Kan ancak kalemle durur

Kan ancak kalemle durur

Selçukya Kültür Sanat Derneği Başkanı Av. Fatma Şeref Polat, son günlerde artan kadına şiddet ve kadın cinayetlerini kınadı.

 

Polat, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: “konusunda şu ifadelere yer verdi: “Yıllardır artarak devam eden kadın cinayetleri ve şiddet konusu Emine Bulut’un çocuğunun gözleri önünde, eski eşi tarafından hunharca katledilmesi videosunun yayınlanması ise adeta bir yıldırım gibi başımıza düştü. Haklı olarak öfke ile doldu yüreklerimiz. Her seferinde olduğu gibi kanımız dondu sağlıklı düşünemez hale geldik. Oysa görmesek de bildiğimiz bu ciddi ve acı gerçek her zaman gündemimizin temelinde olmalıydı. Ve durum ne kadar vahim olursa olsun bundan sonrakilere engel olmak için sakin ve aklıselim olmak zorundayız. Üstelik bu sadece ülkemizin değil, her geçen gün artan bir ivme ile şiddete doğru yol alan çığırından çıkmış bir dünyanın bize yansıyan bir görüntüsü. Geniş açıdan ele alındığında konunun birçok cephesi var elbette fakat belki en temel hatamız meseleye sadece kadın ve erkek çatışması temelinde yaklaşıp ateşe körükle gitmemizdi. Öyle ki tedbir ve koruma iyi niyeti ile de olsa topyekun bir cinsi, yani erkekleri potansiyel suçlu gören gösteren ima eden kanuni düzenleme uygulama ve yorumlar tersinden de doğal olarak kadınları da hedef haline getirdi. Yine aynı amaçlı verilen hakların kötüye kullanıldığı birçok masum erkeğin, iftiraya uğradığı boşananların evlatlarından mahrum kaldığı olaylara tanık olduk. Eğitim, kültür ve hukuk alanında ne kadar yanlış yaptığımıza görmek istiyorsak artan şiddete bakmamız yeterli. “Rızasız bahçenin gülü derilmez” türküsündeki onurlu erkek duruşundan boşanmayı hazmedemeyen eşinin kendine mecbur ve muhtaç kalmasını isteyen erkek tipine nasıl geçtik, reyting uğruna kan kusan dizi kahramanlarını nasıl fenomen haline getirdik gibi birçok hatamızla yüzleşmek zorundayız. Kadın ve erkeğin doğasına müdahale eden her türlü etken ortadan kaldırılmalıdır. Şiddet bir türlü değil bin türlü! Bedensel, cinsel, ekonomik, sosyal, siyasi, dini şiddet altında insanlık… Bunu yaygın ve etkin hale getiren teknoloji ve iletişim. O halde her derdin devası içinde gizli düsturundan hareketle teknoloji ve iletişimi çözümün merkezi yapmak durumundayız. Bu hiçbir kurum ve kişinin tek başına altından kalkamayacağı bir yüktür. Eğitim, aile, kültür, sanat, hukuk, medya alanında etkili ve yetkili tüm kişi ve birimlerin bir koordinasyon altında çalışmasına ihtiyaç var. Gerekirse doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı insan ve doğaya şiddetle mücadele birimi kurulmalıdır.”

HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.