olmak isteyen gençler oluşturuyor. Haftalık usülü ile çalışan gençler, kazandıkları paralar ile hem İstanbul'un pahalı yaşam tarzına alışmaya hem de kendilerine gelecek için yatırım yapmaya çalışıyor.
KONYALI'NIN KEMERLERİ HER YERE GİDİYOR
İstanbul'da bayan kemeri imalatı yapan iş yerlerinden birinin yöneticisi Konyalı Mehmet Özçelik, yapılan kemerlerin Türkiye'nin birçok yerindeki insana ulaştığını söyledi. Mehmet Özçelik, “Burada yapılan kemerleri tekstil firmaları toptan alıyorlar ve onlar da kendi ürünleri ile birlikte pazarcılara ve mağazalara gönderiyorlar. İmalathanelerden çıkan  ürünler, Türkiye'nin hatta dünyanın birçok yerindeki insana ulaşıyor. Burada kemer imalatı ile deri imalatını yapan bazı kesimler kendi maddi durumlarını düzeltseler de, ekonomik kriz yaşandığı zaman en çok etkilenen sektörlerden bir tanesi de bizim sektör oluyor. İşler zincirleme usulü çalışıyor. O yüzden, eğer tekstil firması kemer yaptırdığı kişinin ücretini ödeyemezse, o da deri aldığı derici ile kemere katkığı tokacının parasını ödeyemez. Bu sefer piyasa da sıcak para dönmediği için ürün alması da zorlanıyor. Bu yüzden geçmiş dönemde birçok kişi dükkanını kapatmak zorunda kaldı” dedi.
İSTANBUL, GENÇLERİ CEZP EDİYOR
İstanbul'da bu işi yapan Bozkırlılar'ın birçoğunun gençlik yıllarından beri İstanbul'da olduğunu belirten Özçelik, “Burada bizim amcalarımız ve akrabalarımız var. Onların zamanında ilköğretim zorunlu olmadığı için ilkokul 5. sınıfı bitiren gelmiş buraya. İlk başta kendi akrabalarının yanında çalışanlar askerlik görevini yerine getirdikten sonra kendi işlerini kurmaya başlamış. İlkokul 5. sınıfı bitirdikten sonra buraya gelenlerin birçoğunun şu anda kendi dükkanları var. Onların dükkanını açıp da iş yaptığını gören köylerdeki diğer çocuklar da onlara özeniyor, İstanbul'da kemer işi ile uğraşmak istiyor. Bu zamanda ise ilköğretim zorunlu olduğu için artık ilkokul 8'i bitiren gençler, yeni yeni gelmeye başlıyor. Ama biz onların gelmesini değil, okuyarak devlete ve millete yararlı birer birey olmasını istiyoruz” diye konuştu.
YA OKUYACAK YA İSTANBUL'A GİDECEK
Köylerde yetişen yeni nesilde de bu tür isteklerin halen olduğunu vurgulayan Özçelik, şunları söyledi: “Konya Ovası'nı herkes düz ova olarak biliyor. Ancak, birçok ilçesinin ve köyünün bulduğu yerler dağlık alanda bulunuyor. Bunların içerisinde Bozkır ve köyleri de dahil. Ova tarafında bulunan ilçelerdeki hemşerilerimiz, kendilerinin büyük miktarda tarlaları olduğu için kendi ekmeklerini oradan kazanıyor. Ama dağlık alanda fazla arazi olmadığı için oradaki gençler de ya okumak zorunda ya da kendilerine yeni işler bulmak zorunda kalıyor. Okuyan gençler olduğu kadar, okumayarak buralara gelerek kendi ekmek parasını kazanıp, köydeki ailesine yardım göndermek isteyenler oluyor.” Özçelik, gençlerin birçoğunun zorluklar altında çalışmasına rağmen, kendine birikim yaptığını ancak, bazılarının ise masrafların çok olmasından dolayı birikim  yapamadığını sözlerine ekleyerek, “Köylerde bulunan gençlerimizi buralarda değil de üniversite sıralarında görmek isteriz” ifadelerini kullandı.
MUSTAFA ÖZÇELİK
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.