Eski Ramazanlar kalmadı

Eski Ramazanlar kalmadı

“Gelen gideni aratır” atasözü, bugünleri daha iyi anlatıyor. Gelen her bir Ramazan, bir önceki Ramazan'ı aratır oldu. “Nerede o eski Ramazanlar” ifadesi, bu aralar çok dillendirilmeye başlandı

Ramazan ayı tüm manevi sağlamlığını ve mübarek olma özelliğini korumaya devam ederken; değerlerinden, örflerinden ve adetlerinden uzaklaşan, İslam’ı da kendi yaşantısına göre şekillendirmeye çalışan insanların mutsuzluğu da gözlerden kaçmadı. Vatandaşın yaşadığı çeşitli ekonomik, sosyal ve ahlaki buhranlar, Ramazan ayının tam olarak idrak edilememesine sebebiyet verdi. Ramazan'da komşuluk ve akrabalık ilişkileri sekteye uğradı. Ramazan ayına özgü hangi değer de varsa bitmeye yüz tuttu.

RAMAZAN PİDESİ KUYRUĞU VE SOHBETİ DE KALMADI!

Önceki Ramazan aylarında çarşı ve pazarlarda bir hareketlilik olur, büyük heyecan yaşanırdı” diyen Mustafa Öztürk isimli bir vatandaş, “İnsanlar ailecek alışverişler yapardı. 2019 yılı Ramazan ayının neredeyse 3'te birinin bittiği bu günlerde çarşı ve pazarda bir adam dahi bulunmuyor. Artık eskisi gibi Ramazan pidesi kuyrukları ve sohbetleri de olmuyor. Ayrıca şimdi geleneksel şerbet ve tatlıların satıldığı sokaklar da bulunmuyor, geleneksel ürünlerin satıldığı standlar da. Çarşıya ve pazara çıkan insanların yüzündeki mutsuzluk ise çok kolay bir şekilde okunuyor” dedi.

SOFRADA ÇEŞİT ÇOK AMA KOMŞU VE AKRABA YOK!

Ramazan ayının her defasında “birlik ve beraberliği” pekiştirmek için bir fırsat ayı olduğunun söylenmesine rağmen, artık iftar ve sahur sofraları kardeşlikten ve dostluktan da uzak kalmaya başladığını söyleyen Aziz Karabulut isimli vatandaş ise Ramazan ayında eskisi gibi kimsenin kimseyi davet etmediğini belirtti. Komşular, akrabaların birlikte yemek hazırlayıp da beraber iftar ve sahur yapmadığını kaydeden Karabulut, şunları söyledi: “Evlerin sofraları zenginleşmediği gibi, komşuluk ve akrabalık bağları da gün geçtikçe çürüyor. Evlerde pişen yemekler, komşulara dağıtılmıyor. Yine evlerde artık kendi ailesine yetecek kadar yemekler yapılıyor ve masalarda sohbetsiz bir iftar ve sahur yapılıyor. Ramazan ayında çoğu vatandaş bir komşusunun bile zilini çalmak istemiyor. Geçmiş yıllarda kurulan sofraların değeri unutuluyor, insanlar yalnızlaşıyor.”

SAHURA DAVULCU DEĞİL TELEFON ALARMI KALDIRIYOR!

Ramazan ayı ile özdeşleşmiş “top sesinin” yerini artık televizyonların aldığını dile getiren Suat Yünlü isimli esnaf da “Önceden ezan sesini duymak için kapıda ve pencerelerde beklenir, top sesi duyulduğunda ise insanlar büyük bir mutluluk yaşardı” diye konuştu. İnsanları sahura uyandırmak için Ramazan davulcularının sokaklarda turladığını ve maniler eşliğinde davulunu çaldığını hatırlatan Yünlü, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özellikle çocuklar, Ramazan davulcusunu dinleyebilmek adına içinde büyük bir heves barındırırdı. Oysa şimdi Ramazan davulcusundan rahatsızlık duyulduğu gerekçesi ile çoğu yere davulcu bile girmez oldu. Maniler, maziye karıştı. Ramazan ayı gelenekleri arasında yer alan bu değerler, bir bir unutulmaya yüz tuttu. Ramazan davulcularının yoğun olduğu dönemlerde vatandaşın evlerinin lambası büyük bir heyecan ile açılırdı. Şimdi ise insanları sahura davulcuların yerine telefon alarmları kaldırıyor.”

ÇOCUKLARI TERAVİHE GÖNDERMEKTEN BİLE KORKULUYOR

İnsanların önemli bir kısmının mutsuzluğun, değerlerden kopuşun yanı sıra, bir de güvensizlik problemi yaşadığını ifade eden yaşındaki Sevtap İnce isimli vatandaş da, “Önceden aynı mahallede oturan çocukların hepsi bir araya gelir, teravih namazını kılmak için camilere giderdi. Namazını kıldıktan sonra çocuklar evlerinin önünde gecenin ilerleyen saatlerine rağmen çeşitli oyunlar oynardı. Anne ve babalar da bir araya gelir erkekler çay içer, sohbet ederdi, biz kadınlar da sahura veya bir gün sonrasına iftar için yemekler yapardık. İnsanlar, mahallesindeki her bir bireye güven duyardı. Şimdi hepimiz, 'Çocuğumun başına bir iş gelir mi?' korku ve endişesi ile çocuğunu teravih namazını kılması için camiye bile göndermemeyi tercih ediyoruz. Çocuklarım teravih namazını kılmak isterlerse ya ben ya da babaları eşlik ediyor. Bu bile insanların birbirlerine olan güvenlerinin ne kadar kırıldığını göstermeye yetiyor. Ramazan aylarında akşam namazı ile sahur vakti arasında sokaklardan gelen çocuk seslerine bile şimdi hasret kaldık” ifadelerine yer verdi.

EMRE ÖZGÜL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.