"İlmin kaynağı Kur’an-ı Kerim’dir"

"İlmin kaynağı Kur’an-ı Kerim’dir"

HİSDER’de ‘Medeniyetimizde Bilim Geleneği’ni anlatan Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, medeniyeti ‘hareket’ olarak tarif ederek “Bizim medeniyetimizde ilimlerin kaynağı Kur’an’dır” dedi

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin Cuma Sohbetleri’nde Necmettin Erbakan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kuşpınar “Medeniyetimizde Bilim Geleneği”ni anlattı. Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde yapılan sohbette, ilim ve medeniyet bağlamında önemli açılımlar sağlayan Prof. Dr. Bilâl Kuşpınar, “Bizim medeniyetimizin insanlığa katkısı bilim açısından ilki usûldür. Biz usûlcü milletiz. Yâni her ilmi bir usulle başlatmışız. Metodoloji dediğimiz şey hadistir zaten. Yâni her ilmin bir metodolojisini ortaya koymuşuzdur. Metotsuz bir şey yapmamışız biz. İkincisi ise bilim adamının özelliği. Bilim adamı hiçbir zaman bir yerde durağan olmamış. Ben ona metodoloji en mobileti diyorum. Yâni bilim adamının bir yerde durmayacağı ve devamlı hareket halinde olacağı bir medeniyet. Peygamber Efendimiz’in rahle-i tedrisatından geçenlerin Medine’de kaldığı çok nadirdir. Dolayısıyla medeniyet hareket demektir” dedi.

 “İLMİN KAYNAĞI KUR’AN’DIR”

“İster aklî ilimler olsun, ister naklî ilimler olsun ve isterse kâşifle elde edilen ilim olsun bunun özü Kur’an’dır. Yâni ilmin kaynağı Kur’an’dır” şeklinde konuşmasına devam eden Prof. Dr. Kuşpınar, sistemleştirilmesi için ilk atılan adımın da Peygamberimizin ahlâkı ve sünneti olduğunu söyledi. Bilim geleneğimizin iki kaynağından birincisinin Kur’an ve ikincisinin de sünnet olduğunu belirten Kuşpınar, Kur’ân-ı Kerîm’de 750 defa bilgiye atıf olduğunu ve 360’a yakın ilimle ilgili ayetin olduğunu ifade etti. Kuşpınar, tefekkürün önemine temas ederek şimdiye kadar Peygamber Efendimiz’in tefekkür hayatının kaleme alınmadığı gerçeğini dile getirerek “Peygamber Efendimiz’in tefekkür hayatının yazılması aynı zamanda Kur’an’ın tefekkür boyutunu ortaya koyacaktır. Bu da bizim bir eksikliğimiz” diye konuştu

Bakara suresi 120. ayeti hatırlatarak varlığın mertebeleri olduğu gibi ilmin de mertebeleri bulunduğunu belirten Kuşpınar, Kur’an’da altı çeşit ilmin olduğunu dile getirdi. İlkinin mutlak anlamda vahiy bilgisi olduğunu kaydeden Kuşpınar, hakikatın ve ilmin göreceliğinin olmadığını söyledi. İkinci mertebe olarak “Âlimler peygamberin varisidir” hadisini hatırlatarak bunun bir tebliğ ilmi olduğuna işaret eden Kuşpınar, bilimsel ve aydınlatıcı (entelektüel) bilgiden ayrı olarak günlük bilgiye de Kur’an’da ve İslâm medeniyetinde yer verildiğine dikkati çekerek cahil insanın bilgisinin Kur’an’a göre; “zulmet-karanlık”  bilgi olduğuna işaret etti. Soru-cevap kısmından sonra Prof. Dr. Bilal Kuşpınar’a, derneğin teşekkür plaketini HİSDER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu takdim etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.