İlber Ortaylı'dan "Yeni Türkiye" eleştirisi

“19. Yüzyılda İzmir Limanı ve Ticaret Hayatı” konulu bir sunum yapan Prof. Dr. Ortaylı, meclis üyelerinin gündeme ilişkin sorularını da cevapladı. Prof. Dr. Ortaylı, bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da kullandığı "Yeni Türkiye" sloganını sert bir dille eleştirdi. Ortaylı, bu sloganı kullananları bilgisizlik ve hayalperestlikle suçladı. “Ona göre yeni, bana göre değil.” diyen Prof. Dr. Ortaylı, “Bu lafı edenler, fevkalede bilgisiz ve hayalperest insanlar, çünkü ciddi bir politika mantığı yok ve hayalle iş göremezsiniz. Türkiye'de diplomatlar, politikacılar eskiden realist adamlardı ve ona göre davranırlardı ama bu adamlar nasıl çıktı? Nasıl hayal kuruyorlar, anlamak mümkün değil. Bu yüzden biz de yüzde 100 körlük ve acizlikle gitmeye başladık. Hayalperest bir idare, iş yapacak insanlara çok büyük engeldir. Bunlardan pek bir hayır gelmez.” diye konuştu.

‘TÜRKİYE'DEKİ SORUN ETNİK’

Prof. Dr. Ortaylı, Türkiye’nin asıl meselesinin etnik olduğunu savundu. Etnik gruplaşmanın tehlikeli bir boyuta gittiğini söyleyen Ortaylı, “Bizde Tanzimat'tan beri kanun devleti olmaya dikkat edilir. Bugünkü sorun ise etniktir. Maalesef etnik bir kamplaşma var ve bütün problem bunun etrafında dönüyor. Meclis'te Kürtçe konuşacağım diyor. Konuş desen, konuşacak kadar Kürtçesi yok. Hiçbirinin ciddi milliyetçilik yaptığı yok. Yakında etnik gruplaşmaların getirdiği problemler söz konusu olacak. Bunlar nasıl çözülür? Bana öyle geliyor ki işadamları çevresi de uykudaki sosyalbilimciler kadar farkında değiller veya bir şey söylemek istemiyorlar. Siyasi programlar dalaveredir ve üstü örtülü konuşuluyor. Sorunlar açık şekilde konuşmadıkça çözülmez.” dedi.

‘İKTİSADİ HAYATA MÜDAHALE OLURSA DÜZELTMEK NESİLLER ALIR’

Ticaret hayatına yapılacak müdahalelerin büyük sıkıntılara sebep olabileceğini belirten Prof. Dr. Ortaylı, “İktisadi hayata dar partizanlıklanla müdahale yapılırsa buna hiç kimse dayanamaz. İzmir Borsası’nın işine devam edişi, doğrudan iktisadi teşebbüsün rahatlığına tâbidir. Eğer bu konuda bir problem yaşanırsa onu düzeltmek de nesiller alır. Sanayi, ticaret merkezi olan İzmir’in yapısının değişmesi, çok büyük krizlere neden olur.” diye konuştu.

‘ELDE TEK İZMİR LİMANI KALDI’

İzmir’deki tarım ürünlerine yönelik bilgi sistemi İstanbul’da olmadığı için borsanın bu şehirde çok daha önce kurulduğunu aktaran Ortaylı, “Bunlara ek olarak Selanik, Mısır ve Beyrut limanlarının içinde bulunduğu zor durum nedeniyle elde bir tek İzmir Limanı kalıyor. Eğer bu bölgede istikrarsızlık, bölgecilik ve partizanlık devam ederse ve enformasyon ağını kıracak teşebbüsler devam ederse borsa gibi kurumlara gerek kalmaz.” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE HATAYA DÜŞMEMELİ’

İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz ise son yaşanan olaylara dikkat çekerek, kara bulutların dağılması için herkese görev düştüğünü söyledi. Türkiye’de etnik yapının birlikte yaşamaması için yıllardır çeşitli çabalar olduğunu ifade eden Kocagöz, “Özellikle gıda ve enerjinin dünya stratejisinde başrol oynadığı bilinmekte. Petrol ve gıda bakımından zengin olan Anadolu’nun istikrarsızlaştırılması, hep çirkin planlardır. Bu filmin başkahramanı olan Türkiye hataya düşmemeli. Çekişmeleri bırakıp doğru adımları birlikte atmak ve kenetlenmek zorundayız.” şeklinde konuştu.