İkinci İsrail'in tohumları atıldı

İkinci İsrail'in tohumları atıldı

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin bağımsızlık referandumunun bölgede ikinci İsrail'in tohumlarını attığını kaydeden Dr. Aydın Beyatlı, "Türkiye, İran ve Irak siyasi ve ekonomik ambargo uygulamaladır. Askeri seçenek şu an için gündemde olmamalıdır" dedi

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu pek çok ülkenin karşı olduğu "bağımsızlık referandumu"nu gerçekleştirdi. Kürt yönetiminin bu kararı bölgede gerilimi yükseltti.

Irak Federal Mahkemesinin anayasaya aykırı olduğunu ilan ettiği Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) referandumu için oy verme işlemi sona erdi. IKBY'nin tek taraflı aldığı, Türkmen ve Arapların boykot ettiği referandum için Erbil, Süleymaniye ve Duhok illerinin yanı sıra statüsü tartışmalı Kerkük vilayetinin tamamı, Salahaddin'in Tuzhurmatu ilçesi, Diyala'nın Hanekin ilçesi ile Celavla ve Karatepe kasabalarında sandık kuruldu. Referandum, kısa bir süre önce terör örgütü DAEŞ'in elinden alınan Musul vilayetinin Sincar, Mahmur, Telkeyf, Hamdaniye, Şeyhan ilçeleri ile Zummar, Rabia, Nemrud ve Bartilla kasabalarında da yapıldı. 7 bini IKBY içinde, 5 bini de tartışmalı bölgelerde olmak üzere 12 bin noktada kurulan sandıklarda oy kullanıldı.

aydin-beyatli-(16).jpg

BÖLGEDE İKİNCİ BİR İSRAİL KURULUYOR

Bölgesel Kürt Yönetimi'ne dünyadan sadece İsrail destek verdi. Türkiye, İran ve merkezi Irak hükümeti bölgesel Kürt yönetimine ambargo yapmaya hazırlanıyor. Askeri seçenek de masada.  Türkmeneli Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Aydın Beyatlı, Kuzey Irak'ta  gerçekleşen referandumu değerlendirdi. Bu sürecin Mart ayından bu yana başladığını ve 25 Eylül'e kadar geldiğini kaydeden Beyatlı, "Bu süreci önleyemedik. Türkiye'nin çabaları da yetmedi. Türkmenlerin yüzde 90'ı referanduma hayır diyor. Fakat Türkmenler arasında da satılmış insanlar var. Kürtlerden de hayır oyu verenler var. Sandıklar açılmadan evet oyları bulundu. Bunu BM Temsilcileri bunu konu hakkında rapor tuttu. Referandum olmadan hazırlıklar yapılmış" dedi. Referandumla birlikte bölgede ikinci bir İsrail'in tohumlarının atıldığının altını çizen Beyatlı, "Kerkük'te Erbil'de İsrail bayrağının sallanması tüm bölge ülkelerinin nefretine sebep oldu. Bölgede ikinci bir İsrail'in tohumu atıldı. Kürt kardeşlerimize diyoruz ki; uçuruma doğru gitmeyin. Bu yalnız sizi değil tüm bölgeyi yakacak" diye konuştu.

392429.jpg

KERKÜK BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZ

25 Eylül'den sonra bölgeyi zorlu bir sürecin beklediğini kaydeden Beyatlı, şunları söyledi: "Kerkük'te İsrail bayrağı sallayan, düşmanla aynı yatağa giren insanlarla bundan sonra nasıl birlik sağlayacağız. Erbil ile Bağdat nasıl birbiriyle bir daha bir araya gelecek? Kerkük'ü bu uydu devletin bir parçası haline getirmeyeceğiz. Kerkük bizim kırmızı çizgimizdir. Kerkük'ü öyle kolay kolay vermeyiz. Sadece Türkmenler değil, Araplar ve Kürtler de Kerkük'e sahip çıkacağız. Bütün gözler İran ve Türkiye'nin gözü üzerinde, 1926, 1946, 1983 anlaşmaları var. Irak halkı da Türkiye'den bir hamle bekliyor. Gerçekten Türkiye ne yapacak? Bunu herkes bekliyor. Ama hala ciddi bir yaptırım yok. Yalnızca Irak değil tüm ortadoğu Türkiye'deen bir hamle bekliyor. Türkiye askeri müdahaleden uzak durmalı. Zaten orası barut fıçısı. Şu an 700 PKK'lı Kerkük'te. 1200 peşmerge geldi. 5 İsrail savaş uçağı Erbil'de duruyor. Bir taraftan DAEŞ de var. Kerkük yalnızca Türkmenlerin davası değil. Ankara, Tahran ve Bağdat derin düşünmeli. Askeri müdahele çok zor. Irak ordusu ile Peşmerge DAEŞ'e karşı birlikte savaşıyor.  Irak Cumhurbaşkanının kızı çıkıyor, Kürtler devlet kursun evet oyu verin çağrısında bulunuyor. Cumhurbaşkanın kızı devleti bölmek için çağrıda bulunuyor. Her milletin kendi geleceğini tayin etme hakkı vardır. Ama o Kürtler için geçerli değil. Türkmenler için geçerli. Türkmenler haksızlığa uğradı. Kürtlerin 6 bakanı var, Cumhurbaşkanı var. Buna rağmen ben kendi geleceğimi tayin etmek istiyorum demek çok saçma bir şey. Avrupa ülkeleri de Kürtlerin haksız olduğunu biliyor."

TÜRKİYE'NİN İYİ NİYETİNİ SÜİSTİMAL ETTİLER

Türkiye'nin Irak'a yönelik doğru bir politika izlediğini ve tüm kesimlere eşit davrandığını kaydeden Beyatlı, "Biz Türkmenler olarak Türkiye'nin bu politikasından memnunduk. Türkiye hep Irak'ın birliğini savundu. Fakat Türkiye'nin bu iyi niyetli politikasını Kürt politikacılar yanlış anladı. Bunu farklı yorumladılar. Petrol anlaşması Kürtleri şımarttı. Türkiye'nin daha sonradan Kuzey Irak'la daha sıkı ilişkiler kurması Kürtlerin bakış açısını değiştirdi. Irak'taki halk Türkiye'den fiili eylem bekliyor. Bunun üç ayağı var. Birincisi diplomatik ayağı, ikincisi siyasi ayağı, üçüncüsü ise askeri  ayağı. Askeri ayağına en son seçenek olarak bakıyoruz. Konsolosluklar dondurulmalı, siyasi ilişkilerin en düşük seviyeye indirilmesi gerekiyor. Bugüne kadar gördükleri bu yüzün farklı bir boyutta gösterilmesi gerekiyor. Ekonomik ayağı da çok önemli. Türkiye, geçmişte bölgesel Kürt yönetimine 2 milyar dolar vermişti. Bu artık olmamalı. Sınır kapıları kapatılmalı. Türkiye'den Irak'a Ovaköyü üzerinden bir kapı açılmalı. Kuzey Irak ambargı altına alınmalıdır. Başika Kampının bir an önce askeri malzemelerle donatılması ve sayının artırılması oradaki Kürtlere gözdağı verecektir. Kerkük'teki Arap ve Türkmenlere güvence verecektir. İran ile işbirliği yapılarak, Kürt gruplarını abluka altına almak gerekiyor. Bu yılanın başı şimdiden ezilmezse Türkiye'nin başına bela olacaktır. Bu gibi bölünmelerin bir daha yaşanmaması için ciddi bir şekilde üzerine gidilmelidir" dedi.

İBRAHİM  BÜYÜKEKEN merhabahaber.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.