Esat Şanlı: Gençlerde Anlam Boşluğunun Dışa Vurumu Bonzai

Esat Şanlı: Gençlerde Anlam Boşluğunun Dışa Vurumu Bonzai

Uyuşturucu maddelere karşı farkındalık oluşturmak isteyen Samsun Gelişim Merkezi Derneği (SAGEM), gençlerin son zamanlardaki en tehlikeli alışkanlığı haline gelen bonzai konusunu masaya yatırdı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim...

Uyuşturucu maddelere karşı farkındalık oluşturmak isteyen Samsun Gelişim Merkezi Derneği (SAGEM), gençlerin son zamanlardaki en tehlikeli alışkanlığı haline gelen bonzai konusunu masaya yatırdı.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Araştırma Görevlisi Esat Şanlı’nın konuşmacı olarak katıldığı programda Bonzai hakkında katılımcılara bilgi verildi. Bonzai’nin etkilerini sıralayarak başladığı konuşmasında Şanlı, “Algıda değişme, gevşeme ve yükselmiş duygu durumu gibi esrara benzer etkileri vardır. Bazı kullanıcılarda aşırı endişe, şüphecilik ve varsanımlar ortaya çıkmakta, bu doğrultuda gerçeği değerlendirme yetisi bozulmaktadır. Böyle bir durumda yaşamı tehdit eden ciddi sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.” dedi.

Bonzai adıyla satılan maddenin kimyasal içeriği değişiklik gösterdiğini de belirten Şanlı, “Bu durum madenin ortaya çıkaracağı etkinin önceden kestirilmesine bir derece engel olmaktadır. Bununla birlikte bağımlılık yapan tüm maddelerde olduğu gibi bonzai kişiyi bağımlı yapmakla kalmaz kişinin şahsi hayatını sosyal hayatını tıbbi sağlığını olumsuz yönde etkiler. Özellikle beyin kimyası üzerinde etkili olan bu maddeler sinir sistemimizi tahrip eder. Beynin bilişsel işlemleri, düşünme, doğru karar verme, hafıza, öğrenme, dikkati bir mevzu üzerine odaklayabilme gibi işlevler büyük zarar verir.” diye konuştu.

“GENÇLERDE ANLAM BOŞLUĞU VE BONZAİ”

Bonzai’nin anlam boşluğu yaşayan gençler içerisinde kullanımının giderek artan bir madde olduğunu da hatırlatan Esat Şanlı, “Her ne kadar Bu maddenin bitkisel yani doğal olduğunu düşünmeleri, kimyasal içeriği ve zararlı etkileri konusunda yeteri kadar bilgiye sahip olmamaları ilk denemede etkili olabilmekteyse de her hangi bir anlam boşluğu yaşamayan gencin böyle bir maceraya sebepsiz atlamak istemeyeceği açıktır. Bu durumda maddenin ismi, resmi, yapısıyla ilgilenmek yerine bir psikolojik danışman olarak gençleri bu maddenin kullanımına iten ruhsal sebepleri irdelemenin daha yerinde olduğu düşüncesindeyim. İnsan yaşamın ve kendi varoluşunun anlamını bulma çabası içerisinde olan yegâne varlıktır. Bu anlam arayışı ve sorgulamaların yoğunlaştığı dönem ise ‘keşif dönemi’ olarak da adlandırılan ergenlik dönemidir. Ne var ki hayatın karmaşık görünümü ve sağlıksız aile ortamlarıyla bu dönemdeki bazı gençler yaşamın anlamı, kendi varoluşunun ve sorumluluklarının anlamını bulamayıp hayatın anlamsız olduğunu düşünmeye başlar. Bu anlamsızlık duygu ve düşüncesi içerisinde artık genç öfkelidir. Ailesine, çevresine, yaşama hatta kendisine karşı bile öfke, nefret gibi duyguları günden güne perçinleşir. Yaşam anlamsızdır, sağlık anlamsızdır, huzur bir yalandan ibarettir bu gencin gözünde. Ve bu durumda bütün bu anlamsızlıkları, öfke ve nefretleri unutmak; tüm bu karmaşa içerisinde kendisini bir kapıyla kısmen de olsa başka bir dünyaya atmak ve bu dünyadan sıyrılmak tek kaçış yolu olarak görülmektedir ona. Bu kaçış kapısının adı bazen bonzaidir, bazen başka bir uyuşturucu madde. İhtiyacı olan şeyin bu dünyadan sıyrılmak değil, sıyrılmak istediği dünyanın anlamını bulmak olduğunu görmedikçe bu dünyada uyanık olmak onun için ıstırap olacaktır.” dedi.

BONZAİDEN KURTULUŞ

Esat Şanlı bonzaiden kurtuluş hakkında ise şunları söyledi: “Hemen bütün bağımlılık yapan maddelerde olduğu gibi bonzaide de bireyin kendi kurtulma çabası önşart hükmündedir. Bununla birlikte hastanın izlenmesi ve gerekli tıbbi yardımın yapılması için bir süre hastanede tedavi gerekebilir. Birey gerçeği değerlendirme yetisini kazandıkça psikoterapiyle sürecin en sağlıklı şekilde atlatılması ve elde edilen sağlık durumunun devamı için yardım verilir. Bütün bunlarla birlikte aile ve toplum içerisinde sevgi, saygı gibi unsurların yeterince korunması önleyici bir etki olarak ciddi önem arz etmektedir.” CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.