Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

GENÇLİK VE HAZ. PEYGAMBER -1-

GENÇLİK VE HAZ. PEYGAMBER -1-

Bugün gençlerin davranışlarından anlaşılan odur ki; ‘Gençler bir arayış’ içindeler. İdeal olanı en güzel olanı bulmak istiyorlar. Bu hususta kendilerine örnek, önder diye sunulanları beğenmiyorlar, eksik ve yetersiz görüyorlar. Gençler kendilerine rehber olabilecek müşahhas örnekler arıyorlar. İdeal ve gâye kavramları ile altyapı olmadan birçok şeyi hemen elde etmek istiyorlar. Arayışlarında gidiş yolu hatâları yaptıklarından kendilerini aşan çok çeşitli yanlışlara düşebiliyorlar. Bu arada onları istismar edebilecek pek çok menfi organizasyonların tuzağına düşebiliyor, istemeden oynanmak istenen oyunların piyonu olabiliyorlar.
Oysaki genç, rehber arıyorsa yüce ve yüksek İslam dîninin şanlı Peygamberini olarak örnek almalıdır. Çünkü O pâk ve nezih insanı Kur’an yetiştirmiştir. O aleyhissalâtu vesselam: “Beni Rabbim terbiye edip yetiştirdi ve ne güzel terbiye etti.”1 Buyurmuşlardır. Bu sebeple O, kâinâtta şeksiz şüphesiz en güzel kişiliktir, herkesin bilhassa da gençlerin örnek alacakları tek şahsiyet ve yegâne önderdir. Bu gerçek için O’nun hayâtına özellikle de gençlik dönemine kısa bir bakış atmak yeter.
İslam dînini güzel Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa aleyhissalâtu vesselam çocukluk ve gençlik dönemlerinde birçok fesâdın, hilenin, entrikanın kol gezdiği ve câhiliyenin nice dolaplar çevirdiği Mekke şehrinde huyûnun güzelliği, üstün meziyetleri, doğruluğu ve dürüstlüğü ile O hep övülür ve ahlâkıyla el üstünde tutulur bir şahsiyetti. Bu hakikatler birçok siyer kitaplarında şu şekilde ifâdelendirilir: ‘Rasûlullah aleyhisselam, erlik çağına erinceye kadar, mertlik ve insanlıkça kavminin en üstünü, ahlakça en güzeli, en yumuşak huylusu, en keskin zekâlısı, en çok itimat edileni, soy-sopça en şereflisi, doğru sözlülükte en başta geleni, komşuluk haklarını en çok gözeteni, kötülükten ve insanı alçaltan huylardan en uzak duranıydı.’ 2
Örnek insan Hz. Peygamber aleyhissalâtu vesselam gençlik evrelerinin geçtiği Mekke’de içtimâi ve iktisâdî hayâtı organize etmeye yönelik çeşitli oluşumların içinde yer almıştır. O devirde Mekke’de haksızlığa ve zulme uğramış mağdur kişilerin yanında olmak, zâlimlere karşı çıkmak, Mekke’ye ticâret yapmak için gelen yabancı tâcirlerin uğradıkları haksızlıklara her türlü gasp hareketleri ve hak ihlalleri karşısında durmak için icra edilen ismi ‘Faziletliler Topluluğu= Hılful-Fudûl’ olan direniş komitesinin en genç üyesi Haz, Muhammed Mustafa aleyhisselam olmuştur.3  O yaşta onca olgun kişi arasında aynen onlar gibi olgun ve kâmil bir genç.. Bu ne engin ferâset! Henüz gençlik yıllarında dahi O’nun mükemmel davranışları, iyi hasletleri, doğruluk ve dürüstlüğü yediden yetmişe herkesin beğenisini toplamıştı. Şimdiki gençler de böylesi organizasyonlarda yer almalı yoksa kendileri ön ayak olarak hayır faaliyetleri yapabilecekleri sahalar oluşturmalılar. Aksi takdirde ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar çeşitli düzenbazların oyunlarının kurbânı olabilirler.
Yüce ve yüksek İslam dînini biricik rehberi Hz. Peygamber her güzelliğiyle berâber bir sadâkat eriydi. Ne olursa olsun verdiği sözden dönmez, sözüne sâdık kalırdı. Başkalarından da ayni davranışı beklerdi. Abdullah bin Hamsa anlatır: “Peygamberliğinden önce Hz. Muhammed aleyhisselam ile birlikte tüccarlık yapardık. Bâzı ticâri hesaplarımızı konuşmak için belli bir yerde buluşmaya sözleşmiştik.. Fakat ben verdiğim bu sözü iki gün unuttum. Üçüncü gün hatırlayıp, anlaştığımız yere gittiğim zaman Rasûllullâh’ı beni bekler halde buldum. O bana; ‘Ey genç! Bana meşakkat verdin, üç gündür seni burada bekliyorum.’ Demekle yetindi. Ne kızdı, ne darıldı, ne yüzünü ekşitti ve hiçbir kötü söz de söylemedi.” 4
Her davranışı ayrı bir erdem olan güzel insan, en güzel Peygamberin hayâtında gençlerimiz için en muhteşem davranış örenleri mevcuttur. Şu mübârek Şaban ayında hidâyetleri için hep duâcı olduğumuz gençlerimize kendi Peygamberleri O eşsiz şahsiyeti tanımalarını tavsiye ediyoruz. Tanıdıkça sevecek, sevdikçe O’nu örnek alacaklardır kanaatindeyiz inşaALLAH.
Diğer yazımızda ayni konuya devam edelim, şimdilik hayırlı cumalar, duâlarda buluşmak dileğiyle…
--------------------------------------
1) Süyûti, Câmi’us-Sagîr, C.1, s.14 (Süyûti Celaleddin, Cami’us-Sagîr, Dârü’l-Kütübi’l-Hadîse, Mısır, 1995)
2)  İbn-i İshak-İbn-i Hişâm, Siretü’n-Nebeviyye, c.I, s.194 (İbn-i İshak-İbn-i Hişâm, Siretü’n-Nebeviyye, Çev: İzzet Hasan, Neşet Çağatay, AÜİF. Yay, Ank, 1971
3)  M.Asım Köksal, İslam Târihi-Mekke Devri, C.II, s.135, İst, 1981
4)  Mehmet Paksu, Peygamberimzin Örnek Ahlâkı, s.19, İst, 2006

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR