Erbakan siyaseti anahtar olarak kullandı

Erbakan siyaseti anahtar olarak kullandı

Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, “Erbakan hocam tüm insanlığın saadetini istiyordu. Bu İslami bir vecibeydi. 40 yıllık siyasi hayatı boyunca bu vecibeyi yerine getirdi” dedi

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın vefatının 4'üncü yılı vesilesi ile Saadet Partisi İl Teşkilatı tarafından bu yıl 'Erbakan ve İslam Birliği' başlığı altında düzenlenen anma programlarının ikincisi Konya Ticaret Odası Konferans salonunda düzenlendi. Gazetece Yazar Ali Bulaç ve Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş'ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Lütfi Yalman, Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hasan Hüseyin Uyar, Saadet Partisi ilçe Başkanları ve idarecileri, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Bölge Başkanları Bahri Kırışık ve Yusuf Güneş, AGD Konya Şube Başkanı Mehmet Parlak ve çok sayıda vatandaş katıldı.

lyalman.jpg

BİR KEZ HALİNDEN ŞİKAYET ETMEDİ

Programın açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi GİK Üyesi Lütfi Yalman, Erbakan'ı anma programlarının Erbakan'ı anlama programları olarak düşünülmesi gerektiğini belirterek, “Erbakan hocamızı bizim dışımızdaki kesimler geç de olsa artık anlıyor. Bu önemlidir. Hocamız hem maddi ilimlerde bir hoca, hem de manevi ilimlerde bir hoca idi. O manevi önderlerin önünde diz çökerek bu vasfa ulaşmıştır” dedi. “Erbakan Hoca'yı anlamak için iki şeye ihtiyaç var” diyen Yalman, konuşmasına şöyle devam etti: “Birincisi Erbakan hocamız sık sık Milli Gazete'nin öneminden bahsederdi. İkincisi ise Milli Görüş'ün siyasi boyutu. Erbakan hocamız hep 1969 sonrası ile anılır ve bilinir fakat O'nu tanımak için öğrencilik yıllarına da dönmemiz gerekiyor. Onun öğrencilik döneminde de teşkilatlandığını ve cihad faaliyetlerine başladığını görüyoruz. Allah razı olsun o hayatını İslam'a adamış bir liderdi. O'nun yıllar önce reddedilen ve alay edilen önerileri bugün kabul ediliyor. Bir çığır açmıştır. Çektiği onca sıkıntıya rağmen bir kez şikayet etmemiş, 'bu sıkıntıları Allah (C.C) bizim ecrimizi artırmak için yapıyor' demiştir.”

img_1606.jpg

SİYASETİ ANAHTAR OLARAK KULLANDI

Açılış konuşmasının ardından Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Abdullah Altuntaş moderatörlüğündeki oturuma geçildi. İlk olarak söz alan Gazeteci Yazar Ali Bulaç, “Erbakan Hoca gerçekten bir ilim adamıydı. İlim adamlarımızın en büyük eksiği maddi ilimleri öğrenirken manevi boyutunu eksik bırakmalarıdır fakat Erbakan Hoca her ikisini de bir araya getirmiştir” dedi. Erbakan'ın maddi ve manevi ilmindeki üstünlüğünün yanı sıra siyaset ilminde de çok başarılı olduğunu vurgulayan Bulaç, sözlerini şöyle sürdürdü: “O İslam'ın yeryüzüne hakim olması için siyaseti bir anahtar olarak kullanmıştı. Erbakan Hoca, konuşmasında 'Milli Görüş ve diğerleri' derdi. Bu söz çok kez tenkit edilse de bir ayrıştırma olarak söylenmişti. Bunun anlamı diğerleri aynı kaynaktan besleniyor demekti. O hiç ayrıştırmadı. Bugün toplumun yüzde 50'si ötekileştirilmiştir. Türkiye'de siyasal İslamcılığı başlatan ve son nefesine kadar geliştiren Milli Görüş hareketi ve onun lideri Erbakan'dır. Erbakan hoca şiddet ve silahlanmanın önüne geçmiştir. Bu misyonu Türk siyaseti açısından oldukça önemlidir. O'nun muazzam bir özgüveni ve ikna kabiliyeti vardı. Siyaseti ser tebliğ vasıtası olarak gördüğü için biri ile müzakere yaparken ona tebliğ de yapardı” dedi.

kardas.jpg

MÜCAHİT OLARAK ANILMAK İSTİYORDU

Daha sonra söz alan Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, Erbakan Hoca'nın devlet adamı, sanayici, mutasavvıf, filozof, öğretmen, fatih gibi pek çok sıfatı üzerinde topladığını belirterek, “Bu kadar sıfatı üzerinde toplamış bir kişiyi anlatmak çok zor. Erbakan Hoca'mız tüm bu sıfatları tek bir cümle ile özetlemiştir. Bir gazetecinin 'Nasıl anılmak istersiniz?' sorusuna, 'Malıyla, canıyla cihad eden bir Müslüman olarak anılmak isterim' demiştir. 85 yıllık mücadele ömrünü bu şekilde özetlemişti” şeklinde konuştu. Erbakan Hoca'nın mitinglerde 3 kavramı bir cümle içerisinde kullandığını ifade eden Kurdaş, konuşmasına şöyle devam etti: “Derdi ki; 65 milyon Türkiye'nin, 1,5 milyar İslam dünyasının, 6 milyar insanın refahı için çalışıyoruz. Biz bunu başta idrak edemedik fakat düşündüğümüzde bunun gömleğin ilk düğmesi olduğunu idrak ediyorsunuz. Çünkü İslam sadece Anadolu'nun, Türkiye'nin refahı için çalışmak değil, bütün insanlığın saadet ve refahı için çalışmaktır. Bu cümleyi başka hiçbir siyasetçi kuramaz. Erbakan hocamın konuşmalarında 'Her şey Türkiye için' diye bir ifade yer almamıştır. Bütün insanlığın saadetini istemek İslami olarak bizim için bir vecibeydi çünkü. 40 yıllık siyasi hayatı boyunca bu vecibeyi yerine getirmiştir. Hocamız tüm milletvekillerinin sayısı 450 ise o 450 milletvekilliğini isterdi. Birileri Hocam'ın bu isteğine gülerdi. Ama bu talep İslam'ın bizden istediği bir şeydi. 449 milletvekili alıpta 1 milletvekilini batıla teslim etmek gibi bir şuur noksanlığı asla bu harekette olmamıştır.”

HELAL 3 HARAM 5'TEN BÜYÜKTÜR

Erbakan Hoca'nın helal ve harama çok dikkat ettiğini belirten Kurdaş, şöyle konuştu: “28 Şubat sürecinde Refah-Yol hükümetinin inciğini cıncığını çıkardılar. Bir tane dahi yolsuzlukla ilgi en ufak bir şaibeyi ortaya koyamadılar. Çünkü hükümetin başındaki kişi, Erbakan hocamız, çevresindeki kişilere ve destekçilerine en küçük şekilde dahi olsa örtülü ödenekten veya şuradan buradan herhangi bir imkan sağlamadı. Biz biliyoruz ki örtülü ödenekle bir siyasi partinin genel merkez binası yapıldı. Fakat Hocamız Çeçen davasına milyon dolarlar gönderdi. Bugün ise Çeçen davası Putin'e bir şeyler için satıldı. Aradaki fark ortada. '3 mü büyük, 5 mi büyük' denildiğinde Helal 3'ün haram 5'ten büyük olduğunu ondan öğrendik. Erbakan Hoca bu milleti şimdiki zamana hapsetmemiştir. 'Ya sonra' sorusunu sordurtmuştur. İnsanoğlu zamanı sadece şimdiki zamanda yaşayamaz. Hayvanlardan farkımız zamanı bir bütün olarak yaşamamızdır. Dünden koparsak, Hz.Adem'den (A.S), Asr-ı Saadetten, Abdulhamit'den, maziden koparız. Erbakan hoca bizi dünümüzle, bugünümüzle ve yarınımızla yaşatmıştır.” Erbakan Hoca'nın Milli Gazete'ye çok değer verdiğin hatırlatan Kurdaş, gazetenin sıkıntılı olduğu bir dönemde Erbakan Hoca'nın “Ceketimizi satar yine Milli Gazete'yi çıkartırız” dediğini hatırlattı.

HÂLİD ŞEN  merhabahaber.com

img_1604.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.