Emekli Yargıtay Savcısı Gündel: Polislerin Günahı Savcının Emrini Uygulamak

Emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gündel, KCK, Balyoz ve yolsuzluk soruşturmalarında görev alan polislerin gözaltına alınmasıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Gündel, görevli polislerin savcının emrini yerine getirdiğini belirterek, "17 Aralık soruşturmasında günahları sadece cumhuriyet savcısının emir ve talimatlarını yerine getirmek olan polislerin ellerine kelepçe vuruldu. Ben gerçekten irkiliyorum." dedi.

Türkiye Evrensel Hukukun Neresinde isimli forum hukuk ve uygulamaları konusunda dikkat çekici tartışmalara ve açıklamaları sahne oldu. Toplantının öğleden sonraki bölümüne katılan emekli savcı Gündel, gece saatlerinde yapılan ve polislerin gözaltın alındığı operasyonu değerlendirdi. Operasyona tepki gösteren Gündel, "17 Aralık soruşturmasında günahları sadece cumhuriyet savcısının emir ve talimatlarını yerine getirmek olan polislerin ellerine kelepçe vuruldu. Ben gerçekten irkiliyorum. MİT TIR'ları diye bahsedilen olayda silah götürdüğü ya da yasadışı yükler taşıdığı noktasında bir ihbar gelirse cumhuriyet savcısı elbette tedbir noktasında arama kararı alacak, arayacak. Ama önleme tedbirlerini alacak." dedi.

TIR'lar ile ilgili olayda aramaları yapan askerlerin görevden alındığını hatırlatan Gündel, "Bugün de o soruşturmada görev alan polisler gözaltına alındı. Polisin, zabıtanın görevi nedir? Suç işlendiği andan itibaren bütün soruşturma yetkisi cumhuriyet savcısınındır. Hem ceza muhakemesi yasası usulü, hem de diğer mevzuatlar gereği elbette kolluk güçleri soruşturma ile ilgili olarak savcı tarafından verilen talimatları eksiksiz şekilde yerine getirmek zorundadır. Polisin bunun dışında bir şey yaptığı noktasında henüz bir şey intikal etmedi. Ama siz arkasından soruşturmanın ertesi günü adli kolluk yönetmeliğini değiştiriyorsunuz, bağımsız yargının yapacağı soruşturmadan amire haber vereceksiniz diyorsunuz. Bağımsız yargı gizli soruşturmada valiye, kolluk güçlerinin amirine neden bilgi versin." dedi.

SESSİZ KALMAYACAĞIZ

Yaşanan gelişmeleri vahim olarak tanımlayan Gündel, geçmişte Türkiye'nin seçilmiş hükümetine karşı nasıl ki sesiz kalınmadıysa şimdi de aynı şekilde davranacaklarını belirterek "O günlerde, çok insanın konuşmadığı günlerde konuşup çok ciddi riskler aldıysak bugün de hükümetin ve Sayın Başbakan'ın bir takım hukuksuz olarak niteleyebileceğimiz bir takım tasarruflarına karşı sesimizi yükselteceğiz, doğru bildiğimizi söyleyeceğiz." ifadesini kullandı.

Gazeteci Yazar Prof.Dr Mümtazer Türköne de hukuk konusunda yaşanan sorunların mevcut gündemlere nasıl etki ettiğini anlattı. Hükümetin işleri rahatlıkla yürütmesi durumunda, hukuk ihlallerine gerek duymayacağını kaydeden Türköne, "Ne kadar fazla güç gösteriyor, ne kadar fazla hukuk ihlal ediyorsanız, ne kadar fazla hodri meydan deyip evrensel prensipleri takmadığınızı gösteriyorsanız, Başbakan'ın yaptığı gibi yargıçları, savcıyı hain olarak nitelendirerek, böcek soruşturmasında serbest bırakan mahkemeyi fırçalayarak talimat vererek. Buna neden ihtiyaç duyuyorsunuz, zorlandığınız, sıkıştığınız için." dedi.

Türköne, hükümetin elinde devlet rantını kullanarak oluşturduğu bir paralel ekonomisi ve bunu işletmek için müracaat ettikleri paralel bir hukuk sistemi olduğunu söyleyerek, "Hayrettin Karaman 1996 yılında bir fetva verdi. Devlet rantının üzerinden 5' te bir nispetinde bir komisyon alınıyor. Bu fetva ile alınan bir komisyon. Kendi köşesinde bunu yazdı, bana geldiler ben de şöyle bir fetva verdim dedi. Karşımızda bu kadar kapsamlı bir şey var. Bu kadar kapsamlı bir şeyi biz hukuk içinde çözemeyiz. Çünkü hukuk kilitlenmiş vaziyette." dedi.

'TÜRKİYE'DE ÇOK KİŞİ YARGILANACAK, BAŞBAKAN DAHİL'

Evrensel hukuk adına bugünden itibaren bir vizyonun ortaya konulması gerektiğini belirten Türköne, "Evet Türkiye'de bir çok kişi yargılanacak, mutlaka yargılanacak buna Başbakan da dahil. Çok aleni suçlar var, örtülen suçlar var. Çok aleni bir şekilde suç işleyerek suç örtme çabası var. Bizlerin Başbakan'ın ve Başbakan'ın yanında hukuku ihlal eden ne kadar yardımcıları varsa evrensel hukuk prensipleri içinde yargılanmaları konusunda bir kefalet izharında bulunmamızı öneriyorum." dedi.

Toplantıya Konya, Antalya, Bolu, Trabzon ve Siirt baro başkanlarını temsil eden avukat ve baro başkanları da katıldı.

CİHAN