Gazilik hakkımızı istiyoruz!

Gazilik hakkımızı istiyoruz!

Terörle mücadelede ciddi yaralar alan 19 bin asker ve polis gazilik unvanı almayı bekliyor. Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar olarak adlandırılan bu kişiler, devlet büyüklerine “Bizler neden gazi değiliz?” diye seslendi

Devlet tarafından unutulan veya bilmeden mağdur edilen, teröristlerle girilen silahlı çatışmada yaralanan bu kişiler tüm Türkiye’den devlet büyüklerine “Bizler neden gazi değiliz” diye sesleniyor. Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar olarak adlandırılan bu kişiler, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra çıkarılan KHK ile gazilik için yüzde 60 engel şartı kaldırılmasına rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 1953 tarihli, 65 yıllık tüzüğüne göre değerlendirmeye alınıyor. Gazi sayılmak için SGK’nın santim kriterine takılıp gazi sayılmayan asker ve polislerin şarapnellerden dolayı ağır metal zehirlenmesi geçir riskleri bulunuyor.

17-2-027.jpg

“VATAN İÇİN VURULDUK!”

Vatani görevlerini yaptıkları sırada ağır yaralar alan ve bazıları vücudunda şarapnel parçalarıyla yaşamak zorunda kalan asker ve polisler, yetkililerden gazilik kimliği talep ediyor. Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği (TMSY) Başkanı Atilla Polat, “Bizler mecburi askerlik görevimizi yaparken yaralandık hepimizin vücudunda alınamayan mermi ve şarapnel parçaları ile yaşıyoruz alınması riskli alınsa felç kalma ve ölme riski olduğundan tedavi bile olamıyoruz vatan için vurulduk bedel ödedik ama gazi sayılmıyoruz” dedi.

“ÜNVANIMIZI İSTİYORUZ!”

Askerlik görevleri sırasında, devletin bekasını hedef alan terör örgütlerine karşı mücadelede terörist silahlarının tesiriyle yaralandıklarını ama çeşitli yasa ve yönetmeliklerden dolayı gazi sayılmadıklarını anlatan Polat, hak ettikleri gazilik madalyasını almak istediklerini kaydetti. Polat, seslerini yetkililere duyurmak istediklerini dile getirerek "Terörle mücadelede yaralanıp gazi sayılmayan bizlere, hak ettiğimiz, onurumuz olan gazilik madalyalarımızın ve gazilik haklarımızın verilmesini talep ediyoruz. Verilene kadar da talep etmeye devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

17-4-019.jpg

“BİZİ NEDEN GÖRMÜYORLAR”

Toplam sayılarının 19 bin kişi olduğunu belirten Polat, Genel Kurmay Başkanlığına bağlı 12 bin askerin, Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı 5 bin polisin ve 2 bin köy korucusu ve sivil kamu personelinin olduğunu kaydetti. Yetkililerden bu konuya sessiz kalmamaları gerektiğini söyleyin Polat,  “Devlet büyüklerimiz bizleri niye görmüyor ve neden duymuyor, bizler hiç kimsenin umurunda değil miyiz, bizlerin de aileleri var. Bizler çocuklarımıza gazi olduğumuzu ispatlayamıyoruz, bizlerde bu vatanı, bu milleti, bu bayrağı savunurken vurulduk, ayrıca vücudumuzda alınamayan kurşun ve şarapnellerle yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

ZEHİRLENME RİSKİ BULUNUYOR

Türk Silahlı Kuvvetler Sağlık Yönetmeliğinde vücutlarındaki alınamayan mermi ve şarapnel parçaları kronik ağır metal zehirlenmesine yol açtığından bu zehirlenmeden dolayı Nizamnamede bir madde olmadığı için gazi sayılmadıklarını aktaran Polat, “TMSY Gaziler Derneği olarak bizlerde Türkiye’de 3 tane Meslek hastalıkları hastanesi olduğunu öğrendik, Ankara ve İstanbul’daki Meslek Hastalıkları hastanesi başhekimi ve meslek doktorları ile toplantı yaptık. Bizler hakkında, hastane yönetimlerine bilgiler verdik, ikna oldular ve Ocak ayından itibaren üyelerimizi guruplar halinde hastanelere gönderdik, bu gün itibarı ile 104 kişi muayene oldu Toksikoloji sonuçları belli olan, 42 üyemizin hepsinde cephane yapımında kullanılan ve insan vücudunda olmaması gereken arsenik, kurşun, antimon ve nikel olan ağır metaller tespit edildi üyelerimiz ve doktorlar kronik ağır metal zehirlenmesi yaşadığımıza emin oldular biz bu ağır metallerin zehirlenmelerini yaşıyoruz, arkadaşlarımızın hepsi hasta, içlerinde yoğun bakımda olanda bile var” diye konuştu.

17-5-yerine.jpeg

“KİMSE BİZİMLE İLGİLENNMEDİ”

1999 yılında Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde teröristlerle çıkan çatışma sırasında belinden yaralanan Veli Kalaycı, yarasından dolayı ağır işlerde çalışamadığını yetkililerin de kendisine herhangi bir yardımında bulunmadığını söyledi. Yıllardır bel ağrısı çektiğini vurgulayan Kalaycı, “Vatani görevimi yaptığım sırada yaralandım. Kurşun belimden girdi çıktı. Şu an ağır işlerde çalışamıyorum, iki çocuğum var onlara bakmakta zorlanıyorum” dedi. Vurulduktan sonra komutanları tarafından gazi denildiğini fakat askerlik sonrasında kendisini kimsenin arayıp sormadığını kaydeden Kalaycı, “Vurulduktan sonra bana gazisin dediler fakat askerlik bitince arayıp soran olmadı. İlgilenen kimse yok, yaptığım başvurular olumsuz sonuçlanıyor. Ben vatanım için canımı vermeye hazırım fakat kimse bize değer vermiyor. Bir gazilik unvanını çok görüyorlar. Hakkım olan gazilik unvanımı istiyorum” şeklinde konuştu.

“UNUTULMAK İSTEMİYORUZ”

Konya’da ikamet eden İhsan Ulusoy ve Abdulsamet Türkmen de vatani görevini yaparken terörle mücadelede yaralanıp gazi sayılmayan askerlerden. Birinin 11 yıldır vücudunda şarapnel parçası bulunurken diğerinin kolundan kurşun giriş çıkmış. Askerler, vatani görev sırasında terörle mücadelede yaralanıp gazi sayılmadıklarını, gazilik unvanının kendileri için önemli olduğunu söylüyor. Kendilerdi için paranın önemli olmadığını vurgulayan askerler, “Biz yetkililerden para falan istemiyoruz. Sadece unutulmamak, hatırlanmak istiyoruz. Gaziler gününde dahi olsa bize bir yazı ya da bir gül gönderip tebrik etseler bizim içimiz rahat edecek. Unutulmak, değersiz görülmek acı bir şey” dedi. 

“11 YILDIR VÜCUDUMDA ŞARAPNELLE YAŞIYORUM”

21 Ekim 2007’de Hakkari Dağlıca baskınında teröristlerle girilen 12 askerin şehit olduğu,  16 askerin yaralı ve 8 askerin de kaçırıldığı çatışmada yaralananlardan biri olan 31 yaşındaki İhsan Ulusoy, kendisine gazilik kartı verilmesini istiyor. 11 yıldır bacağında şarapnel parçalarıyla yaşayan Ulusoy, “Vatani görevimi yaptığım sırada teröristlerle girdiğimiz mücadelede teröristlerin attığı el bombasıyla yaralandım. Şarapnel parçaları vücudumun çeşitli bölgelerine saplandı. 8 tanesini hala taşıyorum. Askerliğimi bir şekilde bitirdim ama sonrasında gaziliğe dair bir belge bile verilmedi. Şikayetimi BİMER üzerinden dile getirdim gaziler gününe beni de çağırdılar ama ben gitmek istemedim. Oraya gazi olarak gitmek istiyorum. Evlatlarıma anlatıp gururlanabileceğim bir gazilik unvanım olsun istiyorum” diye konuştu.

“YİNE OLSA YİNE GİDERİM!”

8 Ekim 2007’de teröristlerle girilen çatışma sonucu koluna mermi isabet eden Abdulsamet Türkmen de kendisine gazilik unvanı verilmesini istiyor. Hiçbir şekilde para istemediğinin altını çizen Türkmen, “Derdim para değil, gazilik kartı istiyorum. Gazilik unvanımın verilmesini istiyorum” dedi. “Biz fedakârlık yapıp canımızı ortaya koyarken bizi kimsenin hatırlamaması dikkate almaması bizi üzüyor” diyen Türkmen, “Afrin Operasyonları yapılıyor. Mehmetçiklerimiz orada görevde, bugün çağırsalar hiç düşünmeden onlarla aynı siperde mücadele etmeye hazırız. Yine olsa yine gideriz ama sadece hatırlanmak, bir gazilik unvanına sahip olmak istiyoruz”  şeklinde konuştu.

ALİ İBİLEME merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum