Gazeteci Yazar Seyit Küçükbezirci vefat etti

Gazeteci Yazar Seyit Küçükbezirci vefat etti

Konya kültür hayatına önemli katkılarda bulunan Gazeteci-Yazar Seyit Küçükbezirci hayatını kaybetti.

Konya basın camiasının duayen isimlerinden ve emektarlarından Gazeteci-Yazar Seyit Küçükbezirci, hayatını kaybetti. Küçükbezirci'nin vefatı sevenlerini üzdü. Küçükbezirci; roman, röportaj, köşe yazısı ve daha birçok alanda 65 yıldır çalışmaya devam ediyordu. Merhaba Gazetesi olarak merhuma Allah'tan rahmet diler, başta Küçükbezirci ailesine olmak üzere Konya basın camiasına da sabırlar niyaz ederiz. Ayrıca merhum Küçükbezirci'nin cenaze programı da belli oldu. Küçükbezirci, 12 Aralık Çarşamba günü Araplar Ak Camii'nde öğle namazına müteakip kılınacak olan cenaze namazının ardından Araplar Mezarlığı'na defnedilecek.

 

fotoooo-002-001.jpg

3 YIL ÖNCE MERHABA ŞEHİR DERGİSİ'NDE YAYIMLANAN RÖPORTAJI

Hayatım boyunca hep dik durdum

Gazeteciliğe sevdalı, mürekkepe bağımlı olduğunu söyleyen Araştırmacı-Yazar, Halk bilimci ve Gazeteci Seyit Küçükbezirci, "Dik durmayı severim, odunun da adamın da eğrisini sevmem. Hayatım boyunca 'Muktedir'e karşı eğilmemeye çalıştım" dedi

212 sayılı kanuna göre "Fikir işçisi" olarak 1962'de "sözleşme" imzalayan ilk gazetecilerden biri olan Araştırmacı Yazar, Halk Bilimci ve Gazeteci Seyit Küçükbezirci, Merhaba Şehir'e konuştu. Konya'daki çeşitli gazetelerde genel yayın yönetmeliği ve yazı işleri müdürlüğü yapan Küçükbezirci; roman, röportaj, köşe yazısı ve daha birçok alanda 63 yıldır çalışmaya devam ediyor.

*Yazarlığa nasıl başladınız?

-Özür dilerim; damdan düşer gibi bir soru oldu ama ziyanı yok. Gençlerin canı tezdir... Pat diye girerler konuya...
Elinize bir hesap makinesi alın 73'ten 10 çıkarın. Kaç kalır? 63 kalır... Şimdi yerinde yeller esen Akif Paşa İlkokulu 3. sınıftaydım. Başöğretmenimiz Namık Ayas yazardı. "İleri Çocuk Gazetesi"ni yayımlıyordu. Çok sonraları öğrendim; "İleri" Konya basın tarihinin "ilk" çocuk gazetesiymiş. Kağıt, mürekkep virüsü elime "İleri"den bulaştı.
Başka çocuklarla "İleri"yi matbaadan okula taşıyorduk... Sürekli de çocuk dergileri okuyordum, özellikle de "Afacan Çocuk Dergisi"ne hayrandım. Ben de bir çocuk dergisi çıkarmaya karar verdim; adını "Sesimiz" koydum. 32 sayfalık büyükboy bir defter aldım. 12 renk boya kalemi ile dağlar, ovalar koyunlar, bir kapak yaptım; Sahibi: Seyit Küçükbezirci, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Seyit Küçükbezirci, İdarehane: Bizim ev, Kasap Sinan Mahallesi no: 18 Konya...

Fıkralar, bulmacalar, hikayeler, roman, atasözleri, şiirler... Dolmakalemle elde yazılmış, tek nüsha "Sesimiz" böylece basın hayatına doğdu. Yaninin yanisi 10 yaşında yazardım, dergi sahibiydim, "Çalışan Gazeteciydim" oldu mu?
*Yazarlığa başladığınızda kimden ilham aldınız? İmrendikleriniz, onlar gibi olmak istedikleriniz kimlerdi?
-Ooo, o kadar çoklar ki... Kemalettin Tuğcu, Abdullah Ziya Kozanoğlu, Feridun Fazıl Tülbentçi, Reşat Nuri Güntekin, adlarını unuttum, her hafta Çarşamba günleri forma forma yayınlanarak Konya'ya gelen Kurtdereli Mehmet Pehlivan, Yörük Ali Efe, Çakırcalı Mehmet Efe, Karacehennem İbrahim, Türkistan Yıldızı seri romanlarının yazarları... Tabii, 15-25 arasında öykündüğüm ustalarda kıyamet gibi; 25 sonrası imrendiğim ve kıskandığım, onları geçmek istediğim ustalar da kıyamet gibi. Onları da rahmetle anmak isterim ama yerimiz müsait değil sanırım...

fotoooo-023-001.jpg

10 YAŞINDA YAZMAYA BAŞLADI

*"Konya Folkloru" ile ilgilenmeye nasıl başladınız? "Folklorcu" olarak yaşam sürecinizde neler yaptınız? Yapmaya fırsat bulamadığınız çalışmalar var mı?

-1956 'da Konya Ticaret Lisesi orta kısmanda 3. sınıf öğrencisiyim. Türkiye'nin ünlü folklorcularından, halk edebiyatı tarihçisi Cahit Öztelli bize Türkçe Öğretmeni olarak geldi. "Türk Folklor Araştırmaları" adlı aylık bir dergiyi numara sırası ile bütün sınıfa dağıtma görevini bana verdi. "Folklor nedir?" öğretmeye heveslendirmeye başladı. Bizim de halktan yazıya geçmemiş, derleme yapmamızı istedi, ödevler verdi.  Ticaret Lisesi'nin lise kısmında da Cahit Öztelli ebebiyat öğretmeniz oldu. Ticaret Lisesi'nde öğretim öğleyin bitiyordu. 1956'dan 1958 sonuna kadar, yaz kış derleme yaptım, özellikle okuma yazma bilmeyen insanlardan... Derlemeler 2 bin sayfayı aşmıştı. Bunları 1958 yılı Kasım ayında hocanın önüne koydum. Şaşırdı, hayretler içerisinde kaldı. Derleme yaptığımı biliyordu ama bu kapsama ulaştığımdan habersizdi... "Bunları daktilo et, yayınlatacağım" dedi. Öğleden sonraları kimsenin kalmadığı Ticaret Lisesi'nin, "Daktilografi Sınıfı"nda daktilo etmeye başladım; kıyamet gibi daktilo vardı. Yazım bitince, Cahit Öztelli beni aldı. Günlük yayınlanan Öz Demokrat Konya Gazetesi'ne götürdü. Gazetede duyurular yapıldı. Öztelli, bir önsöz/tanıtım yazısı yazdı. "Konya Folkloru" tefrikası başladı. Aylarca da sürdü. Ben, derlemelerin "Konya Folkmloru" tefrikamın, Konya Folklor Derlemeleri tarihinde ilk olduğunu nereden bileyim? 16 yaşındayım, bir günlük gazetenin kapısından ilk defa girmişim, adım ilk kez ak kağıt üstüne basılmış. Konya münevver muhitlerinde hemen hemen tanınmış olmuşum...

Folklorculuk konusunda sonrası 55 yıl sürmüş; tefrika tefrikayı izlemiş, kitap kitabı izlemiş, konferans konferansı izlemiş; binlerce sayfa basılı uzun hikaye... 73 yaşına girdim; folklor konusunda 16 yaşındaki gibi hevesliyim, heyecanlıyım. Türk halk kültürünün yazıya geçmişliği de devede kulak...

fotoooo-031.jpg

*Yapmaya fırsat bulamadığınız bir çalışma var mı?

-Var. Sen kaç tane istersin? En büyük arzumu içimde ukde olanı söyleyeyim: Folklor konusunda Osmanlı'dan kalan bir şey yok. Ama 90 yıllık Cumhuriyet Dönemi'nde Konya folkloru konusunda yapılan bütün yayınları 10 ve 20 ciltte "iktibas" halinde yayımlamak isterdim. Maddi imkanlarım da olmadı. Zamanımda olmadı bunu yapmak için ama Konya Büyükşehir Belediyesi, Başkan Tahir Akyürek Bey'in bir talimatıyla ile yapılabilir. Hala geçmiş değil.

KONYA'NIN OKUMA ORANI “ŞİNANAY”

*Hocam biraz da Konya'dan bahsetmek gerekirse; Konya'daki okuma oranını nasıl buluyorsunuz? Bu şehir kitaba önem veriyor mu?

-Konya'nın okuma oranı argo deyimle "şinanay"... 10 adamdan 9'u sanki marifetmiş gibi "Ben Konya gazeteleri okumam" diyor. Diğerlerini de okuduğu hikaye... Konya'ya gelen gazete sayısı belli. Kitaplara gelince, "Çok satan" denilen moda kitaplar var. Kitap demek için 100 şahit ister; koltukta gezdirmek için, "Ay bakın ben ne okuyorum" diye hava atmak için "Aksesuar kitaplar"... Herkes Mesnevi'yi, Divan'ı Kebir'i okumuş havasında... Bu kitaplardan kıssayı bile anlamazlar. 10 yıl önce Büyükşehir Belediyesi bir araştırma yapmıştır; Mevlana'nın kitaplarını okuyan 100 kişiden 2-3 kişi.

ÜZÜM ÜZÜME BAKA BAKA KARARIR

*Gelecek nesille ilgili beklentileriniz nasıl? Geçmiş ile geleceği kıyaslar mısınız?


-Gelecek nesil şöyle dursun... Bugünkü gençlikten da umudum büyük. Gazi Mustafa Kemal hemşehrimiz, Cumhuriyeti gençliğe emanet etmişti... Ben de geleceği içim rahat olarak Cumhuriyeti gençliğe emanet ederim. Kimse, yani büyükler, gençlere bahane bulmasınlar. "üzüm üzüme baka baka kararır. Ön teker nereye giderse, arka teker de oraya gider" diye atasözlerimiz var.    Önce analar, babalar, büyükler, öğretmenler, kamu kurumlarının idarecileri, her çeşit yönetici "etik değerleri" "ahlaki değerleri" sözde değil, yaşayarak örnek olsunlar. Eskiden bu toplum, "ben" değil, "biz" diye konuşurdu; yaşardı. Bunu önce büyükler bozdu. Çıkış yolu mu soruyorsun? Herkes "ben" yerine tekrar "biz"i egemen kılmalı; yaşayarak bunu göstermeli. Sözü başka, yaşamı başka kurnazlığı bizi ahlaki bâhında kemiriyor.

*Kitaplarınızı ne kadar sürede yazıyorsunuz?  Başka bir deyişle bir romanın ortaya çıkması ne kadar sürer?

-Kitap, bir öykü, bir roman için oluşma, gerçekleşme süresi vermek mümkün değil. Önce bir ilham gelir size... Sonra düşünme; maddi-manevi bilgi birikimi... Sonra öykü, roman kişileri oluşumu... Sonra; yazıya, öyküye, şiire ya da romana "gebe kalış"... gebelik süresi, bu süre insanların doğum süresi gibi değil... Yıllarca da sürebilir. Kalıcı, büyük eserler vermek bir "takdir" işi; bir "nasip" işi; bir "ol" izini işi.

*Yazmaya nasıl başlarsınız?

-Uzun okumalar, uzun düşünmeler, uzun gözlemler sonucu bir konuyu yazmaya girişirim. Merak his, ilham beni sürüklemiştir beni o konuya... Yazılacak şeyler birikmişse ete kemiğe bürünür gibi, harflere bürünerek doğmak istiyorlar, beni doğur diye, karşı konulmaz bir duygu iletiyorsa yazmaya başlarım... Yazar da yazarım "doğum" tamamlanıncaya kadar. Yazdıklarıma hayran olmam, hatta herkes beğenirse beğensin, ben beğenmem. Bana eziyet etmek isterseniz yazdıklarımı okutun.

*Yazmak yetenek işi mi öğrenilebilir mi?

-Bence yetenek işi, öğretilemez. Dökme su ile değirmen dönmez. Ancak yazma yeteneği olana klavuzluk edilebilir; özellikle dil babında... Yazarlık, inanıyorum, bir "gen" işidir. Yaratılışta yazarlık, şairlik sanatçılık geni yoksa olmaz. Her insanın bir görevle görevlendirildiğine inanıyorum. Yaratılanı o görevi yerine getirmesi için gereken donanım genlerinde verilmiştir. O, onu olacaktır. "Tecelli"ye inanırım...

*Değerli hocam bizim sorularımız klasik sorular. Belki resmi, belki de tatsız. Seyit Küçükbezirci'nin özelini ortaya çıkarmamaktadır. Bu verdiğiniz cevaplar da eminiz, daha önceki onlarca söyleşide sorulan sorulara verdiğiniz cevaptır. Duygularınız, düşünceleriniz, sevdikleriniz, sevmedikleriniz, meraklarınız, tutkularınız vardır elbette. Mahsuru yoksa Seyit Küçükbezirci'nin özeline girseniz?

-Hayhay olur. Bayat anlatımdan bende sıkılmaya başlamıştım. Yazarlığımın 41. yılında tiyatro sanatçısı Özlem Fidan benimle çok özel bir söyleşi yapmıştı... o zamana kadar da, o zamandan bu zamana kadar da hep aynı kaldım. Özlem Fidan'ın yazdıklarının doğruluğuna bugünde imza atarım. Bugün de aynen öyleyim. Benim yerime Özlem Fidan anlatsın: "15 Nisan 1942 doğumlu/ koç burcundan. Aşk deyince sevdayı anlıyor. "Dosluk her şeydir" diyor... "Dostluk en büyük zenginliktir" diyor. Paspal giyinmeyi, ya da "dört dörtlük lacivert" giyinmeyi seviyor. Yani ye paspal, ya lacivert...  Duyguda, düşüncede, sevgide aradığı şey: derinlik. İç öfkeyi, hiç belli etmeden  çıldırasıya öfkeyi seviyor. Korkudan ve korkutandan nefret ediyor; tiksiniyor. Sürekli gülümsemeyi seviyor; kahkahayı, vara yoğa gülmeyi sevmiyor. Yoğun; yani dursuz duraksız, ısrarcı konuşmayı sevmiyor. Sevdiği kadın rengini ve tipini söylemiyor."

Son olarak Seyit Küçükbezirci'ye ayrılırken son birkaç cümle daha bağışlayın dedim. 63 yıldır yazan Seyit Küçükbezirci, Yunus Emre'den iki mısra okudu: "Kuru iken yaş olduk, ayak iken baş olduk, uçtuk Elhamdülillah."

SEYİT KÜÇÜKBEZİRCİ KİMDİR?

Seyit Küçükbezirci 15 Nisan 1942'de Konya'da doğdu. 1954 yılında Akif Paşa İlkokulu'nu; 1960 yılında Konya Ticaret Lisesi'ni bitirdi. 1962 yılında Konya Kız İlköğretim Okulu'ndan; 1966'da Selçuk Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümünden mezun oldu.

1956 yılında Ticaret Lisesi 2. sınıfta, Edebiyat öğretmeni, ünlü folklorcu yazar Cahit Öztelli'nin rehberliğinde folklor araştırmalarına başladı. İlk folklor araştırmaları tefrikası "Konya Folkloru Cilt: l" başlığı ile 1958 yılında Öz Demokrat Konya Gazetesi'nde yayınlandı. Bunu 1959 yılında yine Öz Demokrat Konya Gazetesi'nde "Konya Türküleri" tefrikası izledi.

1960 yılında arkadaşları ile birlikte "Umut" adlı kültür ve sanat dergisini yayınladı; aynı yıl "Issız Yuvalar/Konya Türküleri" kitap olarak çıktı.

- 1961'de ilk kez "Eğitim Yayınevi"ni kurdu.

1958-1962 yıllan Seyit Küçükbezirci'nin Yeni Konya, Zaman, Sabah, Öz Demokrat Konya, Umut, Özlem, Anahtar gazete ve dergilerinde folklor üstüne, sanat üstüne araştırmalar, fıkralar, köşe yazılan, şiirler yayınladığı yıllar.

- 6 Şubat 1962'de yayınlanan Şehir Postası, Seyit Küçükbezirci'nin yönetiminde Konya basınına içerik, dil, mizanpaj, teknoloji konularında önemli yemlikler getirdi. Konya'da ulusal basının ölçeklerinde yeni bir gazeteci ve yazar kuşağı oluşturdu. Şehir Postası'nın ilk yıllarında, Seyit Küçükbezirci "Dün-Bugün-Yarın" başlığı ile yüzlerce köşe yazısı yazdı. Şehir Postası, "Konya basın tarihi"nin önemli bir girişimine katıldı, l Ekim 1966'da Sabah ve Yeni Meram gazeteleri ile birlikte yayınını durdurarak "birleşik basın" kararına göre Yeni Konya'ya katıldı.

- Selçuk Eğitim Enstitüsü Öğrenci Demeği Başkanlığı'm iki yıl süreyle yürüttü; İstanbul'da Türkiye Milli Talebe Federasyonu yönetiminde bulundu. Öğrenci derneği başkanlığı sırasında Selçuk Eğitim adına "Çağdaş Selçuk Dergisi"ni yayınladı; Kıbrıs, Başkalarının Vermediğini Millet Yapar, "Atatürk'ün Bursa Nutku" kampanyalarını yönetti.

1969 yılında Polatlı "Topçu ve Füze Okulu"nu bitirdi, Asteğmen olarak İstanbul/Akpınar'a atandı; bir yıl sonra teğmenliğe terfi etti; "Ateş İdare Subayı" ve "Batarya Subayı" görevlerinde bulundu.

-1970 yılında Konya'da kurulu "Özel Selçuk Kolejlinde Türkçe Öğretmenliğine başladı; arkadaşları ile birlikte Türkiye'nin "İlk Eğitim Kooperatifi"ni kurarak Koleji devraldı.

- Seyit Küçükbezirci'nin "Kooperatifçilik" biyografisi şöyle özetlenebilir: 1967 yılında arkadaşları ile birlikte "Sarıcalar Köyü Toprak ve Su Kooperatifi"ni kurdu. Kooperatif, birçok "İlk"e imza koydu. Türkiye'de ilk kez köyde gazete yayınladı; "Sarıcalar Kooperatifçilik Gazetesi" yurt çapında bütün kooperatifçilik hareketlerini destekledi. Türkiye'nin "İlk" Kooperatifler Haber Ajansı'm kurdu, binden fazla gazeteye haber ve makale servisi yaptı. Sarıcalar Toprak Su Kooperatifi'nin yıllarını anlatan "Yokluğu Yenme Savaşı, Başarılı Adımlar, Hedef Yakın, Zafere Doğru" adlı rapor/kitaplar yazdı.

Seyit Küçükbezirci, Sarıcalar Topraksu Kooperatifi'nin çalışmalarını konu alan "Yokluğu Yenme Savaşı" adlı kitabı ile 1974 yılında Milliyet Gazetesi Karacan Armağanı'na katıldı; kitap jüri tarafından "yayınlanmaya değer üç kitaptan biri" olarak değerlendirildi. Aynı yıl "Türkler de Bulutlan Sağabilir" yayınlayarak Türkiye'de "Bulut Sağma/Sun'i yağmur yağdırma" hareketlerine öncülük etti.

1973 yılında "EYA/Ekonomik Yatırımlar, Araştırma, Yayın Kuruluşu'nu kurdu. Köy kooperatifçiliği için fizibiliteler dönemini başlattı. Sebzecilikte hibrit tohumlar üretim ve dağıtımına yurt çapında etkinlik gösterdi. Kooperatif hareketini desteklemek için, bütün gazetelere servis yapan "Türk Kooperatifler Haber Ajansı'm kurdu. "Köy Kooperatifleri Kalkınma Rehberi", Türkiye'de Yeni İş İmkânları", "Yapı Kooperatifleri Rehberi" adlı kapsamlı kitaplan yazdı.

1973'de "Eğitim Yayınevi"ni kurdu, eğitimde ilgili kitaplar yayımladı. "Eğitimde rehberlik" çalışmalarını sürdürdü. Seyit Küçükbezirci'nin gazete yazarlığı dönemleri şöyle ele alınabilir: GAZETECİLİK, YAZARLIK, DERNEKÇİLİK: 1962-66 Şehir Postası başyazarlığı; 1968-69 Anadolu'da Hamle Gazetesi başyazarlığı; 1970-1983 arası, on üç yıllık süreçte dönem dönem Yeni Meram başyazarlığı; 1976-1979 Konya'nın Sesi Gazetesi başyazarlığı; 1984-1996 Yeni Meram'da "Pazartesi Yazılan" başlığı ile kültür ve sanat yazılan dönemi; 1997-99 Yeni Gazete'de "Pazartesi Yazılan", 2002-2004 Anadolu'da Manşet Gazetesi'nde "Pazartesi Yazılan", 2006-2008 Yeni Konya; 2011-2018 Memleket Gazetelerinde "Pazartesi Yazıları".

GAZETECİLİK ÖDÜLLERİ; KONYA KÜLTÜRÜNE HİZMET BELGELERİ:

-1982: Konya basınına 20 yıl hizmet onur belgesi

-1983: Konya Kültür ve Turizm Vakfı'nın "Konya kültürüne 25 yıl kesintisiz hizmet onur belgesi

-1983: Konya Gazeteciler Cemiyeti, Fıkra-Makale dalında yılın gazetecisi ödülü -1985: Konya Gazeteciler Cemiyeti, Fıkra dalında yılın gazetecisi ödülü

-1999: "Yerel Basın Köşe Yazarları" dalında, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nce "1999 Yılı İletişimcisi" ödülü.

-1998: Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanlığı; Türk kültürüne ve Konya folkloruna hizmet plaketi"

- 2009: Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi: "Konya bilim, kültür ve sanatına katkılan için "ihtiram Beratı".

- 2011: Konya Aydınlar Ocağı: "Türk kültürüne hizmetlerinin 50. yılında teşekkür plaketi

- Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi; "Akademik sayfalar ve Konya kültürüne hizmetleri için teşekkür plaketi

- Konya aydınlar Ocağı: "Konya halkiyat ve harsiyatına 70. yaş hizmet plaketi.

 

HAKKINDA HAZIRLANAN BELGESEL, KİTAP, ÖZEL SAYILAR:

- VESSELAM / Seyit Küçükbezirci'nin "Yazı Denizlerinde 51. Yılı / Selçuk Üniversitesi ÜN TV/Belgesel CD, Mayıs-2010

- "Sözcüklerin Cennetinde ve Cehenneminde Kırkbir Yıl / Fatma Tekeli / Refleks Tanıtım/Ocak-2010

 

ÖZEL SAYILAR:

- Çalı Dergisi / Özel Sayı, Mart-1998

- Cönk / Yeni Gazete / Özel Sayı: 15 Eylül 1999

- Yeni Gazete / Özel Sayı: 2.12.1999

- Akademik Sayfalar / Konya Postası Gazetesi / Özel Sayı, 2.12.1999.

 

YAYINLANAN ARAŞTIRMALARI / KİTAPLARI

1- Konya Folkloru 71958-59 / Öz Demokratta Tefrika

2- Konya Türküleri / 1959-60 / Öz Demokratta Tefrika

3- Issız Yuvalar / Konya Türküleri / Umut Yayını 1960

4- Türkler de Bulutlan Sağabilir

5- Konya Folklor Araştırmaları /1985 Yeni Meram, Tefrika

6- Köy Kooperatifleri Kalkınma Rehberi / İki kez baskı

7- Türkiye'de Yeni İş İmkânları

8- Yapı Kooperatifleri Rehberi

9- Üretimde Yeni Uruklar / Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi

10-  Konya Halkbilimi - Folklor Güldestesi /'Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yayınlan / 2005

11- Konya Merkez Türküleri / Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yayınlan 72005

12- Konya Aydınlan üstüne yazılar-Cumhuriyet Dönemi l kitap-Selcuklu Belediyesi 2013

 

TEFRİKA EDİLEN RÖPORTAJLARI, ÖYKÜLERİ, DENEMELERİ

l - Kanla Yazı Yazanlar 7 Büyücüler (röportaj)

2- Sarhoşlar

3- Dilenciler

4- Sansın Bulutlar

5-Oy Deli Deli

6- Yenilmiş İnsan Mükremin

7- Aynt Tekkesi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum