"İşçi Güvenliği Yasaları Kağıt Üzerinde Devam Etmemeli, Denetim Yetersiz"

"İşçi Güvenliği Yasaları Kağıt Üzerinde Devam Etmemeli, Denetim Yetersiz"

Mevcut yasalar ve yönetmeliklerin, işçi güvenliğini tamamen kağıt üzerinde tanımladığını, denetimin yetersiz olduğunu belirten İnşaat Mühendisleri Odası Üyesi Ali Aslıyüksek, "Çalışma sahalarında denetimi yapılmamaktadır, mevcut...

Mevcut yasalar ve yönetmeliklerin, işçi güvenliğini tamamen kağıt üzerinde tanımladığını, denetimin yetersiz olduğunu belirten İnşaat Mühendisleri Odası Üyesi Ali Aslıyüksek, "Çalışma sahalarında denetimi yapılmamaktadır, mevcut yasalar kağıt üzerinde devam ettiği sürece ülkemizde felaketlerin başımıza gelmesi kaçınılmazdır." dedi.

İnşaat Mühendisleri Odası Rize Tem. Yön. Kr. Üyesi Ali Aslıyüksek, Rize’nin Ardeşen ilçesinde, Karaman Ermenek'teki son olaylarla alakalı açıklamalarda bulundu. Ali Aslıyüksek, şöyle dedi: "Geçmişte 17 Ağustos 1999 Kocaeli depremini, ülke olarak hepimiz yaşadık ve 17 bin 480 insanımızı kaybettik, ekonomik olarak zarar gördük. Ardından 23.11.2011 Van depreminde 644 insanımızı kaybettik ve ekonomik olarak zarar gördük. Daha yakınlarda asansör faciası olarak bildiğimiz Mecidiyeköy’deki Torun Center İnşaat’ta 10 kişi hayatını kaybetti. Yine yakın tarihte üçüncü köprü inşaatında 3 kişi hayatını kaybetti.

Bu inşaat kazalarından sonra hep yasalar, yönetmelikler ve torba kanunlar yapıldı fakat iş kazaları önlenemiyor. Sebebi ise tek kelime ile 'denetimsizlik'. Yasa koyucular, bu yasaları yapıp orada kalıyor, inşaat sahalarına indirilmiyor. Kanun koyucular inşaat sahalarını yakından tanımalı ve buna göre yasalar hazırlamalı. Yani inşaat sektörünün gerçek işleyişini (sektörde arz-talep ilişkisi, inşaatın kalitesi, bilgi birikimi, işçi hakları ve güvenliği, inşaatın maliyeti, inşaatların denetimi vs.) inceleyerek yasa yapılmalıdır. Aksi halde hep kağıt üzerinde kalmaktadır, kalacaktır." diye konuştu.

Peki mevcut yasalarımız yeterli midir? Sorusuna bir inşaat mühendisi olarak yeterli fakat kurumların veya kişilerin denetim alanları, sorumluluk alanları yasalar ile tam belirgin hale getirilmelidir. Kimin nerede ve nasıl denetleyeceği bilinmelidir. Mesela; inşaat ruhsatlarının çoğu belediyeler tarafından verilir, bu ruhsatların takibi ve denetimini belediyelerin yapması gerekir. Denetimi iyi yapmayan belediyelere yasal işlem derhal yapılmalıdır.

Belediyeler inşaat denetimi yapmaz iseler, ikinci olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı veya SGK müfettişleri ile işçi hakları ve işçi güvenliği açısından inşaatların denetimini yapabilirler. Yine Maliye Bakanlığı veya Gelir İdaresi Başkanlığı ile vergi toplamak için inşatların denetimini yapabilirler.

Sonuç olarak güzel ülkemizde güzel insanların ölmemesi için başta kapitalist düşünmekten, bol para kazanmaktan vazgeçip, her kurum ve kuruluş veya kişiler, adalet içinde ve hakkaniyet ölçüsünde görevlerini yaparlarsa ülke olarak kazançlı oluruz. Ve de insanlarımız ölmemiş, çocuklarımız yetim kalmamış olacaktır." CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.