Saadet Partisi, her parti gibi tüzüğü olan bir parti…

Yani “beni seçerseniz, şunları şunları yapacağım” diye iddiasını ortaya koyarak kurulmuş, amacı, hedefi olan bir parti…

Aynı diğerleri gibi…

“Bizi seçerseniz..” diye başlıyorlar sözlerine öteki partiler gibi…

***

Ama ne hikmetse her seçimde “iktidardan yana” olmaları bekleniyor… İktidarı desteklemeleri, onun safında durmaları arzu ediliyor…

Açın bakın,

Milletvekili seçimlerinde de,

Belediye Başkanlığı seçimlerin de de,

Referandumlarda da durum hep aynı…

***

Sürekli olarak siyaseten Saadet Partisi’nden beklenen “yancılık”

“Oyuna girme, yanımda otur, sana hizmet etsinler, pohpohla beni gerisine karışma..”

Gittikleri yerden, davet ettikleri isimlere, söylemlerinden, yaptıklarına kadar her şeyi amansız ve acımasızca eleştirilen, Türkiye’nin neredeyse tek partisi Saadet…

***

Her seçimde hemen hemen aynı terane…

“Hainler..”

“Nasıl desteklemezler..”

“Safınızı belli edin..”

“İşte bunlar var yaaa..”

Ömrü hayatında Erbakan’ın kurduğu partilere  oy atmamış koca koca adamlar bile ; “Erbakan’ın kemiklerini sızlattılar..” halayına mendil açarak katılıyor…

Bunu diyenlerin siyasi amellerine bakıyorsun…

Ceddini mezarında ters döndürecek cinsten işler…

***

Kadın teşkilatlarına saldırıyorlar...

Ahlaksızca, ağız dolusu küfürlerle…

Gençlik Teşkilatlarına tahriklerle yükleniyorlar…

Partiden bir türlü kopmayan Hacıemmilerin sosyal medyada sakallarına kadar sövüyorlar…

Ama…

Her şeye rağmen yine de iyi dayanıyorlar…

***

Para yok, pul yok…

Makam yok, mevkii yok…

Siyasi rant hiç yok…

Bol küfür ve hakaret var…

Peki, bunca baskıya nasıl dayanıyorlar?

“Allah rızası ümidi..” tutundukları tek dayanak…

Başka da bir şey yok…

Dünya üzerindeki “her şeye değer” bir şey…

***

Peki, bunca saldırıya, linçe neden olan söylemleri ne?

“Sandığa gittiğinizde DÜŞÜNÜN…

Ondan sonra ister gönül rahatlığı ile EVET isterseniz de korkmadan HAYIR verin ama önce DÜŞÜNÜN..”

Bu kadar…

***

Bugün son seçimde oy oranı yüzde 0,7’ye düşmüş bir partiye ve mensuplarına amansızca, ahlak sınırlarını zorlayarak siyasi linç başlatanlar; “Haçlılar karşımızda birleşti siz neredesiniz utanmazlar?” diye yüklenirken…

Hala her türlü haçlı ile iş tutup, haşır neşir olduklarını unutuveriyorlar…

***

“Erbakan yaşasaydı..?” sorusunu sık sık gündeme taşıyıp mezardan vurmaya çalışanlar, şayet Erbakan Hoca yaşasaydı Allahu  âlem sizi karşısına alır yine şunu derdi;

“Hadi oradan..”

Ruhunuzun derinliklerinde, adınız gibi biliyorsunuz…