A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

Fıkıhi Soru ve Cevaplar

Fıkıhi Soru ve Cevaplar

Soru 1:    Hocam, biz tarladan kalkan mahsulün öşrünü veriyoruz. Yalnız bir takım masraflarımız var.  Gübre, ilaç, işçilik ve sair gibi. Ulusal kanalların birinde bu masraflar düşülecek ve kalanın öşrü verilecek diyorlar.  Siz ne dersiniz?
Cevap 1: Evet, gübre atıyorsunuz, verimi artırıyor. Bakım yapıyorsunuz, hem kalite hem verim artırıyor. Sulama yağmurla olursa onda bir (1/10), motorla, elektrikle olursa yirmide bir (1/20) öşür veriliyor. Yani yüzde on ve yüzde yirmi. Burada zaten masraf düşülüyor. Öşrün oranları değişiyor,  bu açıdan öşürde masraf düşülmez.
Soru 2:    Hocam, öşürle zekatın farkı varmıdır? Fark varsa nedir, Açıklarmısınız?
Cevap 2: a) zekat kırkta bir (1/40), öşürde ise onda bir (1/10), yirmide birdir (1/20).
b) Zekatın üzerinden bir yıl geçmesi lazım ki farz olsun. Öşürde bekleme yoktur.
c) Zekatta akıllılık, buluğ çağı aranır, öşürde tarladan kalkandan zekat verilir (öşür verilir).
d) Zekatta sene sonunda artma ve eksilmeğe göre zekat verilir. Öşürde ise öyle bir şey gözetilmez.
e) Zekat yılda bir defa verilir, öşür ise kaç mahsul alınırsa hepsinden verilir. Öşürde toprağın aslı kıymeti değil, çıkan mahsule göre zekat verilir.
Soru 3:    Hocam, çok önemli bir konu. Benim birinde on bin TL ticari alacağım vardı. Arkadaş iflas etti, bu paramı alamıyorum. Ben bunu sordum, zekata saya bilirsin dediler. Ben de öyle yaptım. Ne dersiniz?
Cevap 3: Serah Sinin “Mebsud”unda (cilt 2, sayfa 305) şöyle denilmektedir: Bir adam başka birinde olan alacağını zekata sayarsa onun zekatı zekat sayılmaz. Mal ve para verdikten sonra zekata saymak istersen bakılır: Eğer fakir yememiş, harcamamışsa zekata mahsup edilir. Ancak on bin TL’yi sen ona zekat olarak verirsin, o da sana borcunu öder. (Bahrurraek El Hidaye)
Soru 4:    Hocam, dayımın bir kuruma borcu vardı, ben onu zekatımdan ödedim. Bir müddet sonra ben senin o borcunu ödedim dedim. Benim verdiğim zekat doğrumudur? Açıklarmısınız?
Cevap 4: Siz bu borcu ödemeden önce dayınızdan izin almanız gerekirdi, yani ben senin falan yere olan borcunuzu ödeyecem diye izin almanız gerekirdi. Sizin verdiğiniz zekat sayılmaz, ancak bağış sayılır. Vermezden önce kitaplara baksaydınız veya bir ehline sorsaydınız bu duruma düşmezdiniz. Zekat farz olan bir ibadettir. Şartlarına uyulması gerekir. Nasıl namaz için ön şart abdest almaksa zekatın da şartları var.
Soru 5:    Hocam, nisab malı ve parası olana zekat verilir mi? Ve ya bu durumda olan birisinin zekat alması caizmidir? Bunu biz çok önemsiyoruz, cevaplarınızı bekliyoruz, ellerinizden öperiz, selam ve dualar.
Cevap 5: Kur’an-ı Kerim’de zekatın kimlere verileceği açıklanmıştır. Zenginlere zekat verilmez. Nisab miktarı parası, eşya ve malı olan kimse zekat alamaz, zekat alması helal olmaz. Çünkü fakir hakkını gasp ediyor. Kul hakkına tecavüz ediyor. Zekat verirken de araştırmamız gerekir. Nisab miktarı malı, parası olan kimseye para verilemez. O verilen zekat değil, hayır olur.
Soru 6:    Hocam, kardeşimin bankaya kredi borcu var. Ancak bunun ödeyemiyor. Ben zekatımdan onun borcunu ödedim. Benim yaptığım doğrumudur? Açıklarmısınız?
Cevap 6: Siz baştan yanlış yapıyorsunuz. Faiz ödüyorsunuz. (faiz alan kimse Allah’a ve Resulüne karşı savaş açmıştır diyor) Siz Allah’a ve Resulüne karşı savaşanlara yardım ediyorsunuz. O bankadan kredi alırken düşünmeliydi? harama el uzatırken düşünmeliydi? Siz zekatınızı yeniden verin. Normal helal borcunu öderken bile “ben senin borcunu ödeyecem” diye izin alınmalıydı.
Soru 7:    Hocam, benim 25 sığırım var. Besiciyim. Ben Konya’nın bir ilçesindeyim. Civarımdaki hocalara sordum, onlar bana otuz sığıra zekat düşer, yirmi beş sığıra düşmez dediler.  Amma ben bunlardan tatmin olmadım. Bana yardımcı olursanız sevinirim.
Cevap 7: Evet, otuz sığır olunca iki yaşında bir sığır verilmesi gerekiyor. Ancak kendi evinde besleyip çoğaltanlar için geçerlidir. Sizin için geçerli değildir. Siz işin ticaretini yapıyorsunuz. Elinizdeki sığırın adetine bakılmaz. Bu malların piyasa değeri nedir onu hesap edeceksiniz ve çıkan rakamın yüzde iki bucuğunu zekat olarak vereceksiniz.  
Soru 8:    Hocam, benim birkaç tane kiralık dairem var. Kendi evim de var. Ben bunların zekatını verecek miyim? Açıklarmısınız?
Cevap 8: Sizin bunları satma niyetiniz varsa ticaret malına girer, piyasa değeri üzerinden zekatını vereceksiniz. Satma niyetiniz yoksa o evlerin kira gelirlerinden zekat vereceksiniz.
Yalnız zekat vermeyim diye ev alıyorsanız, doğru olmaz. Kalpleri en iyi bilen Allah’tır. Allah’ı kimse aldatamaz, kandıramaz. Böyle yapan sadece kendini kandırmış olur. Peygamberimiz (s.a.v) “Ameller niyete göredir, niyete bağlıdır” diye buyuruyor.
Soru 9:    Hocam, cin nedir, insanlara nasıl zarar vere bilir? Onların zararından kurtulmak için ne yapmak lazımdır? Açıklarmısınız?
Cevap 9: Cin – can, canna kökünden gelmektedir. Cinlerin ve meleklerin varlığı kitap, sünnet ve icmal ile sabittir, inanmayan dinden çıkar. Allah (cc) Zariyat suresi on üçüncü ayette şöyle buyurur: “Biz insanları ve cinleri ancak bize (bana) ibadet etmeleri için yarattım” Başka bir ayette ise şöyle denir: “Muhakkak ki, cehennemi cinlerle ve insanlarla dolduracam” (secde 213). Cinler dumansız ateşten yaratılmışlardır. Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle der: “beni ateşten, Âdem’i topraktan yarattın, ben onun için üstünüm, Âdem’e secde etmem” Bunların içinde Müslümanlar da var, onların insanlara zararı dokunmaz. İçerilerinde inanmayanlar, kafirler var, insanlara zarar verenler de onlardır. Korunmak için abdestsiz gezmemek lazım. Her işte besmele çekmeliyiz, Ayetel kürsiyi sık sık okumamız lazımdır. İnsanların zayıf zamanlarında zarar verirler. Bunların kendi formatları vardır. O formatlarda boyları vardır. Çok zayıf, kocabaşlı, iğrenç olurlar. Onlar farklı boyutlarda oldukları için biz göremeyiz. Örneğin: bir deneme yapılıyor Japonya’da. Bir film hazırlanmış. 4 boyutlu. Bunları köpek, kedi, tavşan ve insan seyrediyor. 1. boyutta insan seyrediyor, zevk alıyor. 2. boyutta insan göremeyince seyirden vazgeçiyor. 3. boyutta köpek göremiyor, kedi göremiyor, ama tavşan seyrediyor. 4. boyutta tavşan seyretmeye devam ediyor. 5. boyutta tavşan da göremiyor. Görme boyutları farklıdır. Bizim göremediğimiz, ama var olan nice cisimler vardır. Radyo dalgaları, görüntü dalgaları gibi.
Soru 10: Hocam, ben bir yere misafir oldum. Ruh çağırdılar. Fincanlar vardı, fincanlar hızlı bir şekilde sağa sola gidiyor, yazılar yazıyordu. Ben çok şaşırdım. Ama bir mana da veremedim. Merakımı da hala yenemedim. Bunu açıklarmısınız?
Cevap 10: Evet, ben de öyle bir toplantıya katıldım. Ama bu kesinlikle ruh değildir. Ruhla ilgisi yoktur. Bazı ayetleri belirli bir sayıda okuyunca o surenin nuddamı gelir, yani Sünni Müslüman cinnisi gelir.  Sizin ve bizim gördüğümüz o cinlerle irtibat kurma olayıdır. Eksik, yanlış, bilgi de verebilirler. Peygamber efendimize (s.a.v) ruh nedir diye sormuşlar. Bunun üzerine Allah (cc) şöyle buyurmuştur “sana ruhtan soracaklar, de ki, ya Muhammed, o Allah”ın emrindedir” Biz onun inceliklerini bilemeyiz, o görünenler de ruh değildir.
Soru 11: Hocam, cinlerle evli olanlar var, cinlerle evlenme olur mu? Nikah nasıl kıyılır? Nikahsız zina olmaz mı? Açıklarmısınız?
Cevap 11: Cinlerle evlenmek nasıl oluyor, pek bilemeyiz. Fıkıhta bir kaide var. Bir insanın kendi cinsinden olmayan biriyle evlenmesi caiz değildir. Mesela bir insan hayvanla, köpekle evlenemez. Cinler de farklı yaratıklardır. Bunlarla da evlenmek caiz değildir. Yalnız insanlar nikahı kıyarlarsa Sünni olanlar evleniyorlar.
Süfli cinliler musallat olup erkeklerin kadınlarla, kadınların erkeklerle evli olanlarını duyuyoruz. Konya’da bundan sekiz ay önce bir bayan süflilerle evlenmiş, kocasının yanında onlarla temas kuruyor, zevk duyuyormuş. Ancak bir müddet sonra o kadını cinler boğup öldürmüş. Böyle bir şey başına gelenler hemen ehline başvurmalıdır. Allah korusun, cinler sonunda imansız öldürür, ebedi cehennemlik oluyorlar. Yalnız ben bir güvenilir Halis hocadan dinlemiştim, dostumuzdur. Sünni cinlilerle Müslümanlar evlenecek olsa nikahlarını Müslüman hocalardan birinin kıyması lazımdır dediler. Böyle olanları, cinlerden çocukları olanları da duyduk. En iyisi cinlere bulaşmamak.
Soru 12: Hocam, bazı medyumlar var, TV’lerde seyrediyoruz, bazı şeyleri biliyor, önceden haber veriyorlar. Buna ne dersiniz?
Cevap 12: Altıncı hissi duyarlı olanlar var. Salihlerde buna keramet, peygamberlerde mucize denir. Bazılarında da telepati gelişmiştir. Bunu yaşanmış olayla izah edelim. İkinci Cihan Savaşı’nda ABD gemileri Rusların denizaltılarını vuruyorlarmış. Bunu bir türlü çözemiyorlar. Sonra bir ABD denizaltısını ele geçirirler, onun içinde bir medyum var, bunu ortaya çıkarmışlar. Rus Genel Kurmay Başkanı bunu Sibirya’ya sürdürmüş. Bir bodruma koymuşlar, üzerine de faraday kafası koymuşlar. Yirmi tane soru Moskova’dan sorulmuş, hiçbir bağlantı yok, çok gizli KGB binasından sorulmuş, on yedi soruya tam cevap vermiş. Faraday kafasına çok cereyan verilmiş üç soruya yarım cevap alıyorlar. Bu olay o insanın bir cinle ilgili olduğunun delilidir.
Selam ve Dualar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
A. Galip Doğan Arşivi
SON YAZILAR