Ekonomide karamsar tablo

Ekonomide karamsar tablo

Türkiye'deki genç işsizliğin yüzde 27.4 değil, yüzde 35-40'lara dayandığını söyleyen Prof. Dr. Hakan Yılmaz, “İşsizlik yapısal bir sorundur. Önlem alınmazsa, önümüzdeki 5 yıl içinde genel işsizlik oranı da yüzde 20'lere kadar yükselebilir” dedi

2018 yılının Ağustos ayından bu yana yaşanan ekonomik sıkıntı, her geçen ay etkisini artırarak devam ediyor. Ekonomik problemlere, işsizliğe yeterince önlem alınamıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye genelinde işsizlik rakamlarının, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarını kapsayan Ağustos döneminde, geçen yılın aynı dönemindeki yüzde 11.1 düzeyinden, yüzde 14'e yükseldiğini açıkladı. Fakat DİSK-AR’ın raporuna göre geniş tanımlı işsizlik yüzde 21’e ulaştı. TÜİK'in işsizlik verilerine göre yaklaşık 980 bin kişi artarak, 4 milyon 650 bin kişiye ulaştı. Genç işsizlik oranı ise yüzde 27.4'e çıktı. Tüm bu oranlarla birlikte iktidarın yanlış ekonomi politikalarının işsizliği artırdığı gerçeği bir kez daha gün yüzüne çıkmış oldu.

İŞ GÜCÜ ARZI MAALESEF OLUŞTURULAMADI

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yılmaz, işsizlik ve ekonomik gidişat ile ilgili Merhaba Gazetesi'ne değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin nüfus yaş ortalamasının 31 olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Yılmaz, ülkenin genç bir nüfusa sahip olduğunu söyledi. Her iki kişiden birinin bugün üniversite okuduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'deki üniversite sayısının 2005-2006 yılından sonra hızla artıya geçtiğine vurgu yaptı. Fakat üniversiteyi bitiren kişiler için iş gücü arzı oluşturulamadığını ve sonunda da genel ve genç işsizlik sorununun ortaya çıktığını kaydeden Yılmaz, “Türkiye'de iş gücüne katılma oranı yüzde 43'lerden, 50'lere ulaştı. Buradan anlaşılması gereken gerçek, daha çok insanın çalışmak isteme arzusudur. İnsanlar, daha fazla çalışmak istiyorlar. Çünkü ailelerin yaşam harcamaları sürekli artıyor. Kentler hızla büyüyor, buna bağlı olarak da ihtiyaçlar fazlalaşıyor” dedi.

İŞ GÜCÜ VERİMLİLİĞİ NEGATİF SEYREDİYOR

Türkiye'de son 10 yılda sermaye iş gücü yükünün, üretim değerini aşmaya başladığını aktaran Prof. Dr. Hakan Yılmaz, şunları kaydetti: “İş gücü verimliliği negatif yönde seyrediyor. Gelecek 10-15 yılda ekonomi, sanayi, teknoloji ve diğer alanlarda gelişmek istiyorsak, verimli bir ekonomik yapımızın olması gerekir. Mesleki eğitime daha fazla önem vermeliyiz. Teknolojik gelişmelerle birlikte dışa bağımlı olduğumuz enerjimizi artık kendimiz üretmeliyiz. Kısacası, neredeyse her alanda üretimimizi kendimiz yapmalıyız.”

GENEL İŞSİZLİK YÜZDE 20'LERİ BULABİLİR

OECD ülkeleri arasında istihdam yükü bakımından ilk 5'te yer alan ülkelerin içinde Türkiye'nin de olduğunu ifade eden Yılmaz, ülkede tüketim üzerinden değil de, gelir üzerinden vergi alacak bir yapıya ivedilikle geçilme gerektiğinin altını çizdi. Yeterli vergi geliri olmayınca istihdam üzerindeki verginin arttığına dikkat çeken Yılmaz, bunu hatalı bir ekonomi politikası olarak yorumladı. Bir kişiyi dahi istihdam edebilmek için inanılmaz bir iş yüküne maruz kalındığını dile getiren Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “2008 yılından sonra dünya genelinde genç işsizliğin azaltılmasına yönelik somut politikalar üretildi. En basit örnek ile Almanya'yı konuşabiliriz. Almanya'da genç işsizlik, 2008 yılından sonra yüzde 7'den yüzde 4'e düşürüldü. Biz de genç işsizlik kaç? Yüzde 27,4. İşsizlikle mücadele çok kritik ve stratejiktir. Her ne kadar da genç işsizlik yüzde 27 dense de, genç işsizliğin yüzde 35-40'lara yaklaştığını görüyoruz. Her 3 kişiden biri işsiz. İşsizlik yapısal bir sorundur. Önlem alınmazsa, önümüzdeki 5 yıl içinde genel işsizlik de yüzde 20'lere kadar yükselebilir. Ekonomiyi pansuman tedbirlerle değil, hastalıkların kaynağına inerek, düzeltebiliriz. Teşvik programlarımızın uygulanmasında da sorunlarımız var. Tutarlı, uzun vadeli bir ekonomi politika perspektifimiz yok.”

FİRMALAR ÜRETİMLERİNİ AZALTTI

Türkiye'de 2019 yılında büyüme denilecek oranda bir büyümenin söz konusu olmadığını satır aralarına ekleyen Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yılmaz, 2020 yılında ise yüzde 5'lik bir büyüme öngörüldüğünü söyledi. Ekonominin istihdam oluşturamayacağı bir ortam oluşturulduğunu belirten Yılmaz, bu büyüme beklentilerinin işsizliği çözmeye yetmeyecek bir büyümeden ibaret olacağını aktardı. “Ekonomide yapısal bir değişiklik olmazsa, işsizlik artar” diyen Yılmaz, “Bugün Türkiye ekonomisinin en büyük sıkıntısı, güvensizlik ve öngörüsüzlük. Firmalar üretimlerini azalttı. Düşük büyüme, işsizliği geçen yıllara göre daha fazla artırır. İstihdamın üzerindeki yüklerin azaltılması gerekir. Teşviklerin ekonomiye bir dönüşünün olması gerekir. Vergi teşvikleri istihdama katkı sağlamalı. Çalışma saatleri, kayıt dışı istihdam konularında daha derli toplu politikalar olmalı. Birçok Avrupa ülkelerinde çalışma saatleri daha esnek. Bu durum, verimliliği de beraberinde getiriyor. Her ülkenin ki buna Türkiye'de dahil, ekonomik sorunları hep olacaktır. Önemli olan bu sorunlara karşı somut bir kararlılık ortaya koymaktır. Türkiye'nin tasarruf tedbiri düşük, dış açığı fazla. Sorunların iyi tespit edilmesi gerekiyor. Sorunlar biriktikçe, ileride yaşanacak muhtemel bir ekonomik dalgalanmanın etkisi çok daha ağır olur. Ekonomik problemlere karşı samimi bir tavır gerekiyor” şeklinde konuştu.

EMRE ÖZGÜL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.