Fitne boy vermeyecek

Bu yıl "Kardeşlik Vakti" temasıyla düzenlenen Hz. Mevlana'nın 744. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma etkinlikleri dün Büyükşehir Belediyesi Spor ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Şeb-i Arus töreniyle sona erdi. 7 Aralık'ta başlayan 'Hz. Mevlana'nın 744. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma' etkinlikleri, Mevlana'nın düğün gecesi olarak kabul ettiği 'Şeb-i Arus' töreniyle sona erdi. Konya Büyükşehir Belediyesi Spor ve Kongre Merkezi'ndeki törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Eski Başbakan Ak Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, Konya Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, milletvekilleri, çok sayıda diplomat, dünyanın ve Türkiye'nin birçok yerinden Mevlana dostları katıldı. 

AŞK ATEŞİ YÜREĞİMİZDE YANMAYA DEVAM EDİYOR

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gönüllerimizi bir Şeb-i Arus'ta daha buluşturan rabbimize sonsuz hamdu sena ediyorum. Mevlana Hazretleri herkes ayrılıktan bahsetti ben ise vuslattan. 744. Seneyi devriyesinde Mevlana Celaleddin Rumi Hazretlerini bir kez daha hürmetle, minnetle ve rahmetle yad ediyorum. Rabbimiz Hz. Pir'i cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Allah bizleri, hepimizi bu salondaki bütün Mevlana dostlarını mürşidi kamilin şahitliğine mazhar etsin diye dua ediyorum. Bu gece vesilesiyle dinimiz, vatanımız, bayrağımız ve bağımsızlığımız için bir gül gibi toprağa düşen şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Yüzyıllardır Anadolu topraklarını, ilmi, irfanı, hikmetiyle nakış nakış dokuyan alimlerimizi, manevi rehberlerimizi de tazimle anıyorum, Allah hepsinden razı olsun diyorum. Allah'a ulaşacak bir yol var. Ben aşkı seçtim buyuran Hz. Mevlana'nın yaktığı aşk ateşi aradan 7,5 asır geçmesine rağmen halen yüreklerimizde yanmaya devam ediyor" dedi.

MESNEVİ UÇSUZ BUCAKSIZ BİR DERYADIR
"Dünya telaşıyla çoraklaşan gönüllerimiz 744 senedir olduğu gibi bugün de Mesnevi Şerif'le Hz. Pir'in öğretilerinden, tavsiyelerinden sızan hikmet damlalarıyla tekrar yeşeriyor" diyen Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Her düğün gününde Hz. Mevlana'yı yad ederken, aynı zamanda bu ülkeyi bize vatan kılan, bizi biz yapan değerleri de, hasletleri de hatırlıyoruz. Hz. Mevlana'nın bize bıraktığı o zengin hazinenin tekrar idrakına varıyoruz. Bu gece mukabele-i şerifte ellerimizi semaya açarak, aşk ve sevgi çeşmesinden kana kana içiyoruz. Bu gece vesilesiyle kendimizi murakebeye, muhasebeye alarak, nefislerimizi bir kez daha sigaya çekiyoruz. Kıymetle dostlar elbette her hususta olduğu gibi Hz. Mevlana'yı anlamak, onun hikmet, ilim ve aşk membağından istifade etmek de nasiple olur. Ruhunu ve gönlünü Mevlana'ya açmayan onun mesnevisinden de rubaisinden de hikayelerinde de nasiplenemez. Kimilerine göre mesnevi bir masal kitabı. Bazılarına göre mesnevi rübailerle dolu bir şiir kitabıdır. Bize göre ise Mesnevi bunlardan hiçbiri değildir. Mesnevi uçşuz bucaksız bir deryadır. Mesnevi bir irşad kitabıdır, halimizin tasfiridir. Mesnevi sırlardır, tavsiyelerdir ve hazinelerle dolu bir ummandır. Mesnevi ümmisinden alimine, aliminden talebesine kadar herkesin her bir ferdin idrak seviyesine göre hitap edebilen muhteşem bir eserdir. Mesnevi gözlerimizi açar, gönüllerimizi tedavi eder. Aşk ve şevkle yapılmayan her iş yok olup gider. Atalarımızın kalıcı eserler bırakmasının en önemli nedeni aşk ve sevgidir. Mimar Sinan'ın asırlara meydan okuyan muhteşem eserler bırakmasının harcı sadece aşktır. Hacı Bayram Veli'nin, Yunus Emre'nin sözleri, her bir eseri, her bir beyti yine aşk ateşinde pişirilmiştir. Çünkü onlar aşk kişinin sevdiğinde yok olması anlamıyla aşkı anladılar. Bu toprakları bize yurt kılan gönül mimarlarımızın erenlerin, dervişlerin, muhabbet seferleridir. Alparslan'a Anadolu'nun, Selahaddin Eyyubi'ye Kudüs'ün, Fatih Sultan Mehmet'e İstanbul'un kapılarını yine aşk ve iman açmıştır. Çünkü aşkla hareket eden önce gönülleri fetheder. Kalpleri hamur eder. Bilhassa içinde bulunduğumuz bu sancılı bu kasvetli günlerde kadim medeniyetimizin hasletlerini Hz. Mevlana'nın mesajlarını çok daha iyi idrak etmemiz gerektiğine inanıyorum."

AYRILIK RÜZGARLARI ASLA ETKİLİ OLMAYACAK
Ülke ve millet olarak asla mücadeleden vazgeçilmeyeceğinin altını çizen Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bugün ülkemizde ve bölgemizde birileri kanla, kinle şiddetle hedeflerini gerçekleştirmeye çalışıyor olabilir. Bazıları otobüste bekleyen sivilleri, evine ekmek götüren esnafı, sabah namazına giden imamı, kundaktaki yavruları katlederek, güç devşireceklerini düşünüyor olabilir. Kimi rejimler varil bombalarıyla, balistik füzelerle, yıkım ve katliamla iktidarını koruyabileceğini zannediyor olabilir. Kimi güçler, Müslümanların hassasiyetlerini yok sayarak ve hatta özellikle çiğneyerek, sabrımızı sınıyor da olabilir. Ama Mevlana Hazretlerinin mesajları bize baskıyla ikbal peşinde koşanların şiddet ve fitne ile iktidar hayalleri kuranların ne kadar büyük gaflet içerisinde olduklarını çok net biçimde anlatmaktadır. Unutmayınız ki; aşk tuz ile tuz da karar ile. Asla mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Kararlı olacağız ve elbette kararını bileceğiz ki hedefimize ulaşabilelim. Tarihte sayısız kez teyid edildiği üzere zulüm ile abad olanın, ahiri berbat olur. Zalimin yaptıkları hiçbir zaman yanına kar kalmaz. Hem bu dünyada hem de ahirette katliamların zulümlerin dökülen masum kanlarının hesabı muhakkak sorulur, sorulacaktır. Sıkıntılar karşısında sabreden, Rabbine ram olan birbirine kenetlenen bir milleti ne içeriden ne de dışarıdan kimse yıkamaz. Coğrafyamızda ekilmeye çalışılan fitne tohumu asla boy vermeyecektir. Kardeşliğimize halel getirmediğimiz, mazlum ve mağdura soframızı açtığımız sürece hiç kimse bize diz çöktüremez. Mezhep fitnesi üzerinden, etnik tahrikler üzerinden kadim müştereklerimizi yok etmek üzerinden yayılmaya çalışılan ayrılık rüzgarları biz kararlı durursak asla etkili olamayacaktır. Şu anda ekranları başında bizi izleyenler tüm Mevlana dostlarından aşkla, muhabbetle, şevkle, inancımıza, değerlerimize, vatanımıza sahip çıkmasını özellikle rica ediyorum. Tıpkı Hz. Pir'in dediği gibi 'Gönül vermedikçe gönül bulamazsınız.' Bu düşüncelerle Hz. Mevlana olmak üzere tüm gönül sultanlarını rahmetle ve minnetle anıyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Allah milletimizi, muhabbetimizi ve uhivvetimizi daim etsin" dedi.

İNSANLARI İSLAM'A DAVET EDİYOR
Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Hz. Mevlana'nın çağrısının hala hayat bulduğunu dile getirdi. Kurtulmuş, "Mevlana, tevhidin ve hakikatın çerçevesinde insanları İslam’a davet ediyor" diye konuştu. Kurtulmuş, daha sonra şunları kaydetti: "Ölümünün üzerinden 744 yıl geçmesine rağmen binlerce insan Mevlana'nın çağrısı ile İslam’ı tercih ediyor. Müslümanların büyük sıkıntılar İle boğuştuğu dönemde Mevlana'nın sözlerine ihtiyaç var. Bu coğrafyada birliğe ihtiyacımız çok. Bu yüzden bu yılki törenlerin teması, kardeşlik vakti oldu. Hz. Mevlana'nın sıradan bir hümanist gibi anlaşılması büyük bir saygısızlıktır. Büyük İslam arifinin önünde saygı ile eğiliyoruz."

BİRLİĞE İHTİYACIMIZ VAR
Törende konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek de, törenler boyunca bin 300'den fazla etkinlik yapıldığını aktardı. "Onun düşünceleri İslam irfanının duyuşunu muhteşem bir bütünlük İle ele alır" diyen Akyürek, şunları söyledi: "Mevlana'yı bugün dahi değerli kılan efendimizin yolunu takip etmesiydi. Bütün insanlığın her zamankinden fazla birliğe ihtiyacı vardır. Hz. Mevlana'nın sözleri hayati önem taşımaktadır. Kudüs de bugün mahsundur. Hz. Mevlana ölüm gecesini, düğün gecesi olarak görmüştür. Mevlana'nın anlayışı bütün kıtalara ulaşıyor. Şehrimize dünyanın dört bir yanından misafirler geliyor. Biz de onları bağrımıza basıyoruz." Yoğun programından dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, erken ayrıldı. Protokolde Erdoğan'a eşlik etti. Yapılan konuşmalardan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu solisti Ahmet Özhan, konser verdi, araştırmacı Ömer Tuğrul İnançer, Mevlana'nın eseri Mesnevi'den seçmeler okudu. Program, Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu'nun sema töreniyle sona erdi.
EMRE ÖZGÜL/HALİD ŞEN