Gülmeyi hak ediyorlar

Gülmeyi hak ediyorlar

Savaşın belki de en çok etkilediği çocuklar, yokluk içerisinde kendilerine bir oyun buluyor. Bir Hurda kamyon kasasına bağlanmış iki ip ile sallanan çocukların yüzlerindeki gülümseme görülmeye değerdi

GEZİ-İZLENİM -2- HÂLİD ŞEN

İHH İnsani Yardım Vakfı Konya Şubesi’nin organizesi ile çıktığımız yolculukta “İHH Suriye Çalışmaları Koordine Merkezi”, Babul Hava Lojistik Merkezi incelemelerinin ardından çeşitli güvenlik noktalarından geçerek sınırdan 3-4 kilometre içeride ve İHH ve Kuveyt Krallığı tarafından yaptırılan Rahmet Köyü’ne ulaştık. Burası İHH yetkililerinin, “Savaştan kaçan Suriyelileri çadırdan ziyade bu tür evlerde barındırmak istiyoruz” dediği bir yer. Betonarme, kalıcı yapılar… Rahmet Köyü’nde ikişer daireden 100 konut bulunuyor. Şu an ufak tefek eksikleri bulunsa da tamamlanmak üzere. Hatta bazı dairelere aileler yerleştirilmiş bile. Konutların yanına yakında cami, market, okul ve sağlık ocağı gibi merkezler de dahil edilecekmiş. Yazımızın ilerleyen bölümlerinde anlatacağımız ‘çadırda yaşamdan’ çok daha iyi bu tür bir evde kalmak. Dairelere yerleşmiş aileleri bizleri gülerek karşılıyor, çocuklar etrafımızı sarıyor…

ÇADIR KENTTE BİR OKUL: MARMARA 

Rahmet Köyü’nden çıkıp bir süre yolculuktan sonra Marmara Okulu’na varıyoruz. Bu okul, düzensiz bir şekilde oluşmuş, büyük bir çadır kentin ortasında kurulmuş. Bölgenin en büyük okulu olan Marmara okulu yarısı konteynerler, yarısı ise betonarme ve taş yapılardan oluşuyor. Aracımızla okul bahçesine girer girmez çocuklar etrafımızı sarıyor. Israrla elimizi sıkarak gülümsüyordu çocuklar… O küçük okul bahçesinde kısıtlı oyuncaklar onları değişik oyunlar bulmaya zorlamış. Bu oyunlarını izledik, hatta bizler de dahil olarak fotoğraflar çektik. Bazı sınıflarda öğretmenler derslere devam ediyordu. Düzeni bozmamak için kapısı açık sınıflara girerek biraz gözlem yapma imkanım oldu. Duvarlara asılmış kağıtlarda Türkçe kelimeleri ve bir sınıfta da İngilizce öğretildiğini gördüm. Okul Müdürü Halid Ceddi’den bilgi aldık. Halid Bey, okula çevrede bulunan 18 kamptan gelen yaklaşık 800 çocuğun eğitim gördüğünü belirterek, beş yıllık bir eğitim boyunca, resim ve müzik dersleri dışında müfredatta bulunan tüm dersleri öğrencilere verdiklerini ifade etti.

ÇOCUKLAR GÜLMEYİ HAK EDİYOR

Çeşitli hediyeleri çocuklara dağıttıktan sonra Kerame Kampı yanında kurulan Risale Okulu’na geçiyoruz.  Okulun bulunduğu yer kampı üstten genel olarak gören bir konumda. Kampın ne kadar büyük olduğunu görüyoruz. Bu kampta yaklaşık 10 bin kişi yaşıyor. Biz okula geldiğimizde ilk devre öğrencilerinin son saatiydi, ikinci devre öğrencileri çamurlu yollardan ‘eğlenerek’ geliyorlardı. Çocuk her yerde çocuk ya, her yerde, o kadar yokluğun arasında bile kendilerine bir oyun buluyorlar. Bir hurda kamyon kasasına bağlanmış iki ip ile sallanan çocukların yüzlerindeki gülümseme görülmeye değerdi. Çocuklar gülmeyi hak ediyor… Okul Müdürü Beşşar Cafer, zor şartlarda eğitim vermeye çalıştıklarını ifade ediyor. Cafer, “Kırtasiye ihtiyacımız çok fazla. Zaten elektriğimiz yok, jeneratörle idare etmeye çalışıyoruz. Çocuklar zaten bir sıkıntı içerisinde. Bu sıkıntılarını unutturacak çalışmalar yapıyoruz. Türkçe ve beden eğitimi öğretmeni açığımız var” diyor.  

İHTİYACA GÖRE DAĞITIM

Ziyaret ettiğimiz yerler İdlib şehrinin kırsal bölgeleri. Yaşanan tehlike nedeniyle iç bölgelere doğru giremiyoruz. Fakat yardım çalışmaları muhaliflerin elinde olan her bölgeye ulaştırılıyor. Kerame Kampı yakınındaki Atme Kasabası’na gidiyoruz. Çok hareketli bir kasaba. Bir ilçe görünümü çizen kasabada araçların çokluğu gözümüze çarptı. Otomobil ve minibüslerde genel olarak plaka yok. Trafik karmakarışık. Burada İHH tarafından işletilen Atme Ekmek Fırını’nı gördük. Bu fırında otomatik bir sistem var. Lavaş benzeri ekmekler otomatik makinalarda pişirilip soğutularak paketleniyor. Günlük yaklaşık 35 bin ekmek üretiliyor burada. Ekmekleri bizim damak tadımıza göre biraz daha tuzsuz. Fırından çıkıp halkın arasına karıştığımız zaman yardım talebi ile gelenler oldu yanımıza. Bir Türkmen sınırdan geçmek istediğini söyledi ama yapabileceğimiz bir şey yoktu. Yine fırının yakınlarında Atme Hastanesi de İHH desteği ile hizmet veriyor. Burada aylık 13 bin hastaya bakılıyor. Yine kasabada bulunan İHH Giysi Bankası’nı görmeye gittik. Bölgedeki ihtiyaç sahiplerine dağıtılan fişler ile giysi dağıtımı yapılıyor. isteyen istediği elbiseyi alıyor. İHH yardımların dağıtımında seçici ve adil olmaya önem veriyor. İhtiyaç sahipleri yerinde tespit ediliyor, kayıt altına alınıyor ve ihtiyaca göre dağıtım yapılıyor.

YARIN: Kemmüne Kampı, gönüllü doktorlar ve Suriye’deki savaşın geleceği…  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.