Filistinliler'in seslenişi: 'Neredesin Osmanlı'

İsrail zulmü ve işgali karşısında çaresiz kalan Filistinliler, bir zamanlar bölgenin refahını sağlayan Osmanlı'yı arıyor. Selahaddin Eyyubi Vakfı'nda bir kız çocuğu "Mescid-i Aksa her gün ağlıyor" şiiri ile Osmanlı özlemini dile getirdi

HÂLİD ŞEN FİLİSTİN İZLENİMLERİ - 4

"Kudüs Akademi" kapsamında düzenlenen Filistin’i ziyaretimizde İnternational Burj Al Laklak Derneği’ni ziyaret ettik. Burada dernek başkanı Musa Hicazi ve dernek bünyesinde sahip çıkılan yetimler ile kucaklaştık. Daha sonra dernek üyeleri ile bir halı saha maçında biraraya geldik. Halı saha ve çevresindeki yapılar TİKA tarafından yapılmış. Maç sonrası Filistinli kardeşlerimizle kucaklaştık, formalarımızı hediye ettik. Musa Hicazi ile maç sonrası hasbihal edildi. Hicazi, "Sizin buraya gelmeniz bizim için çok önemlidir. Sizin gelmeniz bize moral ve umut veriyor. Bir gün Mescid-i Aksa’da bir teyze yanıma geldi ve dedi ki, 'Kardeşlerimize söyle; ben Türkleri görünce ağabey geldi şuurunda oluyorum. Sürekli gelsinler ve bizi yalnız bırakmasınlar" diyerek bu tür ziyaretlerin önemine vurgu yaptı.

15 TEMMUZ’DA SABAHA KADAR SİZİNLEYDİK

15 Temmuz hain darbe girişimi günü Filistin’de yaşananları da aktaran Dernek Başkanı Hicazi, “15 Temmuz’da bütün Filistinli kardeşlerimizin ışıkları sabaha kadar açıktı. Sabaha kadar sizinleydik. Sanki İstanbul’daydık, Taksim’deydik, köprüdeydik. Türkiye başka bir ülke değil, ülkemizdir. Burada gezdiğinizde de söylenmiştir; siz ümmetin en güzel milletisiniz. Sultan Abdülhamid Han’ın kanı hala sizin damarlarınızda dolaşıyor. Burada elbet bir gün Recep Tayyip Erdoğan ve Muhammed Mursi ile zafer namazı kılacağız” diye konuştu. Ziyarette Türkiye’den götürülen hediyeler de Filistinli yetimlere teslim edildi.

PARAYI VEREN CENNETE GİDECEKMİŞ

Ziyaretler kapsamında ayrıca Kudüs sokaklarında temizlik yapıldı ve Mescid'i Aksa çevresine Isparta'dan özel olarak getirilen gül suyu serpildi. Daha sonra Mecscid-i aksa ve Kubbet-üs Sahra'yı, Kudüs'ü panoromik olarak gören bir tepe olan Zeytin tepesine çıkıyoruz. Burada, şehrin her tarafından görülen tepede bulunan İsrail bayrağı içimizi acıtıyor. Hz. Ömer’in Kudüs’e ilk baktığı yer burası olarak biliniyor. Zeytin tepesi Yahudiler için önemli bir yer. Kıyamet gününde, Musevi metinlerinde müjdelenen, Yahudi milletinin kurtarıcısı Mesih'in Zeytin Dağı üzerinden Kudüs'e geleceği aktarılır. Ve tepenin eteklerinde mezarı bulunanların cennete ön sıralardan geçeceğine inanıyorlar. Bu nedenle dağın yamaçlarında yaklaşık sayıları 150 bini bulan Musevi mezarları var. 500 milyon dolar civarında imiş mezar ücretleri. En son 900 milyon dolara mezar yeri satılmış. Mezarların üzerilerinde bazısında çok, bazısında az küçük taşlar var. Bu taşlar ziyaretçiler tarafından konuluyormuş. Tepe yakınında bulunan Rus Maria Magdelana kilisesi ve Tüm Milletler Kilisesi'nin fotoğraflarını çekip Gethsmane Bahçelerini geziyoruz. Hristiyanlar burada Hz. İsa zamanından bu yana ayakta kalan ve onun ölümüne tanıklık eden 2000 yıllık zeytin ağaçlarının olduğuna inanıyor.

RABİATÜL ADEVİYYE'Yİ ZİYARET ETTİK

Mısır'da Muhammed Mursi'ye destek verenlerin ve darbeye karşı gösterilerin merkezi olan Rabiatül Adeviyye Meydanın adını aldığı Rabiatül Adeviyye'nin kabrini ve evini de ziyaret ettik. 752 yılında fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Basra'lı ünlü kadına ailenin dördüncü çocuğu olduğu için Rabia ismi verilen Rabiatül Adeviyye'nin ismi Feriüddin Attar'ın evliyaların hayatları ve sözlerini derlediği ünlü eseri "Tezkiret'ül Evliya" eserinde yer alıyormuş.

SELAHADDİN'İN VAKFINI BEKLİYORLAR

Daha sonra eski Kudüs'ün dar sokaklarında karşımıza çıkan Selahaddin Eyyubi Vakfı, mescid ve eğitim merkezi binasına giriyoruz. Burada bulunan aile hem ziyaretçileri karşılıyor hem de bu binanın bakımını ve koruyuculuğunu yapıyor. İki genç Filistinli kız kafilemiz mekana girer girmez "Hoş geldiniz" diyerek çay ve kahvelerle karşılıyorlar. Gözlerindeki sevinç anlatılmaz...

İkramların ardından Filistinli kız bize kısa bir şiir okuyor: "Mescid-i Aksa her gün ağlıyor. Nerede Selahaddin, Nerede Abdulmecit, Nerede Selim, Nerede Fatih Sultan Mehmet"