Erdoğan: Dağlık Karabağ Bizim İçin Öncelikli Mesele

Erdoğan: Dağlık Karabağ Bizim İçin Öncelikli Mesele

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün 1915 yılı olaylarına ilişkin yayınladığı mesajın ardından Ermenistan ile diplomatik ilişki kurulmasının Dağlık Karabağ meselesine bağlı olduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün 1915 yılı olaylarına ilişkin yayınladığı mesajın ardından Ermenistan ile diplomatik ilişki kurulmasının Dağlık Karabağ meselesine bağlı olduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından verilen 23 Nisan resepsiyonuna katıldı. Erdoğan, girişte gazetecilerin sorularını cevapladı.

"DAĞLIK KARABAĞ ÖNCELİKLİ MESELE"

Erdoğan’a ilk olarak bugün 1915 olayları hakkında yaptığı ve 8 dilde yayınlanan mesajı ve ABD’de Ermeni iddialarına ilişkin tasarı ve ABD Başkanı Barack Obama’nın yapacağı konuşması soruldu. Erdoğan, “Yarın Amerika’nın açıklamalarını bekleyeceğiz. Ben farklı birşey beklemiyorum. Aynı istikamette açıklama yapılır. Süreci normalleşme açısından hızlandırır. Malum Almanya mahkemesinin verdiği bir karar var. Tabi buna kendilerinin itirazı var. Oralardan nasıl birşey gelir bilemiyorum. Her alanda zaten normalleşme gerek. Bakın Ortadoğu'daki gelişmeler Hamas-Fetih buluşması şu anda işte İsrail’le malum Türkiye arasındaki görüşmeler. Temenni ederiz ki 2014-2015 bu noktada önemli adımların atıldığı bir yıl olur. Çalışıyoruz. Dışişleri bakanlığımız büyük bir gayret içerisinde.” dedi.

“Ermenistan'la diplomatik ilişkilerin kurulması kapıların açılması gibi şeyler gelebilir mi? sorusu yöneltilen Erdoğan, “Bazı şartlar var. Dağlık Karabağ meselesi bizim için öncelikli mesele. Dağlık Karabağ meselesi çözülmeden bizim iktidarımız böyle birşeye evet diyemez. Çünkü orada ciddi bir haksızlık var. Dağlık Karabağ meselesinin çözülmesi lazım.” şeklinde konuştu.

KÖŞKE ÇIKACAK MI?

Erdoğan’a ardından “Bugünkü açıklamanız çok konuşuluyor. Sayın başbakan başbakanlığa devam edebilir mi gibi algılandı. Ne yanıt verirsiniz?” sorusu yöneltildi.

Erdoğan, şöyle konuştu: “Biraz sabır gerekecek. Şu anda herşeyi söylersek olmaz. Bugün gerekli açıklamaları yaptık o konuyla ilgili. Şu anda yarın büyük kongre delegelerimizle biliyorsunuz bir istişare toplantımız var. Daha sonra Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımla çalışmamız olacak. Akabinde de inşallah sayın cumhurbaşkanımızla bir araya gelip onunla konuyu değerlendireceğiz. Ondan sonra da inşallah ülkemizi herhangi bir sıkıntıya sokmayacak nihai kararı veririz adımı atarız.”

“Kişisel olarak gönlünüzden geçiyor mu?” diye bir soru daha yöneltilen Erdoğan, soruyu soran gazeteciye “Senin gönlünden ne geçiyor? Bir vatandaşsever olarak. Bunu yanlış söylemedim değil mi?” diye sordu. Ardından da “Hayırlısını diliyorum.” dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti: Ben şimdi istişarelerimi yapıyorum. Bunlar hep istişareye dayalı olacak. Bundan önce 2007’de istişareler neticesinde…Türkiye genelinde geniş kapsamlı araştırma yaptırdım. Onların neticesinde nihai kararımı vermiştim. O günün şartları bugünün şartları hepsi farklı. Bugün de en geniş anlamda istişarelerimizi yapacağız. Ondan sonra da ülkemizde herhangi bir kaosa fırsat vermeden en güzel şekilde en ideal şekilde seçimimizi gerçekleştirelim.” Erdoğan’a “Köşke çıkarsanız başbakan kim olacak?” diye de soruldu. Erdoğan, gülümseyerek “Sen şimdi bana çalım atıyorsun.” diye cevapladı.

"DAR VE DARALTILMIŞ BÖLGE"

Ardından Erdoğan’a seçimlerle ilgili dar ve daraltılmış bölge çalışmaları soruldu. Erdoğan, “Bugün biliyorsunuz gene barajı konuştular kürsüde. Şimdi bunlara sorun, sayın başbakan diyor ki yüzde 5 barajla daraltılmış bölge sistemi. Alternatif bir sistem daha çalışıyoruz biz barajı tamamen kaldıralım dar bölge sistemi. 550 bölge 550 milletvekili. Ben alternatifler getiriyorum onlarda alternatif var mı? Yok. Biz alternatiflerin dünyada nerelerde uyguladığını da söylüyoruz. Avrupa’nın birçok yerinde daraltılmış bölge sistemi var. ABD ve İngiltere dar bölge sistemini uyguluyor.” diye konuştu.

“Siz hangisini istiyorsunuz” diye sorulan Erdoğan, “Şu anda arkadaşlarım çalışmalarını sona erdirmek üzereler. Similasyonlarını yapıyorlar. Ondan sonra da biz nihai kararımızı verip ona göre eğer bu sistemlerden biriyle gireceksek bunu meclise aktaracağız. Yok aynen gidelim diyorsak, yani 10 barajı yine duruyor, o zaman onunla gideriz. Mesele burada ideal olanı yakalamak. Ülkemizde daha katılımcı bir demokrasi anlayışını getirmek.” dedi. “Muhalefetin bir önerisi olmazsa tek başınıza getirme ihtimaliniz var mı?” sorusu sorulan Erdoğan, bunun üzerine “Bu anayasa ile alakalı birşey değil sadece yasal düzenleme.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı konusunda paylaşabileceği anket sonucu olup olmadığı sorulan Erdoğan, 'Şu an yok' dedi.

Erdoğan’a ardından yeniden Filistin’de El Fetih ve Hamas anlaşması soruldu. Başbakan Erdoğan, “Böyle bir anlaşma geldi. Bu akşam buradan çıktıktan sonra telefonla görüşmemizi yapacağız. Detayları hakkında kendilerinden bilgi alacağız. Buraya geldiğim için görüşemedik akşam görüşeceğiz.” cevabını verdi. Erdoğan, bir başka soru üzerine de İsrail ile tazminat konusunda görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.

"SALDIRI HABERLERİ YALAN"

Sülayman Şah Türbesi ile ilgili saldırı iddiaları sorulan Erdoğan, “Generaller burada böyle birşey yok. Yarım saat bir saat öncesine kadar böyle birşey yoktu. Şu an olduysa bilemiyorum.” açıklamasında bulundu.

"TWİTTER KONUSUNDA AYNI YERDEYİZ"

Ardından Twitter le ilgili bir soruya muhatap olan Erdoğan, ayarlar değiştirilince buzlama yapılan hesaplara hala ulaşılabildiğini söyledi. Erdoğan, “Ben düşüncemi söyledim. Verdikleri sözleri yerine getirdiler, getirdiler. Getirmedikleri takdirde aynı yerdeyiz biz. Gereğini yaparız. Yapabildiğimiz kadarıyla. Bazıları diyor ki kapatsanız da yine girebiliyorlar. Ama herşeyden önce bir vergi kaçakçısı şirket Türkiye'de faaliyet gösteremez. Ofisi yok. Faaliyet gösteremez. Gereği neyse onu yaparız. Olay artık tek yönlü değil birçok yön var.” dedi.

"1 MAYIS KUTLAMALARI"

Erdoğan son olarak, '1 Mayıs’ta tansiyon yükselir endişeniz var mı?' şeklinde yöneltilen sorulara muhatap oldu. Başbakan, şöyle konuştu: “Tansiyonu başta anamuhalefet partisinin genel başkanı yükseltiyor. Şimdi Türkiye herhalde sadece DİSK yok KESK yok. Türkiye’nin bugün en büyük sendikası Hak-İş Kayseri'de yapacağım diyor. Memursen, Türkiye’nin bir numaralı sendikası. Kamusen bunlarla beraber hareket etmiyor. Anamuhalefetin genel başkanı diyor ki; 2010’da böyle oldu mu diyor. Bunlar galiba bakar kör ya. Olmadı olur mu. O zaman Hak-İş’ten şu andaki genel başkanı o zaman kolu kırılmıştı. Mustafa Kumlu sahneden atılmıştı. Olaylar o zaman yaşandı ve gerek Kumlu gerekse Hak-İş’in şimdiki genel başkanı orada darbe yiyenlerden oldu. Bunlar bu olayları takip etmiyorlar herkesi kör sağır zannediyorlar. Böyle birşey yok. Ve biz diyoruz ki bu ülkeyi üzmenin anlamı yok. Huzur içerisinde gelirsiniz Yenikapı’da gayet güzel bir miting alanı var. Gel orada mitingini yap. Ulaşım noktasında her türlü otobüs var, deniz var. O gün için biz belediye ile bunları konuştuk ücretsiz olarak bu taşıma işlerini de yapabiliriz dedik. Böyle bir kudsiyet herhangi bir meydana atfedemeyiz. Burası tüm milletindir. Tüm insanlarındır. Böyle bir bayram gününü kimsenin zehir etmeye hakkı yok. Dünyanın her yerinde miting alanları vardır. Bu alanları belirleyecek olanlar da oranın mülki amirleridir. Talepler gelir değerlendirmesini yapar sonra der ki miting alanı olarak buyurun size Yenikapı, Maltepe. Son olarak Kadıköy’de yapılacak bundan sonra Kadıköy de yok. Gerçekten esnafımızın halkımızın rahatsız olacağı yerleri kaldırmamız lazım ve belediyelere şunu da söyledim. AK Partili belediyelere. Sizler uygun miting meydanları yapın. Onlar şimdi yeni planlamalarında bu tür hazırlıkları da yapıyorlar. Bu konuda izin vermemek değil yasaları çiğnemek diyeceğiz. Yasayı çiğneyenlere karşı devlet yapılması gereken neyse bunu yapar. Biz sorumluluk mevkiinde olanlar olarak diyoruz ki bakın size alan. Mesele miting yapmak değil mi? Buyurun. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul’a iki tane dev meydan yaptı gel orada yap. Ama dert başka. Yasaları çiğneyen olduğu zaman kusura bakmayın kimsenin kimsenin özgürlük alanına girmeye hakkı yoktur. Böyle özgürlük mücadelesi olmaz. Bu bir bayram olmaz. Burayı bugünü tatil günü ilan eden biziz. Bugüne kadar gelen iktidarlar bunu böyle ilan etmediler. Bunu biz ilan ettik tatil günü ilan ettik. Her türlü şeyi vereceksin ama bunlar hala….Onlar neyin yasaları çiğnemek olduğunu olmadığını anlamış değiller.”

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.