Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Eğitimdeki  “örnek” ihtiyâcımız

Eğitimdeki  “örnek” ihtiyâcımız

Bir süredir eğitim konusunda yazıyoruz bildiğiniz üzere kıymetli okurlar. Bu arada bu kardeşiniz nâcizâne beş senedir ‘edebiyat, kültür, sanat, târih ve toplum’ konusunda yazılar neşreden “YÜZAKI’ dergisinde ‘Hakikatten Süzülenler’ logosu adı altında aylık aynı ‘Merhaba’daki gibi genelde eğitim ağırlıklı yazılar yazıyor. İşte bahsettiğim “YÜZAKI” dergisinin geçen ay ki Eylül sayısında, Muhterem Üstad Osman Nuri TOPBAŞ hoca efendinin ‘Anadolu Dervişinin Gönül Dünyâsı’ isimli makâlesinin son bölümleri bizim birkaç haftadır yazdıklarımızla alâkalı. Bu sebeple bizler de bugünkü yazımızda o muhteşem yazının son bölümünü sizlerin istifâdenize sunmak istiyoruz efendim müsâdenizle: (Aynı zamanda yazımızın başlığı o bölümün de başlığıdır.)

‘…Zaman zaman eğitim mevzuu açıldığında, ortaya bir takım teklifler sunulur. Falan Avrupa ülkesinin eğitim prensiplerinden filan filozofun eğitim metotlarından yâhut falan Batılı mektebin muvaffâkiyetlerinden bahsedilir. 

Halbuki; nasıl her kök, her ağaçtan aşı kabul etmezse, bir medeniyet de rûhen kendisine yabancı olan kültürlerin –katkısından- fayda yerine zarar görür. 

Her medeniyet kendi insan tipini yetiştirir.

Bizim medeniyetimiz, Fahri kâinat efendimiz’in Kur’an ve Sünnet temelinde inşâ ettiği, İslam medeniyetidir. Tahsil edilecek ilk ve en mühim kültür; İslam kültürüdür, Kur’an ve Sünnet kültürüdür. 

Bizim medeniyetimiz; ecdâdımızın, bu temeller üzerinde yükselttiği Selçuklu ve Osmanlı medeniyetidir. Bizim medeniyetimiz, mânâ ve ruh medeniyetidir. Vakıf ve merhamet medeniyetidir. İffet ve haya medeniyetidir. Bizim medeniyetimizin yarınları için de, çâreleri; şan, şeref ve muvaffâkiyetlerle dolu mâzimizde aramalıyız.

Toplumlar; kütüphânelerin tozlu raflarında kalmış kara kaplı felsefe kitaplarının üzerine abanmış bilgiçlerin rûhuyla selâmete kavuşamaz. İnsanlığı hakiki saadet ve selâmete çıkaracak olan, Kur’an ve Sünnet kültürüyle yoğrulup tasavvûfî hikmetlerle kemâle ermiş dervişlerin ruhûdur.

Tanzimattan bu yana; Batılılaşma eğitim hamleleri, arzu edilen neticeyi vermemiştir. Başlangıçta gâye, Batıya terakkide yetişmek idi. Bu hâsıl olmamıştır. Fakat, batıya fâik (yüksek) ve üstün nice güzel hasletlerimiz bu tahribatlar esnâsında kaybedilmiştir. Batılılaşma neticesinde, gayrı Müslimlere benzeme, belâsına düçâr olunmuştur. 

Halbuki bir mütefekkirin dediği gibi; ‘Düşmana asıl mağlubiyet, ona benzemektir.’ Rabbimiz, bizlere her Fâtiha’da: “(Yâ Rabbî, bizleri) gazâba uğramış ve sapmışların yoluna sevk etme!”(Fâtiha,7) diyerek dua etmemizi ve müteyakkız olmamızı tâlim buyurmaktadır. 

Batılılaşmanın bir fecaat olduğunu en azından bâzı idârecilerin idrak etmesi neticesinde yavaş yavaş öze dönüş hamleleri başlamıştır. Fakat alınacak mesâfe çoktur. Zamânımızda; elhamdülillah, dînî eğitim için imkanlar geçmişe göre genişlemiştir. Çok sayıda imam hatip ortaokul ve lisesi yine çok sayıda ilâhiyat ve İslâmî ilimler fakültesi kurulmuştur. Eğer bu mekteplerde sâdece zâhirî bilgi nakli verilmeye çalışılırsa; şahsiyet, adap, duruş ve ahlak noktaları, yine sokakların, televizyon, internet, moda ve reklamların eline bırakılırsa, maalesef, bu mekteplerden arzu edilen hiçbir netice hâsıl olmaz. 

Lâkin Anadolu dervişinin rûhu, mâneviyâtı, tevâzuu, şahsiyeti, edebi, güzel ahlâkı, cömertliği ve mertliği yeni nesillerimize aktarılabilirse, Anadolu, yine Yunus Emre’ler, Aziz Mahmut Hüdâyî’ler ile inkişaf eder. Yine iç ve dış âlemde nice zaferler nasip olur. 

Bunun için başta muallimlerimizin, idârecilerimizin Anadolu dervişlerinin ruh dünyâsına girmesi icâp eder. Yâni muallimlerimizin, Taptuk Emre, Üftâde ve Akşemseddin gibi mâneviyat rehberlerinden usul öğrenmelidir. Sevilen bir eğitimci olup, sevmeli ve sevdirmelidir.’ Diyor muhterem büyüğümüz. Her bir cümle üzerinde ince ince düşünme gerektiriyor efendim. Sizlere hayırlı ve bereketli cumâlar diliyoruz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR