A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

Fıkıh Soru ve Cevapları

Fıkıh Soru ve Cevapları

Soru 1- Hocam, ölen bir kimsenin namaz borcu var. Namazların yerine fakirlere fitre versek olur mu? Veya onun yerine namaz kılsak olur mu? Açıklar mısınız?

Cevap 1- Kılınmayan namazların kefareti kazadır. Kılınmayan namazların kazasını kılmak lazımdır. Hanefi mezhebine göre kılınmayan namazlarını ölen kimse vasiyet etmişse onun namazlarının yerine fakirlere 3 avuç buğday verilir. Bazı Şafii alimlerine göre de kılınmayan namazlar için vasiyet etmemişse varislerine namaz için bir avuç buğday verirler. Amma Kur’an ve hadislerde kılınmayan namazlar için fitre verilir diye bir kayıt yoktur.

Soru 2- Hocam, ben mezarlık bekçisiyim. Bir cenaze gümdüler. Akşama kadar mezar başında nöbet tuttular. Böyle bir nöbet var mıdır? Cevap bekliyorum.

Cevap 2- Mezar başında Kur’an okumak, ölüye dua etmek vardır. Amma kabir nöbeti diye bir nöbet tutma yoktur. Mezar başında ölüye nöbet tutmanın ölüye hiçbir faydası yoktur. Yalnız Şafii mezhebine göre cenaze defnedildikten sonra cenaze yakınları bir saat kadar kalırlar. Yani bir deve kesilip yüzülünceye kadar bir zaman içinde başucunda kalırlar. Bu süre içinde Kur’an okuyup, istiğfar etmeleri müstehaptır, sevaptır.

Soru 3- Hocam, bir kabre iki ceset birden konması caiz midir? Yurtdışında bir Müslüman ülkede bir mezara üç kişi koydular. Bu doğrumudur? Açıklar mısınız?

Cevap 3- Hanefi ve Şafii alimlerine göre zaruret olmadıkça bir mezara birden fazla insanın gömülmesi caiz değildir, ittifakla gömülmesi doğru değildir. Deprem, savaş gibi zaruret durumunda kokmasın diye olabilir.

Soru 4- Hocam, biz umredeydik. Bazı cenazelerin yüzü açıktı. Mekke’de biz bunları gördük. Neden yüzleri açık, hem de ihramları görünüyordu? Açıklar mısınız?

Cevap 4- Evet, Kabe’de tavaf ederken veya dışarıda ihramlıyken vefat eden yıkanır, kefenlerine – ihrama sarılır. Erkeklerin de yüzlerini açarlar. Bu kendi mezheplerine göre yapılan uygulamadır. Yani şehit hükmündedir. Onun için ihramla yüzü açık defnediliyor.

Soru 5- Hocam, babam vefat etti. 40. ve 52. gece yapmamız lazım diye hazırlık yaptırıyorlar. İslam’da böyle gece ve gün var mıdır? Açıklar mısınız?

Cevap 5- Bazı yörelerde İslam’da olmayan 40. 52. geceleri yapılıyor. Bunlar bidattir. Ancak komşumuz olan İran Caferi mezhebinde böyle adetler var, ehli sünnette yoktur. 

Soru 6- Hocam, biz bir şirket kurduk, imalata devam ediyor. Ben orda mesul müdürüm. Benim arabam var. Şirkete bunu kiraya verebilirmiyim? Sakıncası var mı? Ne dersiniz?

Cevap 6- Hanefi mezhebine göre her hangi bir şirkette ortak olan bir kimse arabasını aynı şirkete kiraya veremez. Vermesi caiz değildir. Kendisi şirkete ortak olduğu için kendi aracını kendisi kiralamış gibi olur. Şafii mezhebine göre şirket ortaklarından her hangi birisi aracını aynı şirkete kira verebilir. Bizi takip edenler Hanefi ve Şafii olduğu için her iki mezhebe göre açıklıyoruz.

Soru 7- Hocam, biz Avrupa’dayız. Benim kızım bir Almanla kaçtı, evlendiler. Ben razı olmadım, amma elimden de bir şey gelmedi. Bir Müslüman kız Hıristiyan’la evlenebilir mi?  Açıklar mısınız?

Cevap 7- İslam’a göre ister ehli Kitap olsun, ister olmasın, bir Müslüman kadının gayri Müslüman’la evlenmesi caiz değildir. Nikahları yoktur, zina yapıyorlar. İslam bilinmeyince, iman tam olmayınca helal haram tanınmaz hale geldi. Allah yardımcınız olsun. Yalnız Müslüman bir erkek ehli Kitap’tan olan bir kadına evlenebilir. İleride İslam’da edebilir. Yalnız Şafi’ye göre Yahudi bir kadınsa babalarının en eski nesh edilen dinlerinin bilinmesi lazım. Hıristiyan ise eski dedelerinin tek din inancına sahip olup olmadıklarına bakılır. Ona göre nikah kıyılabilir. 

Soru 8- Hocam, nikah kıyılarken mihir olmazsa, mihirden söz edilmezse o nikah caiz mi? Mihir senedi yapmak ta nikahın şartlarından mı? Açıklar mısınız?

Cevap 8- Nikahta mihrden söz edilmesi Hanefi ve Şafiye göre sünnettir. Hanefi’ye göre mihr vaciptir.  Allah (cc) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Kadınlara mihrlerini bir görev olarak gönül hoşnutluğuyla verin, eğer kendi istekleriyle o mihrin bir kısmını size verirlerse gönül hoşluğuyla yeğin” (Nisa 4) Mihrde senet yapmak sünnettir. Yapılan yazıyla şahitlerle kayıt altına alıyorsunuz. Çok güzel bir iştir, yapın.

Soru 9- Hocam, ikiz çocuğumuz var. Birisi durmadan ağlıyor. Sık-sık hasta oluyor, korkuyor. Okutsak olur mu?

Cevap 9- İlk yapılan müracaat doktor olmalıdır. Mutlaka tıpa müracaat edin. Nazar da ola bilir. Şifa Allah’tandır. Ağzı dualı birine okutsanız daha iyi olur. Nazarın ayetleri ve duası var. Onu okuyun. İnşallah şifa olur.

Soru 10- Hocam, biz üniversite okuyoruz. Kampüste bazı arkadaşlar kızlarla aynı evde kalıyorlar. Haram olduğunu söyleyince biz öğrencilik müddetince birlikte olmak için nikah kıydık. Kıyanda sakallı bir hoca, muta nikahı kıydı diyorlar. Bu caiz mi? Zina değilmidir? Açıklar mısınız?

Cevap 10- Muta nikahı cahiliyet döneminde vardı. İslam’da bu yasaklandı. İslam’da şartlı nikah olmaz, zinadır. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Ey insanlar, ben size kadınlara muta nikahına izin vermiştim, amma artık Allah (cc) kıyamete kadar muta nikahını haram kılmıştır” “Şimdi kimin yanında kadınlardan biri varsa derhal onu salıversin. Hem de kadınlara verdiğinizin hiç birini almayın” Müslim ibni Moce.

Muta nikahı ittifakla haramdır. Said ibni Cubeyr şöyle der: “Bir gün İbni Abbas (ra) hutbe okurken şöyle dediğini işittim: Ey cemaat, muta nikahı leş, kan, domuz eti gibi haramdır” (Mezahibi Erbera) Bazen hacca giderken de böyle nikah kıydıklarını, gelince de boşadıklarını duyuyoruz. Caiz değildir, haramdır. Ben bu kadını nikahlayım, bir ay sonra, bir yıl sonra boşarım diye niyet ederse o nikah caiz değildir. 

Selam ve dualar    (22.02.2014)

Not: Sorularınızı facebook.com/aligalip.dogan.31 / [email protected] / [email protected] adreslerine sora bilirsiniz. Soru ve cevapları http://aligalipdogan.blogspot.com / adresinden takip ede bilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
A. Galip Doğan Arşivi
SON YAZILAR