En karanlık geceydi

En karanlık geceydi

FETÖ, 15 Temmuz günü Türkiye'ye en karanlık gecelerinden birini yaşattı. 10 binden fazla FETÖ mensubu; darbe girişiminde bulundu. 136 darbeci asker ilk olarak Boğaziçi Köprüsü’nü kapattı

 Boğaziçi Köprüsü, 15 Temmuz’da FETÖ’ye karşı ilk şehitlerimizi verdiğimiz yer olarak tarihe geçti. Genelkurmay Başkanlığı darbeciler tarafından basıldı, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve kuvvet komutanları rehin alındı. Orgeneral Akar’a silah zoruyla darbe bildirisi imzalatılmak istendi. Tıpkı geçmiş darbelerde olduğu gibi TRT işgal edildi ve darbeci askerlerin korsan darbe bildirisi canlı yayında okutuldu.

4-4salih-turhan.jpg

 

ZİHİNLERDE ILIMLI İSLAMI HEDEFLEDİLER

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Genel Başkanı Salih Turhan, Türk milletinin 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece elinden geleni fazlasıyla yaptığını ve canı pahasına büyük bir fedakarlık örneği gösterdiğini kaydetti. Yapılan çağrı üzerine milletin 27 gece boyunca meydanlarda vatanı ve milleti için nöbet tuttuğunu aktardı. “Hiç şüphesiz bu süreçte, darbelere, hukuksuzluğa, temel ve hak hürriyetlerin kısıtlanma ihtimaline, ülkemize yapılan bir dış müdahaleye karşı gayet net bir tavır ile karşı durulmuştur” dedi.

D-8'İ HEDEF DIŞI ETMEYE ÇALIŞTILAR

Girişim ile Türkiye’nin ABD’ye olan bağımlılığının kuvvetlendirilmesinin amaçlandığını ifade eden Turhan, “Türkiye’nin İsrail ile olan ilişkilerini normalleştirmeyi ve her alanda Türkiye İsrail işbirliği hedeflenmiştir. Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyelik hedefinin haricinde bir başka hedefin ardından gitmesini engellemeyi hedeflemiştir. Etkinleştiğinde tüm insanlığa umut olabilecek D-8 gibi bir projenin atıl durumda bırakılmasını hedeflemiştir. Sapkın bir proje olan Dinlerarası Diyalog ( Üç İbrahimi Din ) çalışmalarının sürdürülmesini hedeflemiştir. Türkiye’nin faize dayalı küresel sömürü sistemin içerisinde tutulmasını hedeflemiştir. Siyonizm’le, emperyalizmle, faizle, İsrail ile barışık bir İslam yani Ilımlı İslam modelinin tüm zihinlerde yer bulması hedeflenmiştir. Türkiye’yi başta İran olmak üzere İslam Ülkeleri ile çatışır hale getirmeyi hedeflemiştir” diye konuştu.

BATININ İPİ İLE KUYUYA İNİLMEZ

15 Temmuz kalkışmasında ABD’nin, AB’nin ve İsrail’in tavrını çok açık bir şekilde gösterdiğini kaydeden Turhan, Batı’nın ipi ile kuyuya inilmeyeceğini de sıklıkla vurguladı. “Yine aynı şekilde sırf Batılı ülkeler istiyor diye komşu ve kardeş İslam ülkeleriyle uzaklaşmamıza yol açacak politikalar izlenemez” dedi. Şunları kaydetti: “Bu ülkede toplumun refahı ve güvenliği için Batı’ya olan bağımlılık süreci mutlaka sonlandırılmalıdır” diyen Salih Turhan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “15 Temmuz kalkışmasının büyük bir tahribatı hedeflediği aşikardır. Ancak 15 Temmuz kalkışması öncesinde başta Türkiye olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde de aynı eller (FETÖ) tarafından yürütülen Ilımlı İslam çalışmasının yol açtığı tahribatlar yadsınamaz. Dershaneler, etüt merkezleri ve özel okullarda geçen otuz yılda milyonlarca öğrenciye İslam ve Müslümanlık adı altında bu ülkeyi Batı’nın sömürgesi yapacak fikirler aktarılmaya çalışılmıştır. Vatikan ve Tel Aviv sevgisi aşılanmış, Washington ve Brüksel’e hayran nesiller yetiştirilmiştir. Allah indinde tek din İslam’dır hakikatinin üzeri örtülmek istenmiştir. 'Üç İbrahimi din, üç semavi din, Hıristiyan ve Yahudilerle amentüde ittifakımız var!' gibi safsatalar sürekli tekrar edilmiştir.”

UYARILARIMIZI HERKESE KARŞI YAPTIK

Önce Milli Gençlik Vakfı, daha sonra da Anadolu Gençlik Derneği olarak tüm bu tahrifata sürekli olarak dikkat çektiklerini ve tüm hükümetleri uyardıklarını aktaran Turhan, Hangi siyasi görüşten olursa olsun kendilerinin bu ülkeyle, bu ülke insanıyla sevgi bağları olan herkesin bu ülkenin iyiliği ve güzelliği için gayret ettiğine inandıklarını açıklayarak, “İşte bu gayretin istikametinin de doğru olması gerekir. Bu ülke hepimizin, bu ülkenin geleceği hepimizin çocuklarının geleceğidir. Yanlış tercihlerin nasıl neticeler verdiğinin en yakın örneklerini Irak’ta, Libya’da, Mısır’da, Suriye’de gördük. Irkçı emperyalizm, İslam ülkelerini bazen birbirlerine düşürdü, bazen kendi ülkeleri içerisinde iç karışıklık çıkarttı. Kontrol ettiği ülkeleri kullandı sonra kullanma tarihi bitince ipini çekti. Irkçı emperyalizmin tüm dostlukları, desteği, ortaklığı çıkara dayalıdır. Sizi kullanır, destekler, büyütür, sonra menfaati değişirse sizden vazgeçer. Bu ülkedeki herkesin bunun farkında olması gerekir” ifadelerini kullandı.

4-5muhsin-gorgulugil.jpg

MEYDANDA İLK KONUŞMAYI BEN YAPTIM

Konya Sivil Toplum Platformu Başkanı Muhsin Görgülügil, 15 Temmuz gecesi yaşananları Merhaba Gazetesi'ne anlattı. Görgülügil, kalkışma hareketini duyar duymaz arkadaşlarını il başkanlığına yönlendirdiğini söyledi. Kalabalığın gittikçe artmasının ardından halkı, Valilik önüne sevk ettiklerini dile getirdi. Konya'da o gece askeri bir hareketliliğin yaşandığına da dikkat çeken Görgülügil, “Çok şükür, vatandaşımız kalkışma karşı birlik olmayı başardı” diye konuştu. Ardından, “Protestolarımız devam etti. Mevlana Meydanı'nda demokrasi nöbeti başladığı ilk gün konuşmayı ben yaptım. Hain yapıyı ve gerçekleştirmek istedikleri girişimin kabul edilemeyeceğini belirttim. Milletin vergisi ile alınan silahları halka doğrultmak akıl işi değil. Bunların inine girmek için baya mücadele edildi. Haklının haksızın iyi ayırt edilmesi lazım. Kurunun yanında yaş da yanmasın. Bu yıl da meydanda olacağız. Artık bu örgütün bir kalkışmaya girmesi zor. Bunların ipi Siyonizmin elinde. Yılanın başı hala ezilmedi. Türkiye, İslam coğrafyasının umududur. Beklenti bu anlamda yüksek. Sinsi harekete karşı sürekli istişare halinde olmalıyız” açıklamalarında bulundu.

EMRE ÖZGÜL

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.