İki üniversite bitirdi, mutluluğu  dokuma tezgahında buldu 

İki üniversite bitirdi, mutluluğu dokuma tezgahında buldu 

Konya’da iki üniversite bitiren ardından iki yıl boyunca el sanatları üzerine eğitim alan Gül Sarıgül, eski kıyafetleri parçalayıp evindeki küçük dokuma tezgahında el emeği göz nuru ile yeni ürünlere dönüştürüyor. 

Konya’da iki üniversite bitiren ardından iki yıl boyunca el sanatları üzerine eğitim alan Gül Sarıgül, eski kıyafetleri parçalayıp evindeki küçük dokuma tezgahında el emeği göz nuru ile yeni ürünlere dönüştürüyor. 
Konya’da yaşayan 47 yaşındaki Gül Sarıgül, 1995 yılında Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Jeoloji Mühendisi unvanını alan ancak alanında iş bulamayan ve büyük bir boşluğa düşen Sarıgül, mezun olduktan 2 sene sonra Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümüne kaydoldu. Derslerine çalışıp sınavlarını başarıyla veren Gül Sarıgül 4 yıl sonra buradan da başarıyla mezun oldu. İki üniversite diplomasına sahip olan Sarıgül bir türlü çalışabileceği bir iş bulamadı. Aradan geçen yılların ardından farklı arayışlar içine giren Sarıgül, Olgunlaşma Enstitüsünde el sanatları eğitimi almaya karar verdi. İki yıl boyunca eğitim alan Sarıgül, burada da eğitimini başarıyla tamamlayarak belge alıp mezun oldu. Sarıgül sonrasında el sanatlarını icra edip çeşitli ürünler ortaya çıkaracağı küçük bir dokuma tezgahı aldı. Sarıgül, annesi ile birlikte yaşadıkları evlerinde kurduğu dokuma tezgahında, eski kıyafetleri önce parçalayıp sonra dokuyarak yeni ürünlere dönüştürmeye başladı. Çevresinden de olumlu tepkiler alan Gül Sarıgül, ürettiği bu ürünleri Mevlana Kültür Merkezinde kendisine tahsis edilen stantta vatandaşların beğenisine sundu. Sarıgül, burada ürünlerin satışından gelir elde ederek anne, baba ve kardeşiyle birlikte yaşadığı evlerine katkı sağlamaya başladı. 
“BEN DAHA ÖNCE İĞNEYİ, İPLİĞİ ELİNE ALMAYAN BİR KIZDIM” 
Bu işi nasıl yapmaya başladığını anlatan Gül Sarıgül, “Bir okula gideyim dedim. Konya Olgunlaşma Enstitüsünden el sanatları okuluna gittim. İki sene orada el sanatları üzerine eğitim aldım. Okul bana çok şey kattı. Ben daha önce iğneyi, ipliği eline almayan bir kızdım ve bir anda ipliklerle, iğnelerle oynamaya başladım. Başka hiçbir şeyle uğraşmamaya başladım. Seviyorum ama güzel bir meslek oldu benim için. Hobi olarak başladım ve artık gece yatarken ‘Acaba ne yapsam?’ diye düşünüyorum. Artık işe döndü, ben artık bundan ekmek kazanıyorum ve çok mutluyum. Çok büyük miktar kazanamıyorum ama çok mutluyum” şeklinde konuştu. 
"BEN DIŞARIDAN ÇOK AZ MALZEME ALIYORUM" 
Üretmeyi çok sevdiğini kaydeden Sarıgül, en sevdiği şeyin ise eski kıyafetlerden yeni şeyler üretmek olduğunu vurguladı. İnsanların eskiyen kıyafetleri çöpe attığından yakınan Sarıgül, “Ama benim ondan güzel şeyler yapmak çok hoşuma gidiyor. Yani bir çanta yapabilirim, bir cep telefonu çantası yapabilirim, bir anahtarlık yapabilirim. Yani ürüne dönüştürmek çok hoşuma gidiyor, değerlendirmek çok güzel ve diyorum ki, ’lütfen çöpe atmayın’, bazı ürünleri bunları bir şekilde değerlendirebiliriz. Gerçekten atmayalım, bence büyük bir israf. Bunu değerlendirelim. Ben malzemeyi almak istemedim. Evdeki bazı ürünleri düşündüm. Benim için mesela evde benim babamın giymediği bir gömleğin yakası gidebiliyor. Ben onu kesip bir şekilde onu kullanabiliyorum ürünlerimde. Mesela ben dışarıdan çok az malzeme alıyorum. Evdeki ürünleri değerlendiriyorum genelde. Bu benim hoşuma gidiyor” ifadelerini kullandı. 

İHA


 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.