Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

İstiklâl İçin Canını Veren Konyalı Şehitler

İstiklâl İçin Canını Veren Konyalı Şehitler

“Başkanın Arabaşı sohbetine davetlisiniz” telefonuna icabet gerekirdi tabii.“Hey!. o günler nerelerdesiniz?” diye başladı belleğim yine.
O, karların en az yirmi santim olduğu günlerin soğuk akşamlarında 
Büyüklerimizin sıralı şekilde yaptıkları biz gençlerin bir araya gelip eğlenceli bir neşe içinde kaşıklarken ki sohbetlerimiz!.
Kar yağmayınca pek tadı kalmayıp unutulmaya yüz tutuverdi desek yeridir.
Sohbet yeri istiklal şehitliğinin yanında ki Kültür evinde olacak dediler. Neresi imiş bu yer acaba deyip Büyükşehir Belediyesinin Web sayfasında ki “Kent içi” kısmına baktığımde Konya ve etrafındaki illeri gösteren bir haritadan başka bir şey bulamadım!.
Başka bir Belediye ise, Google’nin verdiği dünya haritasını bağlayıvermiş sayfasına istediğinizi buluyordunuz. 
Sorduk soruşturduk Mevlâna Kültür merkezinin yanında olduğunu öğrenip düştük yola
 Ana cadde ve ulaşımda önem verilmesi gereken mahal de olduğum halde ulaşım dairesinin başarılı (!) ulaşım projesinde direkt vasıta olmayınca.. 
Tabanvay ve aktarmalı iki otobüsle ile vardık maksad-u menzile…
***
Şehitlik burası dedikleri yerde indiğimde, güzel dizayn ve mimari ile yapılmış yeşil ışıklandırma ile aydınlatılmış “İstiklal şehitleri” abidesini görünce…
Yapılan işlemle bize, İstiklalimiz için canlarını vererek bahşeden şehit dedelerimizi anmadan onlara bir Fatiha göndermeden edemedim.
Şehitliğin yanında yeni yapılmış büyükçe bir bina vardı. Herhalde burasıdır “Kültür evi” diyerek girdim içeri.
Girmemle de; Hayli Maket, Fotoğraf anlatım yazıları yanında. Konya’dan giderek istiklalini kazanmak için savaşanlarla ilgili bilgiler görüverdim.
Konya Askerlik Şubesi'ne kayıtlı, Çanakkale ve İstiklal Harbi ile Cumhuriyet tarihinde şehit olan Konya doğumlu yedi bin kahraman asker ve polislerin isminin yer aldığı şehidimizin isim listesini de görünce.. 
Dedelerimiz ayağında çarık, bisküvi yerine bir lokma kuru ekmekle yaptığı bu cansiperane düşünce, işlem içinde…
Birliktelikle Osmanlıyı zapt etme düşüncesinde olan dünya düvellerine baş kaldırıp…
İstiklal kazanımı için canlarını bile verip bize bu günlerimizi bahşetmeye vesile olanları düşündükçe.
Duygulanıverdim birden. İçim burkuluverip yaş geldi gözüme.
***
 Bu gün maalesef onların torunları da olanların dış mihraklara da uyup kendi istiklalini bile sona ereceğini düşünemeden, öz yurttaşlarını öldürebilmek için çeşitli işlemlere girmekte.
 O zamanın zabitanı da kendini istiklal için feda ederken, aynı meslekten olanlarında yaptıklarına ait duyumlarımız.
Bilhassa bazı aydın geçinenlerimizle onların arkasından giden ve düşünen ile, “Allah Allah” diyerek maneviyatları ile de kazanan dedelerimizde ki inanç maneviyatın yoksunluğu bir tarafa…
Çeşitli işlemler içinde Maneviyatı ortadan kaldırmaya çalışanların Vatan ve vatandaşlarına yaptıkları sinema şeridi gibi geçti gözümün önünden.
“Allahım. Bizlere o yılların kardeş, düşünce ve maneviyat duygularını tekrar nasip eyle” duası ile gezinmeye başladım.
*** 
Maketler, Askerlerin Çanakkale ve İstiklal Harbi'nde ki cephede çarpışması, yaralı taşıması, köylülerin yardım etmesi ve mermi ulaştırması, savaş sürerken Anadolu'da hayatın nasıl sürdüğü, İstiklal Harbi'nin kazanılması ve Cumhuriyet'in ilanının ardından yaşananları çok güzel bir şekilde içerikleştirmişti.
 Bunları gördükçe derinlere dalıyor. Sanki canlı imiş gibi bir anlatış içinde, o günlere kaydırıp duygulara sevk ediyordu.
Şehitliğe kadar da gidip 16 Türk Bayrağı karşısına, tarihteki 16 Türk devletinin bayrakları konulan yapıt etrafında bir gezindim.
Yapılış mimarisi Selçuklu kültürünü kapsıyordu. Öğrendiğime göre işçilik için Özbekistan’dan ustalar getirtilmiş. Çini, Cam, Ahşap ve Taş işçilikleri takdire değer nitelikte. 
Büyüleyici bir eser olmuş diyebiliriz.
***
Sohbet vakti yaklaşırken yan taraftaki Kültür evi olarak eski Konya evi niteliği içinde bahçeli iki katlı evin salonuna misafir ettiler.
Başkan Sayın Tahir Akyürek gelip sohbete dalarken daha çok kendisi konuşmuş oluyordu.
Konuşmaları, daha önceki Mevlâna tanıtım anlatımları yerine Konya Kültür ve yaşamını daha geniş bir şekilde yaymaya çalışacaklarını, bu havalide Selçuklu değerlerini artırma üzerinde durduğunu belirtirken…
“Zaman zaman Konya’ya kilometrelerce yukarıdan bakıp nasıl olmalı düşüncesi içinde gözlerimi yumar bir gezinirim” vurgulaması içinde neler yapmak istemini anlatıyordu. 
Bu arada gezdiği yabancı yerlerdeki Türklerin orada nasıl ileri bir hayat içinde iken bile. 
Türkiye’deki vatanlarını unutamayıp kazandıklarını Ata yerinden bir yer alıp kültürlerini yaşatmak azminde olduklarını anlattı bizlere.
Kendisine başarılar temenni ederken bilhassa Şehitlik ve Müze yapıtları için takdir ve teşekkürlerimi sunmak isterim.
İnşallah bundan böyle uzaklara tanıtım yapma ve Kültür merkezi salon ve amfilerinde göbek attıracak müzik eğlenceleri yerine “Konya Kültürü daha nasıl zenginleştirilir” düşüncesi içinde olmasını da bir ağabeyi olarak âcizane belirtmek isterim.
***
Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi
SON YAZILAR