Erbakan’ı arıyoruz

Erbakan’ı arıyoruz

Milli Görüş lideri rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan anılıyor. Son nefesine kadar cihad eden Erbakan, günümüzde haklılığı bir kez daha anlaşılan, siyasi hayatındaki üslubu, konuşmaları ve öngörüleri ile aranıyor

MÜCAHİD OLARAK ANILIYOR

Milli Görüş hareketinin kurucusu 54.Hükümetinin Başbakanı rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan, vefatının 6. yıldönümünde dualarla anılıyor. 29 Ekim 1926 yılında doğan Erbakan Hoca 27 Şubat 2011 yılında hakka yürümüştü. Milyonlarca kişinin duasıyla uğurlanan Erbakan hoca geride bıraktığı büyük hareketle İslam dünyasına büyük bir miras bırakmış oldu.  Vefat edince nasıl bilinmek isterdiniz sorusuna “Canıyla, malıyla ve her şeyiyle İslam için çalışan bir mücahitti” denilmesini isteyen Erbakan hoca aynen istediği gibi bir mücahid olarak anılıyor.

“ERBAKAN HAKLIYMIŞ”

5-006.jpg

Pek çok siyasi açıklaması ile ülkenin kaderinde önemli rol oynayan Erbakan Hoca’nın, yaşadığı dönemde eleştirilen sözleri, bugün neredeyse tüm kesimler tarafından ‘Hoca haklıymış’ şeklinde takdir ediliyor. Kıbrıs görüşmeleri, Irak teskeresi, Ak parti ayrışması ve Suriye’de yaşanan durumu daha önceden öngören sözleri kulaklarda çınlayan Erbakan hoca, fikir ve üslubu, İslami harekata yol gösteren yüzlerce eser ile gönüllerde hasret, dillerde dua ile anılıyor…

İSLAM BİRLİĞİ İÇİN ÇALIŞTI

1-023.jpg

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, ibadetlerin bile gizli yapıldığı, Müslümanların mağdur ve mazlum hale düşürüldüğü Türkiye’de siyasi şuurlanmayı başlatarak bir çığır açtı. O’nun açtığı izde yürüyen Müslümanlar, yollarını buldular, istikametlerini buldular, kimliklerini buldular. O’nun çabasıyla dine karşı olan olumsuz bakış yok oldu. Erbakan, yaşadığı zamanın bir yol göstericisi, hocası ve lideri oldu. O’nun liderliği sadece Türkiye ile sınırlı değildi. 11 aylık kısa bir başbakanlık serüveninde gece gündüz durmadan çalışarak hayalindeki ‘İslam Birliği’ için koşturmuş ve D-8’i kurmuştu.

YÖNETİME TALİP OLDU

6-004.jpg

1969 yılında Konya’dan başlattığı Milli Görüş harekatı ile Müslümanların sesinin daha gür çıkması için canı ve malı ile durmadan çalışan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Müslümanca bir yaşam için yönetime talip olunması gerekliliğini ve bu yolda nasıl çalışılması gerektiğini en iyi şekilde göstererek milletin ‘Hoca’sı oldu. Yapılan zulüm, aşağılama ve engellemelere rağmen bir gün dahi davasından dönmeyen rahmetli Erbakan, son günlerinde hastane odasında yaptığı toplantılar ile ‘Son nefesine kadar cihad’ nasıl yapılır sorusuna en güzel cevap oldu.  

NECMETTİN ERBAKAN KİMDİR?

3-025.jpg

Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926 tarihinde Sinop'ta doğdu. Öğrenim hayatına Kayseri Cumhuriyet İlkokulu'nda başladı, fakat babasının Trabzon'a tayin olmasından dolayı öğrenimine burada devam etti. 1943 yılında İstanbul Erkek Lisesi'ni birincilikle bitirdi. 1948 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi'nden mezun olan Erbakan, aynı yıl burada asistan olarak göreve başladı. 1965 yılında ise profesör oldu. Erbakan, 1967'de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Sekreterliği'ne getirildi. Aynı yıl Nermin Erbakan'la evlendi. Eski sınıf arkadaşı Süleyman Demirel, Adalet Partisi'nden milletvekili adayı olmasını veto etti. Erbakan da Konya'dan bağımsız aday olarak meclise girdi. 1970 yılında Milli Nizam Partisi'ni (MNP) kurdu. Fakat parti bir yıl sonra Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. 1972'de Milli Selamet Partisi'ni (MSP) kurdu. 1974-1978 yılları arasında üç ayrı koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bülent Ecevit'le koalisyon ortağıyken Kıbrıs Barış Harekatı'nda adanın tamamının ele geçirilmesini savundu. 1980 yılında Konya'da yaptığı miting 12 Eylül askeri darbesinin nedenleri arasında gösterildi. 21 yöneticiyle birlikte "laikliğe aykırı davranmak" suçuyla tutuklandı. 10 yıl siyaset yasağı alan Erbakan, 1987'de siyasete geri döndü. 1983'de kurulan Refah Partisi'ne Genel Başkan seçildi. 1995 seçimlerinde Refah Partisi 158 milletvekili ile birinci parti oldu. Erbakan, Refah-Yol Hükümeti'nde başbakan olarak göreve başladı. 28 Şubat 1997'deki post-modern darbenin ardından görevinden istifa etti. Refah Partisi, 1998 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Erbakan'a 5 yıllık siyasi yasak getirildi. 11 Mayıs 2003'te Saadet Partisi Birinci Olağan Büyük Kongresi'nde Genel Başkanlığa seçildi. Necmettin Erbakan, 27 Şubat 2011'de vefat etti.

Temel Karamollaoğlu / Saadet Partisi Genel Başkanı

maxresdefault-001.jpg

Erbakan Hocamız Milli Görüş’ün, İslam aleminin lideriydi. Dünyada barış ve huzurun sağlanabilmesi için İslam aleminin bir araya gelmesine çok önem veriyordu. Pirensipli çalışan bir insandı. Çok zekiydi. Çok vasıflı bir bilim adamoşdı. Türk siyase hayatına da damgasını vurdu. Giriştiği her hamle aslında olmazsa olmaz kabul edilecek hamlelerdi. Koalisyonun küçük ortağı iken bile büşük işler yaptı. Bugün iktidar bu adımları atamıyor maalesef. O dönem mesela karayolu ile hac serbest bırakılmıştı, 100 binlerce insan ucuz olarak karayolu ile hacca gidebilmişti. Sanayileşmeyi meselesinin başına koymuştu. ahlak ve maneviyat eğitimine çok önem verirdi. İnançlı bir mümindi. ibadetlerine çok hassastı. Namazlarını hiç ihmal etmediğine şahit olduk. Hilal haram duygusu onu özellikle gıdasında hassas davrandırırdı. Bizimle ilişkilerinde özellikle istişare yapmadan kesinlikle karar vermezdi. Kendisi bir konuda belirli bir kanaate gelmiş olsa dahi istişare yapardı. Bugün maalesef istişare genelde yönetimde ciddi bir yer işgal etmiyor gibi bir kanaat var. Erbakan Hocamız ölümüne kadar bu davayı bırakmadı. Hasta yatağında yatarken dahi, cihat yaparak hayata veda etti. Batılıların anladığı mana ile onun anladığı cihat şuuru bambaşka bir şey. Son nefesine kadar hak bildiği gerçeklerin hayat bulması için gayret göstermeyi kendisi için şiar edindi ve bunu Cihat şuuru olarak tanımlamıştı.

Fatih Erbakan / Necmettin Erbakan Vakfı

7-fatih-erbakan.jpg

Necmettin Erbakan, çok muazzam azmiyle ve harekat kabiliyetiyle İslam alemine çok büyük bir heyecan ve özgüven getirmiştir. Erbakan hocanın bu azmi büyük karşılık bulmuştur. Milli Görüş harekatı kısa sürede arzulanan hedefe varmıştır. Son derece güçlü bir etkiye sahip olmuştur. Milli Görüş Harekatı 1969 yılında Konya'da başlamıştır. Bu harekat Türkiye'deki siyasal harekatı çok derinden etkilemiştir. Milli Görüş siyasadan bir politik harekat olarak değerlendirilmemelidir. Milli Görüş kucaklayıcı, birleştirici bir medeniyet herakatıdır. Milli Görüş bütün İslam aleminin, bütün ezilenleri birleştiren bir öze dönüş harekatıdır. Milli Görüş harekatı biz merkezli bir söylemle yola çıkmıştır. Milli Görüş adil barışı temsil eden bir heraketla ortaya çıkmıştır. Kendi temel değerlerimizi temsil eden bir harekattır. Adil bir dünyanın ortaya çıkması için ikinci Yalta Konferansının gerçekleştirilmesinin gerekliliğini ortaya koymuştur. Erbakan Hocamız sadece laf ve söz üretmemiş, yerlilik ve millilik kavramlarını ortaya koymuştur. Erbakan Hocamız 'Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye' anlayışını ortaya koymuştur. Erbakan hoca İslam ülkelerinden liderleri bir araya getirmiştir. D-8 girişimi İslam alemini 100 yıl sonra bir araya getirilmesi için çok önemli bir adımdır. D-8 ülkelerini bir araya getirerek, büyük bir konsensüs ortaya konulmasını sağlamıştır. Adil ekonomik düzen projesiyle faizli kapitalist sisteme alternatif bir sistem ortaya koyması takdire şayandır. Erbakan hocamızın en büyük hedefi Müslüman ülkeler orta pazarı, ortak para birimi, orta ordusu kurulmasıydı. D-8 ve D-60 projeleri Erbakan hocamız tarafından ortaya konulmuştur. Bu millet Erbakan hocamızın fikriyatına sahip çıkarak, adil bir dünyanın kurulmasına öncülük edecektir."

Lütfi Yalman / Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı

8-lutfi-yalman-(4).jpg

Erbakan Hoca’nın hareketinin hep 1969’da başladığı söylenir. Ben 1969’da Karaman’da imam hatip öğrencisiydim. Rahmetlik dedem dedi ki; ‘Bu adam imanlı bir adam buna sahip çıkmak lazım’. 69’da liseden çıktım bir meydanda toplantı vardı. Necmettin Erbakan olduğunu söylediler. Gittim, oranın en boylusu o idi. Kısa boylu bir adam vardı, hocamızın ayağını sildi. Hocam, ‘estağfirullah’ dedi. Onu ilk orada tanıdım. Milli Görüş hareketini başlatan arkada manevi güçler var. Milli Görüş’ün ne demek olduğunu böyle anlamak lazım. MSP’nin sertifikalarını biz doldurmuştuk. Orada şu ifadeler vardı; ‘Biz konuşmalarımıza besmele, hamd ile ve salvele ile başlarız. İkincisi namazlarımızı hiç geçirmeyiz. Mümkün mertebe evvabin, işrak ve duha namazlarını kılarız. Hiç abdestsiz gezmemeye çalışırız. Yakınınızda, çevrenizde alim, muhteremler varsa, onları dinleyin.’ Hocamızın ilim adamı, akademisyen ve siyasi yönünü konuşuyoruz hep. O ayrıca dervişti de. Onun evvabin namazını geçirdiğini göremezsiniz. En sıkıntılı anında terk etmemiştir. Bugün ayın kaçı diye sorsanız okuduğu cüzden bilirsiniz. Hocamızın diplomat yönü var. Dünyada adil düzenin ve sistemin nasıl olacağının yolunu göstermiştir. Hocamızın ideolog yönü, bilge yönü, espritüel bir yönü vardı. Siyaset kültürüne yerleşmiş çok sayıda ifadesi vardır. Hocamızın İslami hassasiyeti öyle fazlaydı ki taviz vermezdi. Milli Görüş dediği zaman, bunu ‘kuş dilindeki’ ifadeleri olduğunu söyler, bunda kast edilenin İslam olduğunu söylerdi. Bunu ta 1975’te söylemişti. ‘Bir işe başladığınız zaman çektiğiniz besmeledeki ihlasınız ne kadar, başarınız o kadar’ derdi. Bu söze kitap yazılır.

Halil İbrahim Dağ / Dava arkadaşı

3-halil-ibrahim-dag-(1).jpg

Kayıp trilyon davasında 2,5 sene mahkemeye gittik geldik. Hocam 28 ay ceza aldı, biz 12 kişi 12 ay aldık. Ben 5 ay 20 gün yattıktan sonra Hocam haber gönderiyor. Fatih Erbakan Bey’e dost çocuğu dememin maksadı bu. Özel kalem saat 5’e 10 var. 10 dakika konuşun buyurun dedi. Tam 40 dakika oldu. Özel kalem müdürü 3. gelişinde Hocam dedi ki, ’40 yıllık dostumuz gelmiş, bırakalım mı” dedi. Hocamın kabri cennet olsun. Mücahit bir adamdı. Allah dostu idi” dedi. Halil İbrahim Dağ, bir anısını anlatarak sözlerine devam etti: “Bir gün Bosna Hersek’ten İlyas Begoviç evimde misafir oldu. O anlattı; ‘Erbakan Hocam beni uluslar arası toplantılara gönderirdi. Bazı toplantılara gitmezdim. Bir gün rüyamda gördüm. Peygamber Efendimiz sen Erbakan’ın toplantılarına neden katılmıyorsun diye sordu. Peygamberimizin yüzüne bakamadım. Bu olaydan sonra Münih’te bir toplantıda Erbakan Hocam ile karşılaştım. Konferans başlamıştı. Bana bu rüya ile ilgili bir şey söyledi. Açık bir keramet gösterdi.’ Bunu İlyas Begoviç bizzat anlattı. Erbakan Hocamız ile çok hatıralarımız var. Biz Erbakan’ı seviyoruz. Kişiler sevdikleri ile haşr olacaktır. Bu programı tertip eden komiteye çok teşekkür ediyorum.”

Prof. Dr. Muzaffer Şeker / Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü

5--muzaffer-seker-(2).jpg

Erbakan hoca bir bilim insanı, bir akedemisyen, ümmetin bilinçlenmesi için çalışan bir siyasetçiydi. Bu sempozyum her yıl tematik olarak tekrarlanması gereken bir görevdir. Merhum hocamız Türkiye'nin kör topal ilerleyen demokrasisinde Anadolu insanın Ankara'da yer bulması için kendisin öne atmış, gençlerin ve Anadolu insanın zor zahmet okuttuğu gençlerin yetişmesinde özverili bir şekilde çaba sarfetmiştir. Önünde saygıyla eğiliyoruz. 15 Temmuz'da bir kalkışma olduysa bu kalkışmaya Anadolu halkı dur dediyse bu rahmetli hocamızın aşılamış olduğu milli duruş etkili olmuştur. Hocamız naif, kibar ve zeka pırıltısı içerisinde yapmış olduğu siyaset hatırlanacaktır. Hocamız siyasetin seviyesini yükseltmek için büyük çaba göstermiştir.  Merhum Erbakan'ı her yönüyle anlatmaya devam edeceğiz. Necmettin Erbakan Üniversitesi olarak bu bizim bir görevimiz.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum