İnsanı felakete sürüklüyor!

İnsanı felakete sürüklüyor!

Ülkenin en büyük sorunlarının başında gelen “Faiz kâbusu”  insan hayatını alt üst etmeye devam ediyor.

Ekonomik sıkıntı altında tek çare olarak görülen, düğün yaparken, ev, eşya, araba alırken sonu düşünülmeden başvurulduğu için insanları sonrasında felakete sürükleyen ve ülkenin en büyük sorunlarının başında gelen “Faiz kâbusu”  insan hayatını alt üst etmeye devam ediyor. İslam dininin şiddetle yasakladığı “faiz belası” her geçen gün yaygınlaşıyor. Vatandaş, bilerek veya bilmeyerek bir bir faize bulaşıyor. Faiz kullanımını ise en fazla bankalar ve vatandaşın ekonomik olarak çıkmazda olması körüklüyor. Ev, araba, eşya ve benzeri ürünleri almak için peşin parası olmayan vatandaşlar, tek kurtuluş yolu olarak faizi görüyor. Faize bulaşan vatandaşlar ise deyim yerindeyse “Yağmurdan kaçarken, doluya tutuluyor.” Faiz çektikten sonra aile huzuru, psikolojisi bozulan, yuvaları yıkılan, tefeci eline düşen vatandaşlar ancak o zaman “Allah'a ve Resulüne” karşı savaş açtığının farkına kalıyor. Türkiye'de faiz sisteminin normal bir sistemmiş gibi gözükmesi de vatandaşın duyarlılığını yitirmesine sebebiyet veriyor. Tüm bu kötü şartlara rağmen ilahiyatçılar, hassasiyete olan yazarlar, dernekler ve vakıflar ise vatandaşı “Faize bulaşmamaları” konusunda sürekli uyarıyor.

YÜKSEK DÜŞÜK FARKETMEZ FAİZ FAİZDİR!

NEÜ Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Akpınar, bankaların dini sözler kullanarak faizi meşru göstermesinin doğru olmadığını belirterek, vatandaşlara uyarılarda bulundu. Bereketin sadece Allah'tan geleceğini vurgulayan Akpınar, bereketin gerçekleşmesi için de dinimizin buyurduğu emirlerin yerine getirilmesinin kaçınılmazlığının altını çizdi. Prof. Dr. Ali Akpınar, “Bereket kelimesinin haramlarla anılması hiç doğru değil. Haramı meşru kılmaz, haram olan bir şeyi helal de yapmaz. Hepimiz Müslümanız ve dünyevi gayelerimiz olabilir. Bu sınırı iyi ayarlamak lazım. Faiz, Kur'an-ı Kerim'in şiddetle yasakladığı bir şey. Sınırları belli. Faizin düşük veya yüksek olması onun iyi olduğu anlamına gelmez. Aldanmamak gerekiyor. Dinimiz nettir. Haramın ve helalin ne olduğu açıklanmıştır. Bu tür sözlerle vatandaşı faize çağırmayı doğru bulmuyoruz” dedi.

ALLAH'TAN KORKUN FAİZİ BIRAKIN!

Milli Gazete Yazarı Prof. Dr. Cevat Akşit, Kur’an-ı Kerim’de “Ey müminler. Allah’tan korkun faizi bırakın. Eğer bırakmazsanız Allah ve Peygamberiyle savaş ediyorsunuz demektir’ buyruluyor ifadesini hatırlatarak, konuşmasına başladı. Peygamberimizin faiz yenmesinin 36 zina suçundan daha şiddetli olduğunu buyurduğunu söyleyen Akşit, “Faiz yiyen adam büyük bir harbe tutuşuyor demektir. Karşısında da Allah ve Resulü var. Biz tebliğciyiz, görevimiz size İslam’ı eksiksiz anlatmak. Bunun ötesinde bir rolümüz yok, uygulayıp uygulamamak size kalmış. Kur’an’da gene buyruluyor ki: 'Allah ticareti, alışverişi helal kıldı. Faizi haram kıldı.'  Açık ve net bir ayet. Gayet net, hiç eğip bükmeyeceksin. Zina eden de Allah’ın yasağını çiğnemiş oluyor. Ama hayâ örtüsünü yırtıyor. Ama faiz daha kötü. Allah ve Resulüne savaş açıyorsun. Hâlbuki, “Çok kötü bir iştir o. Zinaya yaklaşmayın” diyor Kur’an’da. Bakın zinaya yapmayın demiyor ayette, “Yaklaşmayın” diyor. Zina edeceğine bakmak zinanın postasıdır. Kadına elinle dokunmak, öpmek, okşamak. Bunlara bile yaklaşmayın diyor Allah Kur’an-ı Kerim’de. İşte bu şekilde uyardığı zinadan daha şiddetli olan faizi birde siz düşünün. 36 kez zina etmiş gibidir faiz almak, bakın anlayın. Mahşer günü sıkıntıya uğrayacak olanlar, faiz yiyenler, zina yapanlar haramlara bulaşanlar için zor olacak. Güneş yaklaşacak ve onlar çok fazla terlemeye başlayacaklar” şeklinde konuştu.

“EVİMİZİ VE ÇOCUKLARIMIZI MUAFAZA EDELİM”

Milli Gazete Yazarlarından Abdülaziz Kıranşal ise şunları kaydetti: “Faiz belasına karşı hiç olmazsa evlerimizi, ocaklarımızı, ailemizi ve çocuklarımızı muhafaza etmek, Kur’an’a göre yaşama iddiasında olan Müslümanlar olarak üzerimizdeki en büyük farzlardandır. Aksi takdirde faizin girdiği her ev, adeta Allah’a ve Rasûlüne savaş açılmış bir cephe gibi olacaktır.  Şuurlu Müslümanlar olarak Efendimizin, “Öyle bir zaman gelecek ki, faiz yemeyen kalmayacak. Yemeyene de tozu bulaşacak.” (Ebu Dâvud) hadisiyle bizi asırlar öncesinden uyardığı faizin, hemen hemen her eve ve her keseye girdiği şu zamanlarda faiz tozunun bile giremediği evler inşa edebilmek için gayret edeceğiz. Yuvamızı kurarken düğün ve gelinlik masrafları, salon kiraları, yeni mobilyalar ve ihtiyaçlar gibi mazeretlerle Allah’ın ve Peygamber’in (s.a.s) ismi ile başladığımız nikâhımızı banka kapılarında, kredi kuyruklarında faiz bulaştırarak kirletmeyeceğiz. Nişan ve düğün için gerekli takıları satın alırken altının taksitle alındığı takdirde faiz olduğunu bilen Müslümanlar olarak kesinlikle böyle bir işe tenezzül etmeyeceğiz. Daha geniş ve konforlu bir evde oturmak, daha lüks ve gösterişli bir arabaya binmek için faizhanelerin sıfır faiz ve dosya masrafı aldatmacasına kapılarak evlerimize ve ailemizi taşıdığımız bineklerimize asla kredi adı altında pazarlanan faizi bulaştırmayacağız. Faizli bankaların kredi kartlarını kullanmaktan uzak duracağız. Faize düşürmesek bile bu kartlarla faiz döngüsüne bir şekilde destek olduğumuzu da unutmayacağız. Büyük faiz tehlikesi olan banka promosyonlarına, BESLER’e asla tamah etmeyeceğiz.”

AGD'DEN KONYA GENELİ “FAİZE KARŞI” ÇALIŞMA

Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Yeni Bir Dünya Sanayici ve İş Adamları Derneği (YENİAD) ve Milli Gençlik Vakfı (MGV) de faiz ile ilgili Konya genelinde bir çalışmaya imza attı. Bu vakıf ve dernekler tarafından Konya'nın çoğu noktasındaki bilboardlara “Ey İman Edenler, Faizi Terkedin! Yok eğer böyle yapmazsanız Allah'a ve peygamberine savaş açtığınızı bilin” ayetlerinin yer aldığı yazıları asıldı. Bu çalışma, vatandaşların takdirini kazanırken, şehirde de büyük bir farkındalık oluşturdu. Bilboard çalışmasından on binlerce vatandaş faydalandı.  AGD'nin bu çalışmasını tebrik eden vatandaşlar, “Allah, razı olsun. Uyarma haklarını kullanmışlar. Biz, vatandaş olarak uyarılara kulak versek, inşallah sorunlarımız çözüme kavuşur” yorumlamalarında bulundu.

FAİZ DEVLET ELİYLE TEŞVİK EDİLİYOR!

Yapılan bilboard çalışmalarını tebrik eden Selim Yıldız isimli bir vatandaş ise faiz konusunda devlete yüklendi. Faizci anlayışın bir an önce son bulması gerektiğini söyleyen Yıldız, şunları kaydetti: “Faizi önce devletin kaldırması lazım. İnsanlarin çoğu faizi yemiyor ama ev kredisine girmeyi kendine mecburiyet olarak görüyor. Faiz devlet eliyle teşvik ediliyor.”

3 HAFTA ÖNCE CUMA HUTBESİNİN KONUSUYDU!

Faiz konusunda vatandaşların bilinçlenmesi için Cuma günleri de ara ara faiz ile ilgili hutbeler veriliyor. 23 Ağustos Cuma gününü hutbesinde vatandaşlara faiz ile ilgili şunlar söylenmişti: “Faiz, yalnızca malın değil, aynı zamanda ömrün de bereketini azaltır. Faiz yüzünden ortaya çıkan nice iflaslar, intiharlar, dağılan aileler, heba olan hayatlar vardır. Faizin yaygın olduğu toplumlarda dar gelirliler ve yoksullar ezilir. Zenginle fakir arasındaki uçurum gittikçe derinleşir. Allah rızâsı için borç verme, yardımlaşma, sevgi, merhamet, şefkat, ihsan ve infak gibi erdemli davranışlar ortadan kalkar. Dinî ve ahlâkî değerler örselenir. Helal haram duyarlılığı zayıflar. Nihayetinde meşru olup olmadığına bakmaksızın kazanç elde etmeye çalışmak, toplumda büyük huzursuzluklara sebep olur.  Faiz, borç verilen bir parayı veya malı belli bir süre sonunda fazlasıyla geri almaktır. Borçlunun alacaklısına ödemek zorunda bırakıldığı meşrû olmayan, karşılıksız ve hak edilmeyen fazlalıktır. Alın teri dökmeden, emek sarf etmeden, haksız yoldan kazanç elde etmektir. Dara düşmüş, zorda kalmış kişilerin bu hallerini fırsata çevirmektir. İslam, faizin her türünü kesin olarak haram kılmıştır. Faizli işlemleri en büyük günahlardan saymıştır. Nitekim Yüce Rabbimiz, hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede müminleri şöyle uyarmaktadır: ‘Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz. Allah’ın bütün emir ve yasakları kullarının iyiliği içindir. Onların dünyada huzurlu, ahirette mutlu olmalarına yöneliktir. İslam’ın faizi haram kılmasında da hem birey hem de toplum açısından birçok hikmet vardır. Aziz Müslümanlar! Faize bulaşan kişi emeksiz ve kolay yoldan kazanç elde ettiğini zannetse de aslında kaybetmeye mahkûmdur. Nitekim Cenâb-ı Hak, ‘Allah, faizle elde edilen malı mahveder, zekâtı ve sadakası verilen malı ise artırır’ buyurmak suretiyle bu gerçeğe işaret etmiştir. Zira zekât ve sadaka verenin malı bereketlenip artar. Servetinden hayır görür. Kalbi huzurla, amel defteri sevapla dolar. Faiz ise servetin bereketini ortadan kaldırır. Sahibine günahtan başka kazanç sağlamaz. Hem maddî hem de manevî anlamda iflasını hazırlar. Yüce dinimiz bizlere geçimimizi helal yoldan temin etmeyi emretmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) ‘Hiç kimse kendi el emeğinin kazancından daha hayırlı bir yiyecek yememiştir.’ buyurmuştur. Üzülerek ifade etmek gerekir ki, cahiliye döneminde olduğu gibi günümüzde de faizli işlemler bazen ticaretin doğal bir parçası gibi değerlendirilmekte, faizsiz ticaret yapılamayacağına dair düşünce ve anlayışlar yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Hâlbuki ticaret ve faiz birbirinden tamamen ayrı şeylerdir. Nitekim Kur’an’ın ifadesiyle ‘Allah, alış verişi helâl, faizi ise haram kılmıştır.’ Bunun için bize düşen, ticaretimizi yaparken, faize bulaşmama hususunda son derece hassas davranmaktır. Dinimizin bütün ikazlarına rağmen faizi terk etmeyenlerin karşılaşacağı hüsran, Kur’an-ı Kerim’de şöyle haber verilir: ‘Faiz yiyenler, kabirlerinden şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların ‘Alışveriş de faiz gibidir’ demelerinden dolayıdır… Tarih boyunca ekonomik hayatın en büyük sömürü ve zulüm araçlarından biri olan faiz felaketinden uzak duralım. Faizle elde edilen maldan hayır gelmeyeceğinin idrakinde olalım. Şu geçici dünya hayatımızda daha çok kazanmaktan ziyade, helalinden kazanıp helal yolda harcamaya gayret edelim. Mahşer günü, malımızı nereden kazanıp nereye harcadığımızın hesabını vermeden Allah’ın huzurundan ayrılamayacağımızı asla unutmayalım. Hutbeyi Rabbimizin şu uyarısıyla bitiriyorum: ‘Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terk edin. Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resûlü tarafından faizcilere karşı açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, anaparanız sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.” 

MUHARREM DURSUN

agd3.jpg4-5-024.jpgagd3-001.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.