‘Engelleri aşalım’

‘Engelleri aşalım’

Türkiye’de sosyal devlet anlayışının geliştiğini kaydeden Av. Elif ilhan, “Ancak engelli çocuğu olan ailelere biraz daha fazla destek verilmeli. Çünkü anne 24 saat boyunca çocuğuyla ilgilenmek durumunda kalıyor. Maddi olarak destek vermek buna çözüm olmuy

RÖPORTAJ: Mehmet Akif Sütçü 

ENGELLİLERİN YANINDAYIZ

Yardıma ve Sevgiye Muhtaç Tüm Çocukları Koruma ve Eğitme Derneği (Sevgi-Der) Başkanı Av. Elif İlhan, 23 yıldır engelli çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını belirterek, “Geriye dönüp baktığımızda 6 bin 300 çocuğun önünü açıp hayata kazandırmışız. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

GÖNÜLLÜLERİN ATÖLYESİ VAR

Dernek gönüllüleri tarafından açılan atölyede tekstil ürünlerinin üretildiğini belirten İlhan, “Bir yıl boyunca elde edilen bu el emeği göz nuru ürünler düzenlenen kermes ile satışı yapılıyor. Gelirlerle çocuklarımızın ihtiyaçları gideriliyor. Gönüllülük esas olunca her şey daha güzel oluyor ” diye konuştu.

 

*Okuyucularımıza Sevgi-Der’i daha iyi tanıtmak adına dernek hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

-1992 yılında Özürlü Çocukları Koruma ve Eğitme Derneği olarak kurulduk.  Kurulmamızın akabinde Horozluhan’da  eğitilebilir ve öğretilebilir çocuklar için bir de okul açtık. Bu okulu o zamanın İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne tashih ettik. Bu okulun tüm ihtiyaçları bizim derneğimiz tarafından karşılanıyordu. İhtiyaçlar öğlen yemeği, giyecek, yiyecek ve okul levazımı şeklinde oluyordu. Bu çocukların eğitimde kullandıkları araçlar çok özel olduğu için Ankara’dan özel olarak getirttik. Bu okulun yanına da bir spor salonu ve iş eğitimi atölyesi açtık. 6-7 yıl biz bu çocuklarımıza özel rehabilitasyon merkezlerine gönderdik. Çünkü o zamanlar devletin henüz rehabilitasyon merkezleri yoktu. Bu ücretler de yine derneğimiz tarafından karşılandı.

21-2.20150615120325.jpg

Özürlü kelimesi daha sonra rahatsızlık verdiği için derneğimizin adını Sevgi-Der olarak değiştirdik. Bunun içine özürlü ve özürsüz yardıma muhtaç tüm çocukları koyduk. Yoksul olup okula gidemeyen, özürlü olup doktor tedavisine ihtiyaç duyan ve ihtiyaçlarını devletin karşılayamadığı bütün çocuklara yardım etmek için çalışmalarımızı hızlandırdık.

KENDİ ATÖLYEMİZDE ÜRETİYORUZ 

*Birçok dernek ve vakfın adı var ama kendisi yok. Siz ise 23 yıldır aktif bir şekilde çalışıyorsunuz. Bunu nasıl başardınız?

-Bu yıl itibari ile derneğimizi kuralı 23 yıl oldu. Bu süre içerisinde bazı arkadaşlarımız vefat etti. Bazı arkadaşlarımız da sağlık ve diğer durumlardan dolayı şehir değiştirmek zorunda kaldı. İleride genç bir nesle derneğimizi devretmeyi düşünüyoruz. 23 yıl bu derneğimizde çalışanlara plaket verdik. 

Geriye dönüp baktığımızda 6 bin 300 çocuğun önünü açıp hayata kazandırmışız. Her ay burs verdik. Tüm kırtasiye malzemeleri gibi birçok yardımda bulunduk. Derneğimizin herhangi bir siyasi partiye bağlı olmayıp, tamamen bu işe gönül vermiş kişilerden oluşmaktadır. Bununla ilgili gönüllü arkadaşlarımızın çalıştığı ev atölyesi var. Burada ev tekstil ürünleri üzerine eğitim yapıyoruz. Onların ihtiyaçlarını karşılıyoruz.

TÜRKİYE’NİN İKİNCİ MERKEZİ

*Dernekleşme fikri nasıl ortaya çıktı?

-O yıllarda özürlü çocuklarla ilgili rehabilitasyon merkezi sadece İstanbul’da vardı.  İkincisini Konya’ya kazandırdık. 23 yıl önce aileler özürlü çocuklarını toplum içine çıkaramıyorlardı. Ama şimdi devletimiz bu imkanları sağladı ailelere. Şimdi devletimiz artık sosyal devlet oldu. Devletimiz artık rehabilitasyon merkezlerinin sayısını çok fazla artırdı. Vatandaş artık engelli çocuklarını topluma çıkarabiliyor.

Biz bu yıllar içerisinde bine yakın tekerlekli sandalye dağıttık. 6 bin 300 çocuğumuzu okuttuk. Hepimizi yaralayan Gölcük Depremi’nde TIR’larla yardım gönderdik. Çocuk yuvasında yardımlarda bulunduk. Çalışmalarımız sürüyor. Aileler ile iş birliği içerisindeyiz.

*Konya’nın derneklere olan bakışını nasıl buluyorsunuz?

-Konya çok saygın bir şehirdir. Derneğimize hep sahip çıktılar. Bu şehirde işini iyi ve doğru yapanlara her zaman destek verilir. En önemlisi ise çıkar olmadan iş yapabilmektir. Maddi çıkar beklemeden Hak için yapılan çalışmalar her zaman doğru anlamda karşılığını bulur. Biz yıllardır Konya’dan hep olumlu tepki aldık. Yılsonu açtığımız kermesler her zaman çok fazla ilgi gördü. Çünkü biz o kermeslerin bütün gelirini ihtiyaç sahibi çocuklara emanet ediyoruz. Vatandaşımız da bunu bildiği için kermeslerimize destek olmak için her zaman destek veriyor.

*Yaptığınız çalışmalarınızda nasıl tepkiler alıyorsunuz?

-Çok iyi tepkiler alıyoruz. Hiçbir karşılık beklemeden Allah rızası için yapılan çalışmalardan dolayı herkesin bakışında ayrı bir güzelliğin olduğunu düşünüyorum. Çocuklara burs amacımız olduğu için üretime devam edeceğiz. Çalışmalarımızı artırarak daha fazla engelli çocuğa ulaşmayı hedefliyoruz. Vatandaşımız bu çalışmalarımızı görüp desteğini artırması bizi çok mutlu ediyor ve onurlandırıyor. Sevgi-Der geçmişten aldığı deneyimle yıllar boyunca emin adımlarla yürümeye devam edecek.

BİZ BİR FİKRE BAĞLI DEĞİLİZ

*Konya’da derneğinize yakın çalışma yürüten diğer kurum ve kuruluşlarla projeler gerçekleştirmeyi düşünüyor musunuz?

-Bizim gibi herhangi bir fikre bağlı kalmadan çalışan çok az dernek var. Biz sadece Hak rızası için yola çıktık. İhsan olma vakfı için yola çıktık. Bundan dolayı bir fikre bağlı kalan dernek ya da kuruluşlarla çalışma gerçekleştirmemiz çok zor oluyor. Ama biz dernek olarak bütün fikir ve görüşlere açığız. Teklif geldiğinde beraber hareket etmek amacıyla projeler gerçekleştirebiliriz. Dışa kapalı bir dernek olmadığımızın altını çizmek istiyorum.

*Sosyal devlete vurgu yaptınız. Bu konuyu biraz daha açabilir misiniz? Türkiye’de bu bakımdan neler değişti?

-Sosyal devlet insanın bütün ihtiyaçlarını ön plana çıkaran devlet yapısıdır. Bütün vatandaşın her ihtiyacını karşılamak adına bütün çalışmaları yapabilmektedir. Konya’da da çok büyük bir rehabilitasyon merkezi kurulmasını istiyoruz. Bu kadar büyük bir projeyi ise Büyükşehir Belediyesi gerçekleştirebilir. Burada rehabilite edilebilecek çocuklar ve ailelerinin kalabilmeleri için bir ortam hazırlanabilir. Özürlü çocuğa bakmak zorunda kalan bir aile bireyi hem psikolojik hem de sosyal açıdan umutsuz bir yaşam sürüyor. Öncelik olarak bu annelere devletimiz rahat ettirmeli. Sadece ayda bir miktar para vermek sorunları çözemiyor. Haftanın belirli günlerinde bir bakıcı anneye yardım edebilir. Çünkü anne ev işini yapıyor. Hem de özürlü çocuğuyla ilgileniyor. Bu çok büyük bir sosyal yardımlaşma projesi olacaktır. Bu projeye devletimizin ve milletimizin destek vermesini istiyorum.

PSİKOLOJİK DESTEK ARTIRILMALI

*Son yıllarda devlet destekli rehabilitasyon merkezlerinin sayısında artış yaşanıyor. Bunu yeterli buluyor musunuz?

-Yeterli bulmuyorum. Güçlü eğiticiler ve ailelerinin psikolojik kalkındırma sağlayacak iyi bir altyapı hazırlayıp girmeleri lazım. Rehabilitasyon merkezlerinde anneler çok fazla yararlanamıyor. Çünkü süre çok kısa olduğu için anne kendi ev işlerinin hakkından gelemiyor. Özürlü çocuk annelerinin her anlamda sorumluluğu artıyor. Gelecekte tedavisi mümkün olmayacak çocuğu ile bir ömür geçiriyor. Benim şimdiye kadar karşılaştığım bu annelerin psikolojisi hep bu yönde. Bu annelere çok güçlü bir destek verilmesini istiyoruz. Bu anneler evinden ayrılamıyor. Kendi aralarında devleti harekete geçirmek adına iletişime geçip bu yönde bir çalışma hazırlayabilirler. Biz de en güçlü desteği vermeye hazırız.

Son olarak neler eklemek istersiniz?

-Bütün engelleri aşabilmiş bir Türkiye istiyoruz. Geçmiş yıllara göre engellilere verilen destek arttı ama nüfus da artıyor. İnsanların beklentisi değişiyor. Bu gibi nedenlerden dolayı engelli çocuğu olan ailelere tam donanımlı destek istiyoruz. Baba çalışıyor dışarıya çıkabiliyor ama anne ise çocuğuyla 24 saat ilgilenmek zorunda kalıyor. Ev dışına çıkamadığı için psikolojik olarak yıpranıyor. Özellikle özürlü çocuğu olan annelere seferberlik yapılmalı. Ben en çok bunu istiyorum.

 

 

Elif İlhan kimdir?

 

1947 yılında Malatya’da doğan İlhan; ilk, orta ve lise öğrenimini Malatya’da tamamladıktan sonra 1969 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı. 1975 yılında mezun olduktan sonra Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nde müşavir avukat olarak çalışmaya başlayan İlhan, 1992 yılında emekli olduktan sonra günümüze kadar serbest avukat olarak görevini devam ettirdi. 44 yıllık avukat olan İlhan, evli ve 3 çocuk annesi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.