‘iç Güvenlik Paketi İle İktidar Faşizm İsteğini Ortaya Koymuştur’

‘iç Güvenlik Paketi İle İktidar Faşizm İsteğini Ortaya Koymuştur’

TBMM'ye sunulan Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Tasarısı’na tepkiler sürüyor. Adana Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, kamuoyunda ‘İç Güvenlik Paketi’...

TBMM'ye sunulan Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Tasarısı’na tepkiler sürüyor. Adana Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, kamuoyunda ‘İç Güvenlik Paketi’ olarak bilinen tasarıyla iktidarın ülkeyi parti devletine dönüştürerek ‘polis devleti ve açık faşizm isteğini’ net bir şekilde ortaya koyduğunu iddia etti. İçişleri Bakanlığı’nca TBMM Başkanlığına gönderilen ve ‘reform’ olarak nitelendirilen iç güvenlik paketi ile temel hak ve özgürlükleri askıya alındığını dile getiren Çırıtık, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine açıkça aykırılık teşkil eden düzenlemelerin getirildiğini söyledi. İktidarın parti-devleti kurmak için tüm yasal adımları attığını savunan Çırıtık, “Hükümet, korku imparatorluğunu ilan etmiş. Toplumsal muhalefeti susturmak istiyor. Böylece rejimi polis devletine, açık faşizme götürdüğü ortaya çıkmıştır.” dedi.

'KENDİSİNE BAĞLI POLİS TEŞKİLATI KURMANIN PEŞİNDE'

Emniyet Müdürlüğü’nün yapısında köklü değişikliklere gidilerek, terfilerde mülakat şartının getirildiğine dikkat çeken Çıtırık, “Polis Kolejlerinin kapatılması, Polis Akademisi’nde tasfiye sürecinin başlatılması, partizan yönü ağır basan düzenlemelerle iktidar emrinde ve sadece kendisine bağlı bir polis teşkilatı kurmanın peşinde olduğu anlaşılmaktadır.” görüşünü öne sürdü. Daha önce MİT Yasasında yapılan değişikliklere, İç Güvenlik Paketindeki düzenlemeler de eklenince ülkenin istihbarat devletine dönüşeceğinin altını çizen Baro Başkanı Çıtırık, şöyle devam etti: “Sadece kendisine bağlı bir polis teşkilatı kurulma arzusu, bizlere 1930'lu yılların Nazi Almanya'sını hatırlatmakta. CMK'nın 90, 91.maddelerinde belirtilen ‘yakalama-gözaltı’ düzenlemeleri ile Anayasa’nın 19.maddesindeki ‘kişi hürriyeti ve güvenliği’ ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) açıkça aykırı bir şekilde kolluğa keyfi ve kuralsız hareket etme durumu getirmekte. Savcı ve hakim denetiminden çıkarılan gözaltı düzenlemesiyle son derece yanlış bir yola girilmiştir. Kişinin suç işlediği yönünde kuvvetli emare, şüphe ve cumhuriyet savcısının gözaltı kararı bulunması şarttır. Uygulama böyle iken savcı kararı olmadan toplumsal gösteri ve eylemlerde, emniyet amirinin talimatıyla gözaltı süresini 48 saate, toplu eylemlerde 4 güne çıkartan düzenlemeler asla kabul edilemez. Yasal mevzuatımıza ve Anayasamıza açıkça aykırıdır.”

‘SIKIYÖNETİM DÖNEMLERİNE ÖZGÜ UYGULAMALARA GİDİLMEK İSTENİYOR’

Vali ve kaymakamlara verilmek istenen yetkilerle sıkıyönetim, olağanüstü hal dönemlerine özgü uygulamalara gidilmek istendiğini dile getiren Çıtırık, valilerin istediği kişi ve gruplarla ilgili anında gözaltı işlemi yaptırabilmesine karşı çıktı. Valilere getirilen geniş yetkilere sert eleştirilerde bulunan Çıtırık, “Valiler lüzum halinde faillerin bulunması için doğrudan emir verebilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının her türlü araç ve teçhizatını kullanılması gibi yetkileriyle ülke parti devletine dönüşür. Yeniden gözaltı kayıpları gündeme gelecektir. İktidarın hukuku içselleştiremeyen, parmak çoğunluğuna dayanan, toplumsal muhalefeti susturmak isteyen, günlük yaşamın her alanına müdahale eden, korku imparatorluğunu tescilleyen; AİHS, Anayasa açıkça aykırılık teşkil eden, bu paketin yasalaşmaması için gerekli mücadeleyi verileceğiz.”

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.