Gaziler Günü'ne Buruk Giren Gaziler: Muhatap Alınmak İstiyoruz

Gaziler Günü'ne Buruk Giren Gaziler: Muhatap Alınmak İstiyoruz

Askerlik görevini yaptıkları sırada bölücü terör örgütleriyle girilen çatışmalarda yaralanarak gazilik unvanına erişen askerler, 19 Eylül Gaziler Günü’ne buruk bir sevinçle girdi. Hükümetin yürüttüğü çözüm süreci ve bugünlerde...

Askerlik görevini yaptıkları sırada bölücü terör örgütleriyle girilen çatışmalarda yaralanarak gazilik unvanına erişen askerler, 19 Eylül Gaziler Günü’ne buruk bir sevinçle girdi. Hükümetin yürüttüğü çözüm süreci ve bugünlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da PKK yandaşları tarafından yapılanların kendilerini rahatsız ettiğini söyleyen Gaziler, bu topraklar için bedel ödeyen insanlarla hükümetin helalleşmesi gerektiğini belirtti. Gaziler, “Eğer bir ülkede bayrak inmişse, teröristin heykeli dikişmişse, farklı illerde şehitlikler yapılmışsa, okullar yakılmışsa, vergi cezası kesilmişse, asayiş kontrolü yapmışsa o ülke bölünmüştür. Bu yüzden gazi ve şehit ailelerinin en büyük sıkıntısı bizim kanlarımızı akıttığımız bu toprakların hiçe sayılması. Bu topraklardaki en büyük hak önce toprağa düşen şehitlerin ve gazilerin hakkıdır.” ifadelerini kullandı.

    1998 yılında Siirt Karadağ’da teröristle girilen çatışmada gazi olan Koray Gürbüz, şunda gazi ve şehit ailelerinin sıkıntılarının maddi olmadığını söyledi. Gürbüz, “Biz vatanı, toprakları, cumhuriyet düşündük. Bu ülke kurulması için feda edilen canların bizim kolumuzun, bacağımızın çok fazla değeri yok. Biz gazi ve şehit aileleri olarak elbette bu topraklarda kan dökülmesini, şehit verilmesini istemiyoruz. Bu vatan için çok can verildi, nice genç yaşta canlar gazi ve şehit oldu. Ak Parti bunların hiçbir önemi yokmuş gibi terör örgütü ile pazarlık yapıyorlar. Liderini bir barış elçisi olarak gösteriyorlar. Halbuki bu eli kanlı terörist, çocuk katili. Onların emriyle birçok asker şehit oldu." dedi.

    DEVLETTEN DESTEK BEKLİYORLAR

    Bugünlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bölücü terör örgütü mensuplarının yapmış olduğu eylemlerin kendilerini rahatsız ettiğini kaydeden Gürbüz şöyle devam etti: "Eğer bir ülkede bayrak inmişse, teröristin heykeli dikişmişse, farklı illerde şehitlikler yapılmışsa, okullar yakılmışsa, vergi cezası kesilmişse, asayiş kontrolü yapmışsa o ülke bölünmüştür. Bu yüzden gazi ve şehit ailelerinin en büyük sıkıntısı bizim kanlarımızı akıttığımız bu toprakların hiçe sayılması. Bu topraklardaki en büyük hak önce toprağa düşen şehitlerin ve gazilerin hakkıdır."

    2000 yılında Hakkari Çukurca kırsalında yaralanarak gazi olan Mustafa Köse ise kolay günler yaşamadıklarını ve devletin kendilerine destek vermesini istedi. Köse, "Zor günler atlattık. Biz yaralandıktan sonra hep şunu dedik. Bu vatan ve topraklar uğruna başımıza gelen bu olaya göğüs gerdik. Neticede bu topraklar kolay kazanılmadı. Bugün bir arkadaşımın ortez-protezlerimizin ödenmemesi ve bir takım sağlık sıkıntılarının gündeme geldiğinde geri durulması bizi üzüyor. En azından sağlık konusunda. Bizim kimsenin kapısını çalıp da biz bunu istiyoruz demiyoruz. Bizim öncelikli olan sıkıntılarımızdan sağlıkla ilgili problemlerimiz giderilmeli." diye konuştu.

    1998 yılında Tunceli’de gazi olan Bülent Canyurt’ta çözüm süreci konusunda kendi fikirlerinin de alınması gerektiğine değindi. Canyurt şöyle dedi: "19 Eylül Gaziler günününe buruk bir gaziler gününe giriyorum. Genelkurmay ve Hükümet bize sahip çıktıklarına inanmıyorum. Çözüm süreci konusunda da başta hükümetin ve Genelkurmay Başkanı’nın bizde helallik alması gerekiyor." CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.