Filografi sanatı ilgi bekliyor

Filografi sanatı ilgi bekliyor

9. Dünden Bugüne Geleneksel Türk El Sanatları şöleni 6-16 Şubat tarihleri arasında Kulesite’de sanatseverler ile bir araya geldi.

Şölende 50’den fazla sanat ve sanatçı meraklılarıyla buluştu, geçmişteki sanatları bu günde tanıtmak isteyen sanatçılar eserlerini sergiledi. Gelenekli Türk kokuları, cam üfleme sanatı, urgancılık, bakır işleme sanatı, filografi sanatı, mum yapımı gibi birçok gelenekli Türk el sanatları yer alıyor. Filografi sanatının eskiye dayandığını söyleyen Adem Kayaoğlu “15 yıldır bu sanatı yapıyorum. Bir arayış içindeydim bir sanatla uğraşmak istiyordum farklı benzer şeyler yapıyordum ama bu sanatı keşfedince çok hoşuma gitti o yüzden devam ettirdim ve ilerledim. Eşimle beraber yapıyoruz farklı şeyler yapmayı çok seviyoruz. Filogrofi ahşap zemin üzerine çivi, tel veya iplerle yapılan bir sanat dalıdır. Orta Doğu'da doğmuş batıya ve uzak doğuya yayılmış olan bir sanat. Filografinin tarihi çok eskiye dayanmakla beraber Osmanlı'nın geleneksel el sanatı olan filografi, ülkemizde pek tanınmayan bir sanattır. Kültürümüze geleneklerimize uygun motif ve desenler, hat yazıları, filografiye uyguluyoruz. Boyutlar büyüdükçe bizim yapma süremizde uzuyor. Türk haklıda ilgi gösteriyor ama satın almıyor, emek gösteriyoruz ama zor para kazanıyoruz. Türklerin yanı sıra yabancılar da çok ilgi gösteriyor. Çünkü onlar henüz çocukken okullarda sanata yönlendiriliyor” dedi.

FİLOGRAFİ SANATI HAKKINDA

Filografi sanatı hakkında bilgi veren Kayaoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Filografi ahşap bir zemin üzerine çakılmış çiviler arasından teller geçirilerek belli örgü teknikleri kullanılarak çeşitli desenler meydan getirilmesi sanatıdır. Bu sanat Orta Doğu'da doğmuş batıya ve uzak doğuya yayılmıştır. Ülkemizde pek tanımayan bu sanat, zorluğu, sabır gerektirmesi nedeni ile az uygulanmakta olup bütün dünyada unutulmak üzeredir. Nasıl Yapılır? Filografi sanatçısı önce kafasında bazı motifler tasarlıyor. Daha sonra bu motifleri oluşturmak için tahta panolar üzerine bildiğimiz çivilerini belli bir düzene göre çakıyor. Bu çiviler boyanıp verniklendikten sonra, çivilerin arasından çeşitli renklerde iplikler sıkıca geçirilerek önceden tasarlanmış motifler ortaya çıkarılıyor. Ancak bu iplik geçirme de bir ustalık gerektiriyor. Öyle rastgele bütün çivilerden aynı şekilde iplikleri geçirirseniz hiçbir şey elde edemiyorsunuz. Ayrıca bu ipliklerin hem sağlam hem kolay temizlenebilir olması ve hem de temizleme esnasında renklerinin solmaması gerekiyor. Gerek tahta panonun ve gerekse kullanılacak ipliklerin rengi önceden sanatçı tarafından tasarlanıyor. Seçilen renklerin hem birbirine uyumlu olması hem de motifi ortaya çıkaracak şekilde olması gerekiyor. Yani ne renkler birbiri arasında boğulacak ne de çok fazla zıt renkler kullanılarak insan gözü rahatsız edilecek. Burada bütün iş sanatçının yeteneğine ve ustalığına kalıyor.

ŞURA SARIOĞLAN

13-6_880x440.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.