İşçi işveren uyuşmazlıklarında zaman aşımı 1 yıla düşürülmeli

İşçi işveren uyuşmazlıklarında zaman aşımı 1 yıla düşürülmeli

KONTİMDER Onursal Başkanı Osman Başaran, işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümü yönünde yasal düzenlemeler yapıldığını ancak sorunların hala devam ettiğini söyledi

KONTİMDER Onursal Başkanı Osman Başaran, işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümü yönünde yasal düzenlemeler yapıldığını ancak sorunların hala devam ettiğini söyledi. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 25 Ekim 2017 yılında Resmi Gazete yayınlanarak iş hukuku yargılamalarında önemli değişiklikler getirdiğini belirten Başaran, yasa ile arabulucuk başvurusu gibi birçok düzenleme yanında işçi alacakları ve tazminat taleplerine ilişkin zaman aşımın süresinin 10 yıldan 5 yıla indirildiğini kaydetti. Başaran, zaman aşımı süresinin 1 yıla indirilmesi yönünde iş dünyasından talepler olduğunu ve böyle bir düzenlemenin işçi ve işveren kesimi için faydalı olacağını, suistimalleri ortadan kaldıracağını vurguladı. Başaran, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı TOBB Genel Kurulu’nda Rifat Hisarcıklıoğlu kıdem tazminatı fonu kurulmasına destek verirken, işten ayrılan bir çalışanın işveren yönelik dava açma süresinde 5 yıl olan zaman aşımı süresinin bir yıla indirilmesini istedi.  5 yıllık zaman aşımı süresinin çok uzun olduğunu ve suistimallere yol açtığını savundu. Bu görüşü destekliyoruz. Sürenin uzun olması fırsatçılara imkan sağlıyor ve süreç suistimal ediliyor” diye konuştu. Güçlü bir ekonomide işveren ve işçinin ayrılmaz bir bütün olduğuna dikkat çeken Başaran, bu birlikteliğin sekteye uğradığı ve anlaşmazlığa vardığı noktada çözüm mahkemelerde arandığı belirtti. Türkiye’de işçi işveren uyuşmazlığı davaları yüzde 90 gibi fahiş bir oranda işçi lehine sonuçlandığı ifade eden Başaran,  şu değerlendirmeyi yaptı: “Takdir edersiniz ki bu oran işverenleri “artık yeter, usandık” deme noktasına getirmiştir. Daha da acısı işçisinin tüm özlük haklarını tam olarak verdikleri halde davaların işveren aleyhine sonuçlanması kabul edilemez bir durumdur. Bu sonuç işverenlerin motivasyonunu düşürmekte ve daha çok yatırım, daha çok üretim, daha çok istihdam, daha çok ihracat hedeflerini sekteye uğratmaktadır. Hal böyle olunca İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklar hem çalışma hayatının hem de yargının gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. İşverenler üretim, yatırım, istihdam ve ihracat yapmak için çabalarken ortaya çıkan işçi-işveren uyuşmazlıklarının hem yargının iş yükünü arttırması hem de işverenlere bıktırıcı bir süreç yaşatmasına çözüm getirilmesi gerekiyor. Adil bir yargılama ve hızlı çözümler herkesin önünü açacaktır.”

HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.