Güçlü aile, güçlü ülke

Güçlü aile, güçlü ülke

AK Parti Konya Milletvekili Aday Adayı Sönmez Güzelderen, “AK Parti iktidarı ile birlikte, kadınlar daha da özgürleşti ve siyasal alanda kendine yer buldu” dedi

AK Parti Konya Milletvekili Aday Adayı Sönmez Güzelderen gazetemize nezaket ziyatinde bulundu. Seçim çalışmaları ile ilgili bilgi veren Güzelderen, kadınların AK Parti iktidarı ile siyasette sesini duyurabildiğini belirtti. AK Parti'nin aile yapısını koruma anlamında önemli işlere imza attığını belirten Güzelderen, "AK Parti ile birlikte özellikle kadınlar daha da özgürleşti ve siyasal alanda kendine yer buldu. Geleceğimizin korunması anne ve bebek ile başlar. AK Parti iktidarında kadınlarımızın sosyal hayata katılımını sağlamak için pozitif ayrımcılık olarak nitelendirdiğimiz, pek çok haklar tanınmış, anların sosyal hayata katılımının önü açılırken, aile ve çocuğun korunması da yasal güvenceye alınmıştır. Anne, dünyaya yeni bir canlı getirebilen çok özel bir varlıktır. Onun bu özelliğinin korunması sağlıklı nesiller için sağlıklı toplum için gereklidir. Biz kadını ve anneyi korurken aslında neslimizi ve geleceğimizi koruyoruz" diye konuştu.

EN DEMOKRATİK PARTİ AK PARTİ'DİR

AK Parti'nin çoğulcu ve katılımcı demokrasi ortamını sağladığını kaydeden Güzelderen, "AK Parti, bireylerin ve farklı toplum kesimlerinin kendini özgürce ifade ettiği, haklarını aradığı ve başkalarıyla diyalog için tüm imkanların sağlandığı demokratik koşulları hazırlamıştır. Hedefimiz, bu ortamın daha da geliştirilmesi ve gelecek nesillere aktarılmasıdır. Çoğulcu ve katılımcı demokrasi, tüm vatandaşların devlet imkanlarından ve kaynaklarından eşit ve adil bir biçimde yararlanması ve herkesin hayat tarzına, kültürüne ve inancına saygı gösterip kendilerini ifade edebileceklerine imkan sağlaması anlamına gelir. Bunun için, AK Parti siyasetinde kendi insanından korkan, her farklılığı düşmanlık olarak gören, milletin sesine kulak vermeyen ceberrut siyaset anlayışına yer yoktur. Bu çerçevede AK Parti iktidarı döneminde başörtüsü kamuda ve üniversitelerde serbest kılınmış, kılık kıyafet serbesti getirilmiş, toplumdaki azınlık kültürlerinin, inançlarının ve dillerinin yaşatılmasına olanaklar sunmuştur. Eğer demokrasi diğer insanların inançlarına, kültürlerine ve yaşantılarına olanaklar sağlamaksa, bu veriler Türkiye’nin en demokratik partisinin AK Parti olduğunu göstermez mi" ifadelerini kullandı.

GELİŞMİŞ STK KÜLTÜRÜMÜZ VAR

"Osmanlı'nın vakıf kültürü dünyaya örnek olmuştur" diyen Güzelderen, şöyle konuştu: "Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü olarak görev yaptığım dönemde şunu gördük, Osmanlı'da hakim olan vakıf ve yardımlaşma kültürü dünyaya örnek olmuş. AK Parti de STK'lara önem veren bir parti. Sivil Toplum ve Onun Kuruluşları (STK’lar), AK Parti demokrasi anlayışının olmazsa olmazıdır. Tarih Vakfı'nın araştırmaları Türkiye’de en az 85 bin Sivil Toplum Kuruluşunun (STK) olduğunu tespit etmiştir. Yani Türkiye’de 10 bin kişiye 12 dernek düşmektedir ki bu Avrupa standartlarının çok altındadır. Örneğin Fransa’da 1 milyon dernek olduğu bilinir ve bu 10 bin kişiye 154 dernek düşüyor anlamına gelir. Belçika veya Almanya’da ve hatta Kanada’da durum farklı değildir. Tarih Vakfı verilerinden yola çıkarak bu kurumların yüzde 30’unun dernek, yüzde 15’inin vakıf ve geri kalanlarının da sendika, oda gibi yapılanmalar olduklarını tahmin etmek mümkündür. Bu ülkeler demokrasinin ileri olduğu ülkelerdir. Bizim ülkemizde de demokrasinin ileri seviyelere çıkması için AK Parti iktidarları döneminde Sivil Toplum Kuruluşlarına önem verilmiş, yapılan çalışmalarda fikirlerine müracaat edilmiş; hatta bu seçimlerde aday belirleme sürecinde her ildeki STK’nın fikirleri alınmış, bizlerin aday adaylığından adaylığa geçişimizde rol almaları istenmiştir. Bence demokrasi budur."

TARİHİMİZİN YÜKLEDİĞİ SORUMLULUKLAR VAR

Dış politika hakkında da konuşan Güzelderen, "Bulunmuş olduğumuz coğrafya başta olmak üzere inançlarımız, toplum yapımız ve insani değerlerimiz bize lider ülke olma görevini yüklemektedir. Biz hep mazlumların yanında olmuş, hep zalime baş kaldırmış bir milletin torunlarıyız. Bugün en basiti Filistin davası, tarihi bağlardan da kaynaklanan nedenlerle bizlerin canını acıtıyor. Gazze yandıkça biz de yanıyoruz, Gazzeli ağladıkça biz de ağlıyoruz. Diğer yandan Suriye olayları, Irak’ın mevcut durumu, Azerbaycan’ın Karabağ sorunu, Makedonya’nın, Bosna’nın durumları tüm bunların hepsi bizi etkiliyor. Biz 'bize ne' diyemiyoruz, diyemeyiz. Bu nedenlerle de ekonomik olarak, siyasi olarak, toplum olarak, bilimde, teknolojide, sanayide gelişmiş ve dünyanın kullandığı hemen her şeyde lider olmak zorunluğumuz var. Onun için biz kendi gemimizi, kendi uçağımızı, kendi helikopterimizi, kendi sanayimizi, kendi uzay araştırmalarımızı yani kendimize ait olan her şeyi yapmak durumundayız" şeklinde konuştu.

7 HAZİRAN'DAN YİNE ZAFERLE ÇIKACAĞIZ

Geçmiş seçimleri ve yaklaşan 7 Haziran seçimlerini değerlendiren Güzelderen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Demokrasinin tecellisi olarak kabul edilen ve bireylerin kendilerini ifade ettikleri bir diğer demokratik ortam da seçimlerdir. Birey ve toplum kendisini yöneten iktidarları seçimlere katılarak ve oylarının yönüyle değerlendirirler. Eğer yönetimi beğenmiyorlarsa başka bir alternatife yönelirler, yok eğer beğeniyorlarsa da yönetimin devamı için yönetim doğrultusunda oy kullanırlar. AK Parti de iktidara geldikten sonra seçmenlerce yönetimin değerlendirildiği seçimlere üst düzeyde önem vermiştir. AK Parti Haziran 2015’te yapılacak seçimle beraber 12. seçimi yaşayacaktır. Bu kapsamda genel seçimler, ara seçimler, yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve referandumlar yapılmıştır. Bu zamana kadar yapılmış tüm seçimlerden de halkın desteğini alarak başarı ve yüzünün akı ile çıkmıştır. Allah'ın izni bizlerin de gayreti ile Haziran 2015 seçimlerinden de büyük bir zaferle çıkacaktır."

BERKHAN PARLAK

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.