İşyerini kapatan müteahhit oluyor

İşyerini kapatan müteahhit oluyor

Türkiye'de müteahhitlik yetki belgesi verilen kişi sayısı son 6 ayda 20 bin artarak 305 bin 566’ya yükseldi. Dünya ihracat şampiyonu Almanya da ise sadece 2 bin 700 müteahhitlik firması var.

İnşaatta ranta dayalı büyümeyi gören sanayici ve tüccarlar, müteahhitliğe akın ediyor. 4 ayda 103 bin esnaf işyerini kapatırken müteahhitlik belgesi alanlar altı ayda 20 bin artarak 305 bine yükseldi. 80 milyon nüfuslu, dünya ihracat şampiyonu Almanya da ise sadece 2 bin 700 müteahhitlik firması var.

Sanayi üretiminin cazibesini kaybetmesi ve farklı sektörlerdeki daralma sebebiyle sıkışan sermaye, büyük rantlar sebebiyle hızla inşaata yöneliyor. Sektöre girişte hiçbir asgari şartın bulunmamasının da etkisiyle müteahhitliğe akın sürüyor. Müteahhitlik yetki belgesi verilen kişi sayısı son 6 ayda 20 bin artarak 305 bin 566’ya yükseldi. Dört yıl önce 135 bin kişinin belgesi bulunuyordu. Buna karşılık son dört ayda 103 bin esnaf işyerini kapattı.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, inşaatta bir kalem oynatarak sağlanan rantlar sebebiyle sanayi gibi üretim ağırlıklı sektörlere ilginin düştüğüne dikkat çekmişti. Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir de sanayicinin, önce ithalatçı sonra da İnşaatçı olmak zorunda bırakıldığını ifade etmişti. Kalkınma Bakanlığı, yetkin olmayan kişilerin inşaat yapması sebebiyle kalitesiz üretimin arttığı uyarısında bulundu.

Sanayi üretimi ve kapasite kullanımında süren daralma sanayiden kaçışı net bir şekilde gösterirken müteahhit sayısı hızla artıyor. Son 6 ayda 20 bin kişi daha müteahhitlik belgesi aldı. Böylece müteahhitlik yetki belgesi verilen kişi sayısı 305 bin 566’ya yükseldi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, inşaat sektöründe bir kalem oynatmayla sağlanan rantların söz konusu olduğunu belirterek, bu durumun cazibesi sebebiyle sanayi gibi üretim ağırlıklı sektörlere ilginin düştüğünden yakınmıştı. Babacan, sanayicinin birikimini teknolojiye yatırmak yerine ‘Bir arsa alayım bekleyeyim 5 yıl sonra nasıl olsa değer kazanır’ demesinin birkaç yıla ekonominin farklı zorluklar getireceği uyarısında bulunmuştu.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir ise önce ithalatçı sonra da inşaatçı olmak zorunda bırakıldığını belirterek ekonomide, üretim ve yatırım yapmanın cezalandırıldığını vurgulamıştı. Sanayi üretimi, kapasite kullanımı, işsizlik gibi peş peşe açıklanan kritik rakamlar ekonomi için alarm zilleri çaldığını gösteriyor. Sanayi sektörünün nabzını ortaya koyan imalat sanayii kapasite kullanım oranı 2007’de yüzde 80’lerdeyken bu yıl nisanda yüzde 74,1 olarak gerçekleşti. SGK’nın verilerine göre ise 1 ayda 182 bin kişi işsiz kaldı. Son 4 aylık dönemde 103 bin esnaf işyerini kapattı.

Türkiye’nin toplam istihdamında işverenlerin oranı 2009’da yüzde 5,7’lerdeyken 2013’te bu oran yüzde 4,6’ya kadar geriledi. Sanayi sektöründe kan kaybı sürerken inşaat sektörüne ilgi artarak sürüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre 2011 itibarıyla 135 bin kişi olan müteahhitlik yetki belgeli kişi sayısı 2012’de 66 bin, 2013’te 47 bin 2014’te 47 bin arttı. Bu yılın ocakta 2 bin 538, şubatta 2 bin 703, martta 3 bin 853 kişiye müteahhitlik belgesi verildi. Böylece belgeli müteahhit sayısı 305 bin 566’ya yükseldi. Yetki belgesini almak için yapı müteahhidi yetki belgesi numarası başvuru formunu doldurup, kayıtlı olunan meslek odasından alınan oda sicil kayıt sureti belgesinin aslını ve nüfus cüzdanı fotokopisini Çevre ve Şehircilik il müdürlüklerine teslim etmek yeterli oluyor. Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, nüfusu 80 milyon olan Almanya’da belgeli müteahhitlik firma sayısının 2 bin 700 olduğunu Türkiye’de geçici müteahhitlik belgesi olan 200 bin kişinin bulunduğunu, bunun normal olmadığını belirterek her önüne gelenin inşaat yapmaması için müteahhit olma şartlarını ağırlaştıracaklarını söylemişti.

‘İsteyen herkes inşaat yapmamalı, meslek yasası istiyoruz’

Müteahhit sayısındaki kontrolsüz artıştan inşaat sektörü de şikayetçi. TOBB bünyesindeki Türkiye İnşaat Müteahhitleri Meclisi geçtiğimiz günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı 8. Sektörel Ekonomi Şûrası’nda da konuyu gündeme getirdi. Müteahhitler Meclisi’nin sunduğu raporda tüm dünyada belirli bir tanım ve standartla yürütülen müteahhitlik mesleğinin icrasının Türkiye’de kolay ve kontrolsüz olduğuna dikkat çekildi. Bu sebeple, Cumhuriyet tarihinden bugüne kalitesiz büyük bir yapı stoku oluştuğu belirtildi. Tespit edilen 21 milyon yapı stokunun 1/3’ün depreme dayanıksız yapılar olduğu belirtilen raporda şu tespitlere yer verildi: “Bu sebeple ülkemizde acı ve ağır bedeller ödenmiş ve son 50 yılda yaşanan depremler nedeniyle, 55 bin civarında can kaybı ve büyük ekonomik kayıplar meydana gelmiştir. Gelecek yüzyıllara taşımayı planladığımız şehir medeniyetleri projelerinin içinde olduğu kentsel dönüşüm ve imar uygulamalarının aynı anlayışla devam ettirilmesi son derece yanlıştır. Müteahhitlik mesleğinin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda tanımlanması ve bu çerçevede sektöre girişin akreditasyona tabi tutularak, kontrol edilmesi sağlanmalı. Mesleğe giriş standardı, kamu, özel ve yurtdışı müteahhitlik hizmetleri olarak tasnif edilmeli, sektörün tek çatı altında, çalışma usul ve esasları belirleyen bir Meslek Yasası çıkartılmalı.” Raporda ayrıca inşaat sektöründe mesleğe giriş, çıkış ve faaliyet kriterlerinin belirlenmemiş olması sebebiyle Türkiye’nin farklı bölgeleri ve şehirlerinde aynı konuda farklı uygulamalarla iş ve işlemler yürütüldüğünden de şikâyet edildi. Bu durumun farklı sorunlar ve mağduriyetleri ortaya çıkardığı belirtilen raporda sektörün idari, teknik ve etik olarak takip edecek ve kayıt altına alacak bir meslek yasası oluşturulması istendi. Bunun için TOBB çatısı altında icracı etkin bir mekanizma oluşturulması gerektiği belirtildi.

Zaman

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum