Ezidi Raporu: Türkiye'de 3 Binin Üzerinde Ezidi Var

DİSK-KESK-TMMOB ve TTB heyeti, IŞİD çetelerinin Şengal bölgesinde Ezidi halkına yönelik gerçekleştirdikleri soykırımdan kaçarak Silopi’ye sığınan Ezidilerle ilgili ortak bir rarop hazırladı. Raporda, katliam sonrası hayatta kalanlara her türlü insani yardımın yapılması gerektiği ifade edildi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği (TTB), Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) çetelerinin Şengal bölgesinde Ezidi halkına yönelik gerçekleştirdikleri soykırımdan kaçarak Silopi’ye sığınanlarla ilgili 14 Ağustos tarihinde bölgeye giderek halkın son durumuyla ilgili bir rapor hazırladı. KESK merkezinde KESK Genel Başkanı Lami Özgen tarafından okunan rapora göre, IŞİD zulmünden kaçan Ezidi’lerin büyük zorluklar yaşadıklarına dikkat çekildi.

Özgen, Silopi ve Cizre bölgelerinde yaptıkları görüşmeler sonucunda bölgede yaklaşık 3 binin üzerinde Ezidi ve kısmen Türkmen vatandaşın bulunduğunu söyledi. Özgen, ”Savaş gerçeğinden kaçarak sınırı pasaportlu ve pasaportsuz aşan şuan 3 binin üzerinde Ezidi ve kısmen Türkmen vatandaş şuan Silopi ve Cizre bölgesinde bulunmaktadır. Bunun 300'ü Kaymakamlık tarafından okullarda barındırılıyor. Bunlar sınırdan kaçak geçip ve haklarında kısmen işlem yapılanlardır. Diğerleri de pasaportla geçenlerdir. Pasaportlu olanlar Silopi ve Cizre civarında vatandaşlar tarafından misafir edilmektedirler. Aynı zamanda Silopi Belediyesi’nin kurduğu ‘geçici çadır kent’te bu vatandaşlarımız şuanda barınmakta. Özellikle yerelde gıda, barınma ve benzeri koşular sağlanmıştır ancak, sağlık ve hijyenik koşullar ve koruyucu hekimlik konusunda ciddi sorunların olduğunu ifade etmekte fayda var. Sadece pasaportla geçenler turist vatandaş olarak sağlık koşullarından yararlanabiliyor. Onun dışındaki diğer vatandaşlar ise oluşturulan sağlık ekipleri tarafından koruyucu sağlık hizmetlerinden yararlanmaktadırlar.” ifadelerini kullandı.

Lami Özgen, bölgede görüştükleri Ezidi vatandaşların siyasi boşluğun oluşmasından sonra kendilerine yönelik bir baskının oluştuğunu söyledikleri aktardı. Özgen, ”Ezidi vatandaşlar bize Peşmerge kuvvetlerinin bu alanı terk etmesinden sonra yerli aşiretler ve IŞİD çeteleri bir arada yoğunluklu bir şekilde saldırıya geçtikleri başlangıçta çocuk ve yaşlıların katledilmesi, gençlerin alıkonulması ve kadınların alı konulması ve buna bağlı kitlesel katliamların meydana geldiğini ifade ettiler.” dedi.

Hazırlanan raporda şu ifadeler yer aldı: ”Yaşananlar insanlık suçudur. İnançları, kökenleri, mezhepleri farklı olduğu için Ezidilerin, Şii Türkmen ve Arapların, Hristiyanların, Süryanilerin, Ermenilerin, Keldanilerin katledilmeleri karşısında tüm kurumların ve insanların en sert tepkiyi göstermesi gerekir. En azından hayatta kalanlara kucak açılarak acılarını bir nebze olsun azaltmak mümkündür. İnsanlık düşmanı IŞİD çetelerinin yapacakları katliamların önüne geçilmesi, yaptıklarının hesabının sorulması, katliam sonrası hayatta kalanlara her türlü insani yardım yapılması gerekir. Sınırın diğer tarafında hala yaklaşık 250 bin insanın bulunduğu ifade edilmektedir. Her an binlerce sığınmacının Türkiye’ye göç edebileceği gerçeği gözetildiğinde ön hazırlıkların yapılması önemlidir.” CİHAN