Erbakan Kıbrıs’ın fatihi

Erbakan Kıbrıs’ın fatihi

Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, Kıbrıs'ın gerçek fatihinin Necmettin Erbakan olduğunu belirterek, “Harekatın mimarı Erbakan Hoca'dır. Bilinenin aksine Ecevit savaş yanlısı değildir. Ecevit, savaşsız çözüm istiyordu” dedi

Türkiye'nin 54. dönem Başbakanı merhum Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın vefatının 4'üncü yılı vesilesi ile Saadet Partisi İl Teşkilatı tarafından bu yıl 'Erbakan ve İslam Birliği' başlığı altında düzenlenen anma programlarının üçüncüsü ve sonuncusu Konya Ticaret Odası Konferans Salonu'nda düzenlendi. Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin ve Doç. Dr. Mustafa Alkan'ın konuşmacı olarak katıldığı programa, Saadet Partisi Konya İl Başkanlığı yöneticileri, ilçe başkanları, gençlik ve kadın kolları ile çok sayıda davetli katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi Meram İlçe Başkanı Şuayip Koçak, "Bu program bir anmanın da ötesinde Erbakan'ı anlama programıdır. Onun yaptığı projeleri, faaliyetleri ve çalışmaları görme programıdır. Bugün merhum hocamızı milletimiz yeni yeni anlamaya ve onu anladıktan sonra da aramaya başlıyor. Zamanında Hocamızın kıymetini bilmeyenler şimdi onu mumla arar oldu. Bana zaman zaman, 'Senin yaşın kadar ben bu davanın içindeyim' diyenler oluyor. Ben de diyorum ki, aslolan yaş değil hizmettir" diye konuştu.

2-2.20150302092953.jpg

KIBRIS'I ERBAKAN FETH ETTİ

'Milli Görüş Lideri Merhum Necmettin Erbakan ve Kıbrıs Barış Harekatı' konulu konferans veren Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, Kıbrıs'ın alınmasında Necmettin Erbakan'ın büyük rolü olduğuna dikkat çekti. Barış Harekatı'nın mimarının Erbakan olduğunu söyleyen Bilgin, "İngiliz arşivlerine göre bile harekatın mimarı Erbakan Hoca'dır. Bilinenin aksine Ecevit savaş yanlısı değildir. Belgelere göre Kıbrıs Harekatı'nın yapılmasında, Necmettin Erbakan daha aktif ve istekli. Ecevit'in ise savaşa yanaşmadığı görüntüsü ortaya çıkıyor. Ecevit, savaşsız çözüm istiyordu. Ama, merhum Erbakan Hoca’nın harekat isteği, Genelkurmay Başkanı Semih Sancar’ın görüşü ile aynı çizgide buluşunca direnemedi" ifadelerini kullandı.

TÜRK ORDUSUNU ENGELLEYEMEDİLER

Harekat öncesinde ve harekat sırasında istihbaratın büyük bir başarı gösterdiğine vurgu yapan Bilgin, "Türk istihbaratı bilgi sızdırmayarak büyük bir başarı gösterdi. İngilizler harekat tarihinde büyük bir yanılgı gösterdi. İngilizler için Türkiye'nin harekatını önlemek çok öneliydi. Ancak bunu başaramadılar. Harekatı durdurmak istediler ancak İngiliz ordusunun gücü buna yetmedi. Ayrıca İngiliz istihbaratı 14 Ağustos’ta başlayan ikinci harekatla Türkiye’nin adanın tümünü ele geçirebileceği öngörüsünde bulunmuştu. Ancak, İngiliz askeri otoriteleri bunun Türkiye için riskli olacağını zira adanın tümü ele geçirildiğinde Rumların gerilla harekatına girişip Türkiye’yi uzun ve çetin bir maceraya sürükleyebileceklerini raporlarında belirtmişlerdi" şeklinde konuştu.

İSLAM BİRLİĞİ'NE İHTİYACIMIZ VAR

2-4.20150302092929.jpg

'İslam Birliği ve Erbakan' konulu konferans veren Doç. Dr. Mustafa Alkan ise, "İslam Birliği'ni kurmak eskiden daha kolaydı, şimdi daha da zorlaştı gibi bir algı var. Hayır, İslam Birliği'ni kurmak zor değil. Problemlerin büyümesi bu işin çözümünü kolaylaştıracaktır. İslam Birliği'nin siyasi olarak iki yönü var. Birincisi coğrafya anlamında bir birlik. Bu Hz. Peygamberden, Osmanlı Devleti'nin sonuna kadar geçerli olan bir yön. Bir de toprak birliğinin yanında, karşılıklı anlaşmalarla ve kurulan birliklerle gerçekleşebilen bir birlikten söz edilebilir. Bugün dünyada İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye 57 ülke var. Bu ülkelerden 36 tanesi Osmanlı coğrafyasından doğmuş. Yani zaten geçmişte var olan bir birlikten bahsediyoruz. Geçmişte böylesine bir bağ ve toprak bütünlüğü sağlanmışken, şimdi neden olmasın" sözlerini kullandı.

İSLAM ÜLKELERİ GÜCÜNÜN FARKINA VARSIN

Emperyalist güçler karşısında durabilmenin birlik ile olacağını kaydeden Alkan, şöyle konuştu: "Mevcut olarak karşımızda bir güç zaten var. Avrupa Birliği, NATO bunlardan bir kaçıdır. İslam birliği adına kurulan teşkilatlar var ancak hepsi Erbakan Hoca'nın hayalindeki birlikten çok uzakta. Bakınız, daha bugün Filistin'i tanımayan İslam ülkeleri var. Neden tanımıyor? Amerika bu ülkeye diyor ki, 'Eğer sen Filistin'i tanırsan, ülkene gelen suyu, doğal gazı, kömürü keserim.' Ülke zaten fakir veya Amerika'dan gelen kaynaklara ihtiyacı var. Dolayısıyla Filistin'i tanımak istemiyor. Eğer birlik olacaksa, her ülke elini taşın altına koyacak. İran da koyacak Türkiye de koyacak. Yüzyıllar öncesinde bile Batı ülkeleri, Türkiye ile İran'ın yakınlaşmasını istemiyordu. Hala daha istemiyorlar. Çünkü biliyorlar ki, İslam Birliği kurulduğu taktirde onlar için büyük bir tehdit olacaktır."

BERKHAR PARLAK merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.