Gazetecilerin Alınmadığı Cemevinin Alevi Dedesinden Akreditasyona Tepki

Gazetecilerin Alınmadığı Cemevinin Alevi Dedesinden Akreditasyona Tepki

Tunceli'de Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ziyaret ettiği cemevinin dedelerinden Hayrettin Meriç, bazı basın mensuplarının içeri alınmamasına tepki gösterdi. Basın mensuplarının alınmadığı Hacı Bektaş Veli Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma...

Tunceli'de Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ziyaret ettiği cemevinin dedelerinden Hayrettin Meriç, bazı basın mensuplarının içeri alınmamasına tepki gösterdi. Basın mensuplarının alınmadığı Hacı Bektaş Veli Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Alevi Dedesi Hayrettin Meriç, "Onu ben görmedim ve duymadım. Böyle bir şey yapılmışsa yanlış yapılmıştır. Neden alınmıyor, sebep ne? Böyle bir şey ben görmedim, görseydim itiraz ederdim. Burada bütün gazeteciler hepsi eşit şekilde buraya gelebilirler. Yanlış bir şey, böyle bir şey yapmışlarsa yanlış bir şeydir." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Tunceli'deki temasları sırasında cemevini ziyaret etti. Ziyaret sırasında Cihan Haber Ajansı ve Zaman gazetesi muhabirleri içeri alınmadı. Başbakanlık korumaları, akreditasyonun cemevi yönetiminin kararı olduğunu söylemiş ancak gazetecilerin yönetimden birileri ile görüşme talebi karşılanmamıştı.

Cihan Haber Ajansı'na konuşan Alevi dedesi Hayrettin Meriç, uygulanan akreditasyonu eleştirdi. Meriç, "Onu ben görmedim ve duymadım. Bu konuda da içindeyim, çalışıyorum, o konuyu ilk olarak senden duyuyorum. Böyle bir şey yapılmışsa yanlış yapılmıştır. Neden alınmıyor, sebep ne? Böyle bir şey ben görmedim, görseydim itiraz ederdim. Burada bütün gazeteciler hepsi eşit şekilde buraya gelebilirler. Yanlış bir şey, böyle bir şey yapmışlarsa yanlış bir şeydir." ifadelerini kullandı.

18 yıldır Tunceli Cemevi'nde hizmet gördüğünü ve aynı zamanda Seyit Seyfettin evlatlarından olduğunu belirten Meriç, Başbakan Davutoğlu'nun ziyaretine ilişkin de bilgi verdi. Hayrettin Meriç, "Gerçekten buraya geldiğinde Alevilik açılımı ile ilgili bazı şeyler açıklayacağını şey yaptı, fakat cemevinde bu konuya hiç değinmedi. Üniversitede böyle bir açıklama yapacakmış, oraya gidemediğim için de bir şey diyemiyorum. Cemevleri ile ilgili herhangi bir şey yapar mı yapmaz mı? Bunu bekliyorduk, bütün Alevi toplumu, Türkiye'deki bütün Alevi toplumu, herkes Başbakan'dan bu cevabı bekliyor. Senelerdir, asırlardır hep aynı şekil İslamiyet içerisinde ikiye bölünmüş, bir tarafına Alevi, bir tarafına Sünni dediler. Alevi toplumu o günden bu yana hep eziliyor ve gerçekten de binlerce milyonlarca insan kırıldı. Fakat Türkiye'de demokrasi var deniyor. Gerçekten demokrasi varsa kutsal kitabımız Kur'an'ı Kerim'de eşitlik hakkı var. Anayasamızda da eşitlik hakkı var. Madem böyleyse devlet neden bu hakkı şey yapmıyor, bir de demokrasiden bahsediyor. Ben gerçekten buna üzülüyorum, herkes buna üzülüyor. Artık bunun zamanı gelmiştir. Herkes eşittir, herkes kendi dinine sahiptir. Yani dinimiz bir, dinde şeylik yok ama onlar camiye gidiyor, biz cemevine geliyoruz." dedi.

Tunceli'ye Dersim isminin iadesi gibi somut beklentilerinin ne olduğu sorulan Alevi dedesi, "Eski ismi Dersim'i şey yapılırsa bu da güzel bir şeydir. Bunu herkes istiyor. Neden isimler değişiyor ki? Dersim şey bir isim değil, yani güzel bir isim. Bilmiyorum onu, zannetmiyorum ben, tahmin etmiyorum ki bunu şey yapacaklar." diye konuştu.

Davutoğlu'nun Alevi açılımından beklentisinin ne olduğu sorulan Meriç, "Alevilikle ilgili şey bekliyoruz. Alevi haklarının verilmesi Cemevlerinin ibadet evleri olması için, bunu bekliyoruz özellikle. Hep bunu bekliyoruz." dedi.

Meriç ardından şöyle konuştu: "Burada o taleplerle ilgili hiç konuşma olmadı. Sadece buranın başkanı Ali Ekber Dede Alevilikle ilgili şeylerimizin verilmesi ile ilgili bir konuşma yaptı. Senelerdir Alevilik-Sünnilik şeyi vardır, artık buna son verilmesi lazım. Alevi haklarının verilmesi, cemevlerinin ibadet yeri sayılması için gereken bütün bilgileri söyledi. Fakat daha ondan bir cevap alamadık. Şimdi gerçekten bilmiyorum, demokrasi varsa herkes kendi yoluna, kendi erkanına sahip çıkacak; kimi camiye gider kimi cemevine gider, kimi kiliseye gider; bunlar olağan şeylerdir. Devletten bunu istiyoruz, artık bunun zamanı gelmiş, bunu fazla şey yapmasınlar, devletten beklentimiz budur." CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.