İntihar olayları özendirilmemeli

İntihar olayları özendirilmemeli

Son günlerde intihar olaylarında ciddi bir artış yaşanıyor. Uzmanlar, intihar vakalarının önlenmesi için ailelere büyük görev düştüğünü belirterek, yazılı ve görsel basında ve sosyal ağlarda intiharı özendirici yayınlardan uzak durulması çağrısında bulund

Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı rapora göre de dünyada her 40 saniye bir kişi intihar ediyor. TÜİK’ten alınan bilgiye göre ise Türkiye’de geçen yıl 3 bin 189 kişi intihar ederek hayatına son verdi. Konya’da bu sayı 80 olarak gerçekleşti. Dikkat çeken diğer bir istatistik ise erkeklerin kadınlara göre daha çok intihar etmesi. Konya’da intihar eden 80 kişinin 51’ini erkekler, 29’unu da kadınlar oluşturdu. Aynı şekilde Konya, Türkiye’de intihar vakalarında 7. sırada bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde sosyal medya üzerinden yayınladığı video sonrası intihar eden Mehmet Pişkin, sosyal medya başta olmak üzere pek çok medya kuruluşunda ilk haber olarak yer aldı. Pişkin’in videosu saatler içerisinde yüzbinlerin hatta milyonların gündemine girdi. Uzmanlar, özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin videodan etkileneceğini belirterek, söz konusu videonun en kısa sürede kaldırışması gerektiğini ifade etti. Videonun gündemde tutulduğu takdirde intihar sayısında artış yaşanabileceğini belirten uzmanlar, koruyucu ruh sağlığı açısından videonun gündemden çıkartılması gerektiğini söyledi.

VİDEO İLE CEZANLANDIRMAK İSTEMİŞ

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ak, mevsim itibariyle insanlarda bir hüznün yayıldığını ve bundan dolayı intihar videosunun hızlı bir şekilde yayıldığını söyledi. İntihar videsou hazırlayan kişinin birilerine mesaj bırakmak istediğini belirten Ak, “Bu mesaj ile intiharına sebep olan sorumlu kişileri cezalandırmak istiyor. Bilinçaltı devreye girince böyle bir video hazırlayarak paylaşmak istiyor. İnsanlar öfkeyi dışa vuramadıkları zaman kendine yansıtır. Sevgilisine, annesine ya da babasına öfkesini yansıtamadığı zaman öfkesini kendisine yönlendiriyor. Benim düşüncem sorumlu tuttuğu kişilere ölümünden sonra acı çektirmek var. Teknoloji de gelişti her şekilde hedefe ulaşmak kolaylaştı. Geçmiş yıllarda da mektup yazılır bırakılırdı. Şimdi bu yöntemi deniyorlar. Söz konusu kişinin depresyonda olduğu gözüküyor. Depresyon da yaşadığı hayat ya da maddi olanağının iyi olması gerekmiyor. Milyon liraları olan da intihar ediyor” dedi. İntiharın arkasında psikiyatrik verilerin olduğuna dikkat çeken Ak, “Bu oran aynı şekilde yüzde 70’tir. Mutlaka ve mutlaka intiharların arkasında psikiyatrik gelişmeler vardır. Aynı şekilde intihar bulaşıcır. Bu denli gündemde tutulması maalesef intihar sayısını artırabilir. Koruyucu ruh sağlığı açısından bu video kaldırılarak, gündemde tutulmamalıdır” diye konuştu.

SEVGİ VE GÜVEN ÇOK ÖNEMLİ

Son zamanlardaki artan intihar olaylarını da değerlendiren Kaya, “Bunun en büyük nedenlerinden biri kişiliğin sağlam bir şekilde gelişmemiş olması. Toplum olarak kişiliksiz nesiller yetiştirdiğimiz sürece daha birçok intihar vakaları göreceğiz. Bunun en büyük suçlusu, onun kişilik yapısının gelişmesine izin vermeyen ve sağlısız yetişmesi yönünde etki eden anne ve babalardır. Bu yüzden her intihar vakasının ardında anne ve babaların sorumlu olduğunu bilmemiz gerekiyor. Sevgi ve güven çok önemli. Bunlar eksik olursa hayata tutunamazlar. Bunun için intiharın sebebi, ekonomik, zorluk, savaş değildir. En büyük neden hayatta ayakta durabilecek yeterli sebebimizin olmamasıdır. Hastalık ve ekonomik zorluklar intihar sebebi olsaydı bütün Afrika’nın intihar etmesi gerekirdi. Ya da ekonomik durumu iyi olanların intihar etmemesi gerekiyorsa Kuzey Avrupa ülkelerindeki intiharların bu kadar yüksek olmaması gerekirdi. Bu yüzden ekonomi ile bağdaştırmayın. İş sahibi insanlar da bunu tercih ediyor. Yaşam amacı olan insan hayata karşı mücadele eder. Bunun için çocuklarımızı küçük yaşlarda ne istediğini bilen bireyler olarak yetiştirmeliyiz” şeklinde konuştu.

İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU

Geçtiğimiz ay intihar girişiminde bulunan ve ismini vermek istemeyen bir üniversite öğrencisi, 2013 yılında üniversiteye hazırlanırken strese girmemek için sakinleştirici aldığını söyledi. Sakinleştiriciyi bırakmak için doktora gittiğinde, aksine doktorun yeni ilaçlar verdiğini ifade eden genç kız, “Psikiyatrik ilaçlar ve doktor bu süreçte çok önemli. Ben sık sık ilaç ve doktor değiştirdim. Her gittiğim doktor farklı ilaçlar verdi ve dozunu yükseltti. Sabah ve akşamları anti depresan içmeye başladım. Akşam ilacı içtiğimde hemen uykum geliyordu ve erkenden yatıyordum. Hatta erken uyumamak için ilacı geç içiyordum. Bir gün annem evde yokken mutfaktan bardak alıp kırdım ve bileğimi kestim. Tesadüfen beni farketmişler. Çok kestiğim için ambulansın gelmesini beklemeden beni hastaneye götürdüler. Hala neden yaptığımı anlamıyorum. Her şey biranda oldu. Şimdi çok pişmanım keşke yapmasaydım” dedi. Genç kız, psikilog ve psikiyatrı ayrımının çok iyi yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

MEHMET AKİF SÜTÇÜ merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum